"Parmak bebek" hayata tutundu

Elazığ'da, 30 santimetre boyunda ve 500 gram ağırlığında doğan Deniz Eren bebek, 10 gündür yoğun bakım ünitesinde tutuluyor.

Elazığ'da, 30 santimetre boyunda ve 500 gram ağırlığında doğan Deniz Eren bebek, 10 gündür yoğun bakım ünitesinde tutuluyor.


Elazığ'da 1,5 yıl önce evlenen Sinan ve Sibel Doğan çiftinin 10 gün önce Fırat Üniversitesi Hastanesinde 30 santimetre boyunda ve 500 gram ağırlığında bir erkek bebeği dünyaya geldi.


Erken doğumla dünyaya gelen "parmak bebek", sağlık sorunları nedeniyle hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kuvöze konuldu. "Deniz Eren" adı verilen bebeğin sağlık durumu her geçen gün daha iyiye gidiyor.

Reklam
Reklam

Fırat Üniversitesi Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde görevli uzman doktor Ayşen Orman, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Deniz Eren'in 25 haftalıkken normal doğum yöntemiyle dünyaya geldiğini söyledi.


Prematüre bebeğin, erken ve küçük doğuma bağlı olarak oluşan solunum ve gelişim sıkıntılarını çözmeye çalıştıklarını belirten Orman, "Bebeğimiz verdiğimiz tedavilere bugüne kadar güzel yanıt verdi" dedi.


Bundan sonraki süreçte, bebeği bin 600 grama ulaşıncaya kadar kontrol altında tutacaklarını ve damardan besleyeceklerini ifade eden Orman, "Bin 600 gramdan sonra eğer kendisi de bunu başarırsa emzirme ve diğer beslenme aşamalarına geçeceğiz. Bu kadar küçük bebeklerin pek çok problemi oluyor. Göz, kalp, akciğer ve diğer sorunları oluyor. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi olarak bu konulara diğer ekiplerimizle başarılı bir şekilde çözüm getirmekteyiz" diye konuştu.





Fransız fotoğrafçı Christian Berthelot, insan doğar doğmaz nasıl görünür sorusuna cevap aramak için doğumhaneye girdi ve bebeklerin dünyaya gözlerini açtıkları ilk anları kadrajına aldı.

Reklam
Reklam

“Doğduğumuz anı tüm çıplaklığıyla göstermek istedim” diyen fotoğrafçı Berthelot, odağın sadece yenidoğan olduğu fotoğraflarıyla dikkat çekiyor…

İlk bebeğinin sezaryenle dünyaya gelişinden sonra bu projeyi tasarladığını söyleyen fotoğrafçı, tüm fotoğrafları bebeğin sezaryenle dışarı çıkartılmasından saniyeler sonra çekti. Çıplak, temzilenmemiş ve en doğal halleriyle görüntülenen bebekler, sezaryenle doğan bebeklerin ilk anlarını tüm gerçekliğiyle gösteriyor.

C. Berthelot: “Oğlumu doğumdan sonra ilk gördüğümde üzerinde kan vardı ve vücudu verniks denilen o beyaz maddeyle kaplıydı. İlk savaşını kazanmış bir savaşçı gibi göründü gözüme, karanlıklardan gelen bir melek gibi…”

Şimdiye kadar 40 sezaryen doğumu fotoğraflayan Berthelot, buna hazırlanmak için hastanede doktorlarla ve ebelerle birlikte çalıştı. Ameliyathane ortamını ve kurallarını gözlemledi… Fotoğrafların çekilmesine izin veren ebeveynlerden yayınlamak için de özel izin alındı. Fransız sanatçının “Cesar” adını verdiği fotoğraf serisi hala Paris’te bir festivalde sergileniyor.

Reklam
Reklam

3 Saniyelik Liza - 3200 Gram


7 Saniyelik Margaux


11 Saniyelik Chloé


14 Saniyelik Louann - 3574 Gram


18 Saniyelik Mael - 2800 Gram


15 Saniyelik Steven - 2425 Gram


9 Saniyelik Lize - 3574 Gram


13 Saniyelik Kevin - 4366 Gram


13 Saniyelik Leanne - 1745 Gram



Finlandiya'daki Helsinki Üniversitesi'nden bilim adamlarının yaptığı araştırma, fetüsün şarkıları ve konuşmaları hatırlayabildiğini, dolayısıyla beyin tamamen gelişmiş olmasa da öğrenebildiğini gösterdi.


Bilim adamları, Fince'de bir anlamı bulunmayan, 3 heceli olması nedeniyle öğrenmesi zor "tatata" kelimesini kullanarak fetüsün hafızasını test etti.


Gebeliğin 29. haftasından doğuma kadar yapılan araştırmada, kadınların yarısına yüzlerce kez bu kelime dinletildi.


Doğumdan sonra kelimenin dinletildiği bebeklerin beyin faaliyeti incelendi.


Anne karnında "tatata"yı defalarca duyan bebeklerin beyninin bu kelimeye güçlü tepki verdiği görüldü.


Kelimeyi duymayanlar bebekler ise tepki vermedi.


Araştırmacılar, ebeveynlerin fetüsün dış dünyadaki sesleri duyabileceği ve hatırlayabileceğinin bilincine varması gerektiğini vurguladı.

Reklam
Reklam