"Bir gün Paul's sınırları içerisinde fiyonk makarna, spiral makarna falan görürseniz bilin ki Paul's kendini bozmuştur, makine almıştır."
Sözler, mekanın sahibi Hakan Ersoy'a ait. Kendisi için neşeli bir aile görünümündeki ekibin "egzantrik babası" desek yanlış olmaz. Hakan Bey diye adımımızı atıyoruz ama "Hakan Abi" diyerek ayrılacağız mekandan... El ve ev yapımı konusunda ciddi: Paul's Homemade Pasta & Lasagna diye boşuna yazmıyor; dükkanda sandalyeler hariç hemen her şey özel üretim: makarnalar, lazanyalar, soslar, sosisler, masalar, borulardan yapılmış aydınlatmalar ve daha onlarca malzeme... Her şey tutkuyla hazırlanmış.
PAUL'S HİKAYESİ
Masumiyet filminde Güven Kıraç Haluk Bilginer'e nasıl sorduysa öyle sorduk soruyu:
"Lazanya neden abi?"
Hakan Abi Almanya'da büyümüş, babası da Paul ismiyle anılırmış, günlük kalan malzemelerden lazanya yapmak baba-oğul için bir ritüel halini almış zamanla... Bu yüzden geçmişe dönüp baktığında özemle ve gülümseyerek hatırladığı pek çok anının içinde lazanya var.
"Babamı kaybettim 3-4 yıl kadar önce, bu yüzden mekanın adı Paul olmalıydı ve çok güzel lazanyalar yapmalıydım."
Tabelada Paul, fırında lazanya var bugün.
ANTEP USULÜ ETLİ LAZANYA
Hem en temel en klasik İtalyan lazanyalarını usulünce yapıyor hem de yeni şeyler denemekten kaçınmıyor Paul's. Mesela hamur çeşitleri... Tezgahta kırmızı ve yeşil hamurlarla karşılaşabiliyorsunuz bir anda. Pancarlı hamur, fesleğenli hamur, veganlar için hayvansal ürün içermeyen hamur, farklı hamur birleşiminden oluşan renkli hamurlar ve çok daha fazlası... 35 çeşit lazanya üretmiş vaziyetteler ve hedefleri 50 çeşit lazanyayı karşınıza çıkarabilmek. Bu lazanyalar arasında en ilgi çekici olanlardan biri kuşkusuz Antep usulü etli lazanya. Ne yalan söyleyelim bazı markalar ürünlerini yerelleştirmek adına şov amaçlı pek de bir şeyeye benzemeyen çeşitler çıkarırlar ya, sipariş verirken içimizde bir şüphe oluşmadı değil... Ancak tadına bakınca "classic bolognese" lazanyaya bile taş çıkaran bir tatla karşılaştık... Acısı Yaşar şarkısı gibi "yakıyor ama acıtmıyor." Kuru patlıcan, kuru domates ve kuru kabak, yanına renkli biberleri almışlar, kontrfile et, nar ekşisi, soğan ve sarımsakla birleşip enfes bir lazanya oluşturmuşlar. Antep'in şanına uygun olarak yeşil renkli fesleğenli hamur ve üstüne fıstık da olunca silip süpürdük diyebilirim. Sicilya usulü lazanya da mekanın en çok tercih edilen tatlarından... Siz sormadan söyleyelim, eve sipariş verirseniz lazanyalarınız o güzel güveç kaplarında sıcacık teslim ediliyor.
"MAKARNA İRMİKTEN YAPILIR"
Doğal olarak lazanya dışında en iddialı oldukları tabaklar makarnalar... Taze açılan ve irmik kullanılan hamurdan elle kesilip hazırlanan makarnalar sıklıkla tercih ediliyor. "Makarna irmikten yapılır." diyor Hakan Abi. Bizim ülkemizde İtalya'dakinin aksine taze makarna kullanımı yeni yeni oturmaya başladığından insanlara tadı farklı gelebiliyor. Biz bu ziyarette makarna tadamadık ama sonraki seferlerde makarna siparişi de vereceğimiz kesin. Makarnadan tatmış olmasak da sürpriz tat olarak spiral şekilli bratwurstlarından tattık. Klasik bratwurst tadını verebilmek için ördek etini devreye sokabilecek kadar çılgınlar.
Bir de yemek sonunda tiramisu var. Roma'da Pompi'den beri bu tarz bir tiramisu yiyememiştim. Köpük gibi, yumuşacık ve hafif.Sadece tiramisu yemek için bile uğranabilir bu haliyle.
Paul's personeli şakacı, eğlenceli ve mutlu... Mutlulukları ve enerjileri yediklerinize de ister istemez yansıyor. Geçtiğimiz yılın en büyük sorunlarından olan masa bulamama şikayeti, arka tarafın genişletilip masalandırılmasıyla çözülmüş gibi duruyor.Çoğu mekanın düşüncesinin aksine Paul's önünde kuyrukta beklemenin alışılmış bir sahne olmasını istemiyorlar.
Hem kendinizi mutlu hissetmek hem de lezzetli bir lazanya deneyimi için Moda'ya yolunuzu düşürmenizi öneririm.
Adres: Dr. Esat Işık Caddesi No:53/A Moda / Kadıköy - Istanbul