Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kendi vatandaşıyla değil eli kanlı teröristle kucaklaşan demokratik siyasete inanmış bir siyasetçi olamaz. Siyaset yapmakla, hizmet vermekle işiniz yok madem, parti tabelaları indirin yerlerine İmralı ya da Kandil'e mecburi istikamet gösteren trafik tabelaları asın. Daha isabetli olur.” dedi.
Van'ın Erciş ilçesinde deprem konutlarının teslim törenine katılan Erdoğan, “Biz sorunların çözümü için siyasi muhatap aradıkça onlar başka yerlere işaret ettiler. Kendilerine oy veren insanların iradesini değil, başka odakların iradesini yansıtmaktan onların güdümünde hareket etmekten başka bir tavır ortaya koymadılar. Kendi iradesine ipotek koyduran milletin iradesine sahip çıkamaz." diye konuştu.
Depremin ardından Van’ın yeniden inşası için 3,5 milyar lira harcadıklarını belirten Başbakan Erdoğan, yapılacak olanlarla birlikte bu rakamın 5,5 milyar liraya ulaşacağını belirtti. Depremin ardından 40 bin ev, 3 bin iş yeri ve 9 bin ahırı kullanılamaz hale geldiğini, binlerce vatandaşın da evsiz kaldığını hatırlattı. Erdoğan, “Ama biz deprem bölgesiyle irtibatımızı kesmedik. Bakan arkadaşlarım sürekli burayı takip ettiler. Kurulan konteyner kentler Türkiye'nin 50 şehrinden daha fazla nüfusa hizmet verdi. 170 milyon liralık elektrik faturası Başbakanlık tarafından ödenmiştir. Yemek firmalarından temin edilen günlük 72 bin öğün yemek öğrencilere dağıtıldı.” şeklinde konuştu.
Şu an 3 bin civarında yapılmış fazla konut olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “2 bin kadarı kamu kuruluşlarındaki elemanlarımıza tahsisli, onlara vereceğiz. Bin civarında konutları kura çekimiyle bunları kiracı konumundaki vatandaşlara satacağız. Aslında maliyet olarak bu konutların fiyatları 110 bin lira. Ancak burada Başbakan'ın yetkisinde olan yüzde 30 indirim hakkı var. Depremzedeye bu fiyatı 75 bin liraya indirdik. Faiz yok, enflasyon yok. Yaklaşık aylık taksidi 345 lira. Hak sahibi de kiracı da aynı fiyata alacak.” şeklinde konuştu.
"KARDEŞLİK HUKUKUNA SAHİP OLMANIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRDİK"
Kardeşlik hukukuna sahip olmanın gereğini yerine getirdiklerini ve getirmeye devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, yapılanları şöyle anlattı: “15 bin 341 afet konutu, 27 okul, 24 cami, 10 ticaret merkezi 13 büfe 17 bin 489 konut yapıyoruz. Ahırını onarmak isteyen 5 bin 850 vatandaşımızdan 3 bini inşaata başladı. 29 milyon lira bu vatandaşlara ödeme yaptık.”
"BİZ YARDIM EDERKEN PKK SALDIRMAKLA MEŞGULDÜ"
Van depremi duyulduğu andan itibaren Edirne'den buraya kadar bütün vatandaşların elinin buraya uzandığını kaydeden Başbakan Erdoğan, “Eller buradaki insanlar için duaya kalktı, gözlerden burada ölen yaralanan enkaz altında kalan insanlarımız için yaşlar süzüldü. Bin yıllık kardeşliği yıkmaya çalışanlara inat, bütün Türkiye bir olup birlik olup Van'a sahip çıktı. Dünyanın 35 ülkesinden Van'a el uzatıldı, yardım edildi.” dedi.
Ancak bu yardımlar olurken terör örgütü PKK ve onun uzantılarının farklı maksatları olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Vanlı kardeşim deprem enkazı altında kendisine uzanacak eli beklerken biz bu eli tutup Van’ı ayağa kaldırmaya çalışırken, bölücü terör örgütü ve onun uzantıları Van'da Erciş'te daha deprem enkazının altındaki iniltiler bitmeden hemen öbür tarafta Başkale’de güvenlik güçlerimize saldırmakla meşguldü. Biz çadır kentler konteyner kentler kurarak vatandaşımızın başını sokacağı hayat alanları oluştururken onlar görevi başındaki polislerimize saldırıyorlardı. Biz hastanelerde kardeşlerimizin dertlerine dermen olmak için çırpınırken, onlar görevi başındaki polisimize alçakça haince arkasından yaklaşıp şehit ediyorlardı. Bölücü terör örgütünün siyasi uzantıları ise belediye başkanları başta olmak üzere terörist cenazesi peşinde koşuyor belediye garajında teröristler için yaş tutuyordu. Biz depremzedelerin yaralarını sarmaya uğraşırken, onlar bu yarayı kanatarak ayrımcılık peşinde propaganda peşinde koşuyorlardı. Biz çocuklarımız eğitimlerinden mahrum kalmasın diye süratle okulları ayağa kaldırıp her türlü araçla gereçle donatırken onlar buralara sadece okullarımızı yakmak için bombalamak için yaklaşıyorlardı. Biz öksüz yetim kalmış sıcak yuvaya kavuşturmanın gayreti içindeyken onlar yardım için gelen yardımları maalesef bölücü terör örgütüne aktarıyorlardı. Avrupa'nın dünyanın değişik yerlerinde Van depremi için para topluyorlardı, gelen parayı da ne yazık ki onları terör örgütüne aktarıyorlardı. Bunların hepsi belgeli. Biz hastanesiyle doktoruyla ilacıyla Vanlı kardeşimizin ihtiyacını karşılamak için gecemizi gündüzümüze katarak çalışırken onlar benim hizmet veren doktoruma saldırıyorlardı hastanede. Biz ülkenin bütün yardımların bütün kuruşuna zarar gelmeden kullanırken onlar terör örgütüne veriyorlardı.”
Terör örgütü ve uzantıları ile aralarındaki farkın bu olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizimle onların farkı bu kardeşlerim. Biz sizi niye seviyoruz? Vanlı olduğunuz için mi Kürt olduğunuz için mi? Sadece bizi yaratan Allah'tan ötürü seviyoruz. Kürtüyle Türküyle Lazıyla Zazasıyla ayırt etmeksizin Allah için seviyoruz. Bir olacağız, diri olacağız. Aramıza ayrımcılık tohumları serpmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz. Biz yuvalar yapmaya geliriz. Onlar ise öldürmeye yakmaya gelir. Biz inşa birlik beraberlik için uğraşıyoruz, onlar yakmak bozmak ayrıştırmak için uğraşıyor. Biz yavrularımızın okuması için okullar yapıyoruz. Onlar içindeki okullarımızı ateşe veriyorlar. Kamu görevlilerini kaçırmanın sindirmenin öldürmenin hayin planlarını yapıyor. Buraya gelen öğretmeni kaçırmakla ne kazanıyorsun? Doktoru öğretmini kaçırmakla ne kazanıyorsun? Biz özgürlük ve demokrasi istiyoruz diyeceksin. Bunun neresi özgürlüktür bunun neresi demokrasidir. Kardeşlerim bunların asla ve asla benim Kürt kardeşimin sorunuyla derdi yok. Onların derdi sıkıntısı bu değil. Bunlar sadece istismar peşinde. Bunlar benim sadece Kürt kardeşlerimi kandırarak dağa götürdükleri gencin kanı üzerinden acısı üzerinden kendilerine saltanat kurmanın peşinde. Bizler icraatla halkı kucaklaşmanın peşindeyiz, bunlar sabotaj peşinde. Niye yatırımcı güneydoğuda yatırım yapmıyor? Fabrika yapacak ama korkuyor. Terör benim fabrikamı bombalarsa diye korkuyor. Eğer burada işsizlik varsa bundan dolayı var. Bölücü terör örgütüyle ve uzantısıyla benim Kürt kardeşim arasına davar örmeli ki buraya yatırım gelsin. Yatırıma huzura düşman olan sadece insana düşmandır. Benim Vanlı kardeşim Ercişli kardeşim herşeyi görüyorsun. Kim herşeyi bozmak yıkmak için uğraşıyor bunu gayet iyi müşahede ediyorsunuz.”
Van ve Erciş’teki depremzedelere bölgedeki BDP belediyelerini de şikayet eden Erdoğan, “Bu bölgede BDP'nin belediyeleri var. Bu belediyeler halka hizmet noktasında ne yaptı. Van ortada suyunu bile kendisi getirmesi gerekirken getirmiyor. Biz getiriyoruz. Ama bunun hesabını da onlara sormanız lazım. Bunlara ideolojik yaklaşmamak lazım. Hizmete prim vermemiz lazım. Biz sizlere efendi olmaya gelmedik biz sizlere hizmetkar olmaya geldik. Bizim farkımız bu. Bizim derdimiz bütün vatandaşlarımızın daha güçlü demokrasiyi yakalamış daha fazla hak hukuk sahibi olmalarını sağlamak. Yasakların esas, özgürlüklerin istisna olduğu bir ülkeden yasakların istisna, özgürlüklerin esas olduğu ülkeye kavuştuk. Terör örgütünün sabatoj çalışmalarına rağmen bütün bunları başırdık. Terör örgütünün de siyasi uzantılarının da onların arasındaki güçlerin de bunların gerçekleştirilmesinde hiçbir dahli yoktur.” ifadelerini kullandı.
PARTİ TABELALARINI İNDİRİN, KANDİL VE İMRALI TABELASI ASIN
Erdoğan, “Biz sorunların çözümü için siyasi muhatap aradıkça onlar başka yerlere işaret ettiler. Kendilerine oy veren insanların iradesini değil, başka odakların iradesini yansıtmaktan onların güdümünde hareket etmekten başka bir tavır ortaya koymadılar. Kendi iradesine ipotek koyduran milletin iradesine sahip çıkamaz. Kendi vatandaşıyla değil eli kanlı teröristle kucaklaşan demokratik siyasete inanmış bir siyasetçi olamaz. Siyaset yapmakla, hizmet vermekle işiniz yok madem, parti tabelaları indirin yerlerine İmralı'ya ya da Kandil'e mecburi istikamet gösteren trafik tabelaları asın. Daha isabetli olur. Hiç değilse milletimiz ne olduğunuzu ne yaptığınızı bilir siyasi süreçte size yönelmez. Değerli kardeşlerim biz bu süreci kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. El ele omuz omuza vereceğiz. Sizler daha güzel bir Erciş istemiyor musunuz? İstanbul neyse Van o olmalıdır. Van'ın ortasında geniş yollar geçiyorsa onları belediye yapmadı biz yaptık.”
HAVADAN, GÖLDEN VE ÇATIDAN KORUMA
Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında Van Gölü'nde tekneli koruma, havada polis helikopterli koruma ve çatılarda özel harekatçılar kuş uçurtmadı. Erdoğan'ın konuşmasını öğrenciler, ev sahipleri ve yaşlılar birlikte izledi.
(CİHAN)