Pastoral şiir nedir? Pastoral şiir örnekleri ve özellikleri nelerdir?

Oldukça zengin bir yelpazeye sahip olan Türk edebiyatının önemli şiir türleri arasında yer alan pastoral şiirler, genellikle doğa ve kırsal yaşamın güzelliklerini yansıtmakta önemli bir araçtır. Antik çağlardan günümüze gelen pastoral şiir, hem o dönemi betimlemekte hem de doğanın etkileyici yönlerini vurgulamakta ön plana çıkar. Tarihi Antik Roma dönemine kadar dayanan pastoral şiir nedir?

Tarihi Antik Roma ve Yunan dönemlerine dayandığı bilinen pastoral şiirler doğanın saf ve etkileyici yönlerini vurgulayan şiirlerdir. Günümüzde modern edebiyatın içinde de varlığını devam ettiren bu şiir türü okuyucu ve doğa arasında bir bağ kurarak yaşamın içindeki huzuru ve uyumu işler. Özellikle teknolojinin hızla geliştiği bu dönemde insanların doğayla olan bağlantıya ve bu bağlantının sağladığı içsel huzura duyulan özlem bu şiir türünün değerini artırır.

Pastoral şiir ne demek?

Pastoral sözcüğü Fransızca pastoral "çobanlığa ilişkin, kırsal" sözcüğünden dilimize alıntıdır. Bu terim, Latince "pastor" kelimesinden türetilmiştir, bu da "çoban" anlamına gelir. Bu terimle adlandırılan pastoral şiir de genellikle kırsal yaşamı, doğayı ve doğal yaşamı, çobanların yaşamını konu alır. Pastoral şiirlerde amaç okuyucuya doğanın güzelliklerini yansıtmak, doğa ve okuyucu arasında bir bağ kurmaktır.

Reklam
Reklam

Pastoral şiir nedir?

Pastoral şiir antik çağlardan günümüze gelen bir geleneğin parçası olup özellikle günümüzde doğaya olan özlemle önemini artıran bir şiir türüdür. Bu tür şiirler özellikle doğa ve kırsal yaşamı konu alarak okuyucuya huzur ve dinginlik sunan özel bir türdür. Çobanların yaşamlarına, kırsal hayatın yalın güzelliklerine, doğa manzaralarına rastlayabileceğimiz bu şiirlerde insan ve doğanın iç içe geçtiği bir dünya tasvir edilir. Pastoral şiirler özellikle bu manzara ve güzellikleri konu alırken mevsimleri, çiçekleri, ağaçları, nehirleri ve dağları tasvir etme yeteneğiyle ön plana çıkan bir şiir türüdür.

Doğanın güzelliklerini, insanın içsel huzurunu ve kırsal yaşamın yalın dinginliğini yansıtan pastoral şiirin önemli ozanları arasında Yunan edebiyatında Theokritos ve Latin edebiyatında Vergilius sayılır. Türk edebiyatında ise ilk örneği Abdülhak Hamit Tarhan’ın Sahra şiiridir. Abdülhak Hamit Tarhan dışında Kemalettin Kamu (Bingöl Çobanları), Faruk Nafiz Çamlıbel (Çoban Çeşmesi), Behçet Necatigil de edebiyatımızda önemli pastoral şiir yazan şairlerimiz arasında sayılır. Pastoral şiir özellikleri şu şekildedir:

Reklam
Reklam
  • Pastoral şiir, temel olarak doğayı ve kırsal yaşamı konu alır.
  • Sade ve açık bir dille kaleme alınır. Süslü söylemlerden ve karmaşık cümle yapılarından kaçınılır.
  • Pastoral şiirde sıkça çobanlar ve onların yaşamı tasvir edilir.
  • Genellikle kısa şiir formunda sunulur.
  • Pastoral şiirlerde mevsimler, çiçekler, ağaçlar, nehirler ve dağlar gibi doğal unsurlara odak noktasıdır.
  • Okuyucuya sıkıcı günlük yaşamın karmaşıklığından kaçış fırsatı sunar.
  • İlk örnekleri Yunan edebiyatında Theokritos ve Latin edebiyatında Vergilius kaleme almıştır.
  • Türk edebiyatında ilk örneği Abdülhak Hamit Tarhan’ın 1878 yılında kaleme aldığı Sahra şiiridir.

Pastoral şiir örnekleri

  • Sahra - Abdülhak Hamit Tarhan
Reklam
Reklam

Bir zamanlar karargahım idi
Bedeviler gibi beyabanlar;
Buna mucib de iştibahım idi;
Nasıl imrar-ı vakt eder anlar.
Belde halkında görmedin hayfa
Gördüğün ünsü ehl-i vahşette!
Bedevîler sukûn u rahatte;
Sürdüğü daima ganemle sefâ.
Beledî muttasıl esir-i cefâ;
İntiâş aleminde zulmetde!
Biri endişeden aman bulmaz;
Biri endişeye zaman bulmaz.

  • Çoban Çeşmesi - Faruk Nafiz Çamlıbel

Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
Ey suyun sesinden anlıyan bağlar,
Ne söyler su dağa çoban çeşmesi.
"Goynunu Şirin'in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca,
O hızla dağları Ferhat yarınca
Başlamış akmağa çoban çeşmesi…
"O zaman başından aşkındı derdi,
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi.
Değdi kaç dudaga çoban çesmesi.
Vefasız Aslı'ya yol gösteren bu,
Kerem'in sazına cevap veren bu,
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu…
Sızmadı toprağa çoban ceşmesi.
Leyla gelin oldu,
Mecnun mezarda,
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda,
Ateşten kızaran bir gül ararda,
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi,
Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar,
Tarihe karıştı eski sevdalar.
Beyhude seslenir, beyhude çağlar,
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi…

Reklam
Reklam