Bu sıradışı çalışmanın öyküsünü Paul Auster şöyle anlatıyor: "Ulusal Radyo'nun ayda birkaç kez canlı yayında hikâyelerimi okuma önerisini reddetmek üzereydim. Akşam yemeğinde karımın verdiği fikir olmasa bu kitaptaki parçaların çoğu yazılmamış olacaktı. 'Hikâyeleri kendin yazmak zorunda değilsin,' dedi Siri. 'İnsanları oturtup kendi hikâyelerini yazdır. Onları sana gönderebilirler, sen de radyoda en iyilerini okursun. Yeterli sayıda dinleyici yazarsa bu sıra dışı bir şey haline gelir.' Ulusal Hikâye Projesi işte böyle doğdu."
Paul Auster'ın derlediği bu kitaptaki 179 öykü, gerçek yaşamdaki olayları içtenlikle ve yalın bir dille aktarırken Amerikalıların düşüncelerine ve duygularına da ışık tutuyor. Her yaştan ve toplumun her kesiminden Amerikalılar, çarpıcı mizah duygusunu ve yürek burkan acılı anıları kaynaştıran öyküler sunuyorlar. "Aile", "Aşk", "Savaş", "Ölüm", "Düşler" gibi bütün insanları
ilgilendiren, dünyanın dört yanında, herkesin irdelediği temel sorunları saklısız gizlisiz, kaçamak yapmadan, dürüstçe ele alıyor.
PAUL AUSTER
PAUL AUSTER, 1947 yılında ABD'nin New Jersey eyaletinde, Newark'ta doğdu. Daha 12 yaşındayken, önemli bir çevirmen olan eniştesinin kitaplarını okuyarak edebiyata büyük bir ilgi duymaya başladı. Columbia Üniversitesi'nde Fransız, İngiliz ve İtalyan edebiyatı okuduktan sonra dört yıl kadar Fransa'da yaşadı, Fransız yazarlardan çeviriler yaptı. XX. yüzyıl Fransız şiiri üstüne önemli bir antoloji hazırladı. İlk kez 1987'de New York Üçlemesi adlı yapıtıyla büyük ilgi gördü. Daha sonra Ay Sarayı, Kehanet Gecesi, Köşeye Kıstırmak, Son Şeyler Ülkesinde, Leviathan, Şans Müziği, Timbuktu, Yanılsamalar Kitabı, Yükseklik Korkusu, Brooklyn Çılgınlıkları, Yazı Odasında Yolculuklar, Karanlıktaki Adam ve Sunset Park adlı romanları, Yalnızlığın Keşfi adlı anı-romanı, Kırmızı Defter adlı öykü kitabı birbirini izledi. Auster, eşi yazar Siri Hustvedt ve iki çocuğuyla birlikte New York, Brooklyn'de oturuyor.