Yargıtay, ehliyetsiz sürücü ile para karşılığı ceza yazmama konusunda anlaşan polisin suçunu "görevi kötüye kullanma" olarak kabul etmedi. Yüksek mahkeme, eylemi "rüşvet alma" olarak değerlendirdi.
Alınan bilgiye göre, Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi, ehliyetsiz araç kullanırken yakaladığı sürücü ile ceza yazmamak karşılığı anlaşan polisi "görevi kötüye kullanma" suçundan cezalandırdı. Sanık polis, bu hükmü temyiz etti.
Temyiz istemini görüşen Yargıtay 5. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle bozdu.
Kararda, polisin ehliyetsiz araç kullanan sürücü ile ceza yazmamak karşılığında 25 milyon lira ve cep telefonu kılıfı verilmesi hususunda anlaştıkları belirtildi.
Bu eylemin, "yapması gereken işi yapmamak için rüşvet alma" suçunu oluşturduğu kaydedilen kararda, bu nedenle, polisin, Türk Ceza Kanunu'nun 212/2-son maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği vurgulandı.
Kararda, polis hakkında, TCK'nın "görevi kötüye kullanma" suçunu düzenleyen 240. maddesi uyarınca hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu kaydedildi.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, aleyhe temyiz istemi olmadığı için sanık polisin kazanılmış hakkı saklı kalmak koşuluyla yerel mahkemenin kararını bozdu.
Bu durumda, yerel mahkeme bozma kararına uyarsa sanık polis için verilecek ceza miktarı değişmeyecek, ancak suçun nitelemesi değişecek.
TCK'nın 240. maddesi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.
Rüşvet suçunu düzenleyen 212. maddenin 2. fıkrası 5 yıldan 12 yıla kadar ağır hapis cezasını öngörüyor.