Papa'nın Avrupa'sında Türkler'e yer yok

ROMA (İHA) - Katolikler'in ruhani lideri Papa XVI. Benedict, Papa olarak ilk kitabını yayınladı. "Benedict'in Kültür Krizindeki Avrupası" isimli kitap, Papa olmadan önce 9 kitabı yayınlanan XVI. Benedict'in 10. kitabı olma özelliğini de taşıyor. Papa, kitabında Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ise, "Söz konusu ülke, Hristiyan kökenlere sahip değildir ve İslam kültürü etkisi altındadır" ifadesini kullandı.

İtalyan Senatosu Başkanı Marcello Pera, gazeteci Bruno Vespa ve Kardinal Ruini tarafından basına ve kalabalık bir davetli grubuna tanıtılan kitabında Papa XVI. Benedict, Türkiye'den de söz ediyor. AB Parlamenteri Alessandra Mussolini, Meclis Başkanı Pierferdinando Casini gibi isimlerin dikkat çektiği tanıtımda Kardinal Ruini, Papa'nın bu kitapta Avrupa'nın tekrar 'Tanrı'ya dönmesi gerektiği teması üzerinde durduğunu kaydetti.

Reklam
Reklam

Toplam 143 sayfadan oluşan ve 8.80 euro etiketle satışa sunulan "Benedict'in Kültür Krizindeki Avrupası" adlı kitapta Papa XVI. Benedict, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda, "Söz konusu ülke ya da daha doğru bir tabirle, söz konusu kültürel çevre, Hristiyan kökenlere sahip değildir ve İslam kültürü etkisi altındadır. Atatürk, Türkiye'yi laik bir devlete dönüştürmeyi, Avrupa'nın Hristiyan dünyasında gelişmiş laikliği, Müslüman topraklarda yeşertmeye çalışmıştır" ifadelerini kullandı.
Kitabında, "Burada sorulması gereken, bunun mümkün olup olmayacağıdır" diyen Papa, mümkün olsa dahi, sadece laik olmanın bir ülkenin Avrupa'nın parçası olup olamayacağını belirlemeye yetip yetmeyeceğinin sorgulanması gerektiğini öne sürdü.

Kitabında AB'yi eleştiren Papa XVI. Benedict, "Aydınlıkçı" düşünceyi, Avrupa'yı köksüzleştirmekle suçladı ve "Aydınlıkçı kültür tarafından belirlenen bu yeni kimlik, Tanrı'nın devlet işleri ve sosyal hayatla bir ilişkisi olmadığını savunuyor" ifadesini kullandı. Papa, kitabında kimlik kargaşası yaşayan Avrupa'nın en büyük düşmanının "ateizm" ve "agnostizm" olduğunu öne sürdü.

Reklam
Reklam

Papa XVI. Benedict, eşcinsellerin ve Avrupa ülkelerinin teker teker eşcinsel evlilikleri yasal hale getirmesini de "toplum ve aile kurumuna darbe" olarak değerlendirdi.