Parkinson, beyinde dopamin adı verilen, hücreler arasında haberleşmeyi sağlayan maddenin üretiminde görevli hücrelerin bozulması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu da hastalarda hareketlerde yavaşlık, dinlenme halindeyken titreme, psikolojik şikâyetlere sebep olabilmektedir. Nöroloji Uzmanı Dr. Nazan Eryiğit bu hastalığın daha çok kimlerde görüldüğü ve belirtileri hakkında şunları söyledi: “Bu hastalık genellikle 60 yaş üstü bireylerde görülür. Genetik formu yani ailede bu hastalıktan muzdarip kişiler varsa 40’lı yaşlarda da ortaya çıkabilir. Parkinson hastalığı riski, yaşlanma ile birlikte artış gösterir. Erkeklerde, kuyu suyu kullananlarda, kırsal bölgede yaşayanlarda, tarım ilaçları kullananlarda ve ailede Parkinson olanlarda daha yüksektir. Titreme(tremor), sertlik(rijidite), hareket yavaşlığı(bradikinezi), duruş ve denge bozukluğu(postural instabilite) ana belirtileridir. Bilişsel bozukluk, öne eğik yürüme, omuz ağrıları, kabızlık, idrar kaçırma, ortostatik hipotansiyon, uyku bozuklukları diğer belirtilerdir. İstirahat halindeyken asimetrik el-kol-bacak titremesi, hareketlerde, konuşmada, mimik kullanmada yavaşlama, ağızdan salya akması, yürürken öne eğilme gibi belirtileri farkeden kişilerin nöroloji uzmanına başvurması çok önemlidir.”
Uzm. Dr. Nazan Eryiğit, hastalık hakkında ayrıca şunları ekledi: “Tanı, öncelikle nörolojik muayeneyle başka durumlardan kaynaklanan Parkinsonizm nedenlerini dışlamak için radyolojik görüntülemeler yapılarak konulabilir. Tedavide eksik olan dopaminin yerine konmasını sağlayan Levodopa kullanılır. İlaca yanıt vermeyen kişilerde ve uygun vakalarda ise beyin pili (DBS) uygulaması önerilir. Bu uygulama ülkemizde çok başarılı nöroloji-nöroşirurji ekiplerince yapılmaktadır.”
Eryiğit, yukarıda belirtilen tedaviler dışında parkinson hastalarının günlük hayatını kolaylaştırabilecek önerileri şöyle sıralıyor: