Pazar esnafının göz bebeği Burkina Fasolu Mustafa

Çalışmak için Türkiye'ye gelen ve yumurta sattığı tezgahında pazar esnafı tarafından çok sevilen Burkina Fasolu Mustafa, daha çok çalışabilmek ve memleketinde bıraktığı ailesini bir kez daha görebilmek için oturma izni almaya çalışıyor - Mustafa Sangne: - "Cumartesi günleri Kocamustafapaşa'da, pazar günleri Alibeyköy'deki pazara gidiyorum. Günlük 120 lira veriyorlar ama sadece 2 gün çalışıyorum. Hafta içi bu sıralar çok işim yok" - "Babam 2 ay önce vefat etti. Gidip aileme başsağlığı dilemeliyim ama oturma iznim olmadığı için gidemiyorum, çözüm bulamıyorum. Onun dışında Türkiye’yi çok seviyorum. Türkiye hayalimdeki 1 numaralı ülke" - "Oturumum olsa mesleğim fayansçılık sektöründe çalışabilirim. Bir iş veren beni çalıştırmak istiyordu ama ikamet izni istedi tabii ki. İkametim olsa iyi para kazanabileceğimi biliyorum" - Pazarcı Hasan Canan: - "Dürüstlüğünden ödün vermiyor. Çocuğunu özlüyor ama sürekli gidip gelemiyor. Çocuğunu doğduğunda görmüş. Ancak Whatsapp'tan fotoğraflarla görüyor"

İSTANBUL (AA) - MUSA ALCAN - KAAN BURAK ŞEN - Yaklaşık 1 yıl önce Türkiye'ye gelen Burkina Fasolu Mustafa Sangne hafta sonu pazarlarda yumurta satıyor.

Sangne, memleketinde bırakmak zorunda kaldığı eşi ve 1 yaşındaki çocuğunun geçimini sağlamak için gündelik işlerde de çalışırken, çalışkanlığı ve sempatikliğiyle pazar esnafı tarafından da çok seviliyor.

Asıl mesleği fayans ustalığı olan ve Kumkapı'da 5 erkek kardeşiyle birlikte yaşayan 27 yaşındaki Mustafa Sangne'nin 6 kız kardeşi Burkina Faso'da, 4 erkek kardeşi de İtalya'da yaşıyor.

Reklam
Reklam

Çok iyi kullandığı pazarcı üslubuyla dikkati çeken Sangne, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşleriyle birlikte yarı zamanlı olarak bir süre Beyazıt'ta çalıştığını söyledi.

Sangne, kendisinin ilk zamanlar aksesuar sektöründe çalıştığını belirterek, "Önceki işim bitti. Şimdi pazarda yumurta satıyorum ve iki pazara katılıyorum. Cumartesi günleri Kocamustafapaşa'da, pazar günleri Alibeyköy'deki pazara gidiyorum. Beraber çalışıyoruz. Günlük 120 lira veriyorlar ama sadece 2 gün çalışıyorum. Hafta içi bu sıralar çok işim yok. Pazarları gezip pazarcılara kamyonlardaki ürünlerini indirmeye yardımcı oluyorum." diye konuştu.

- "Burada kimseyle sorunumuz yok"

Pazarda yumurtanın yanı sıra diğer kahvaltılık ürünleri sattığını anlatan Sangne, "Türkiye sayesinde adım adım burada bir şeyler yapıyoruz. Durumumuz fena değil. Türkiye'ye şükranlarımızı sunuyoruz. Ailemize bir anlamda bakabiliyoruz. Biraz para kazanıyoruz. Burada kimseyle sorunumuz yok, polis rahatsız etmiyor." dedi.

Sangne, Türkiye'ye çalışmak için geldiklerini aktararak, "Çalışmak istiyoruz. Tek isteğimiz bu. Başka bir şey istemiyoruz. Hırsızlık yapmaya gelmedik." ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

Cezayir'de de 5 yıl fayansçılık yaptığına dikkati çeken Sangne, Türkiye'de Cezayir'e kıyasla daha fazla imkan olduğunu dile getirdi.

Sangne, bir kez gördüğü oğlu Musa'yı tekrar görmek için memleketine gitmek istediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Türkiye’yi çok beğeniyorum ama özgür olabilmek için oturma iznine ihtiyacım var. Burayı çok seviyorum ama tabii ki endişeliyim. Ülkeme dönmek için çözümüm yok, çünkü dönmek için 3 bin avro lazım. Geri gelmek için 6 ay bekleyip tekrar vize almam gerekiyor. Bu aşamada bunu yapma imkanım yok. Çalışsam da (gidiş-geliş) 6 bin avro biriktirmem mümkün değil. Haftalık 350-400 lira kazanıyorum. Mümkün değil. Kira ödüyorum, su faturası, 6 bin avro çok zor."

- "Emeğin karşılığını veriyor, biz de hakkını verdik"

Düzenli işleri olmadığı için birikim yapamadıklarının altını çizen Sangne, "Çözümüm yok oraya gitmek için. İkamet için randevu aldım. Ödeme yaptım Göç İdaresi'ne, 30 gün süre verdiler ama ondan sonra mesaj gönderdiler, kabul edilmedi. Çaresizim. Babam 2 ay önce vefat etti. Gidip aileme başsağlığı dilemeliyim ama oturma iznim olmadığı için gidemiyorum, çözüm bulamıyorum. Onun dışında Türkiye’yi çok seviyorum. Türkiye hayalimdeki 1 numaralı ülke." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Sangne, yetkililerden kolaylaştırıcı çözümler talep ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bir sorun olduğunda oturumu gösterebilmek lazım. Oturumum olsa mesleğim fayansçılık sektöründe çalışabilirim. Bir iş veren beni çalıştırmak istiyordu ama ikamet izni istedi tabii ki. Kontrol gelirse ikametle sorun olmaz. Tek şanssızlığımız bu. İkametim olsa iyi para kazanabileceğimi biliyorum."

Mustafa Sangne ile aynı tezgahta birlikte çalışan Hasan Canan da Sangne ile nasıl tanıştıklarını şöyle anlattı:

"Bir gün biz Aksaray Kocamustafapaşa'dayken kamyon yanaştırıyorduk. Mustafa geldi, 'Ağabey yardım edebilir miyim? 5 lira 10 lira ne verirseniz.' dedi. Ondan sonra biz de dedik ki 'Gel, yanımızda çalış.' Ondan sonra başladı. Baktık ki işi de çabuk öğreniyor, emeğin karşılığını veriyor, biz de hakkını verdik, ihtiyacını karşıladık. Cumartesi-pazar günleri gelip, bize yardım ediyor Allah razı olsun. Dürüstlüğünden ödün vermiyor. Çocuğunu özlüyor ama sürekli gidip gelemiyor. Çocuğunu doğduğunda görmüş. Ancak Whatsapp'tan fotoğraflarla görüyor."

Reklam
Reklam

- "Takdir edilesi bir arkadaş"

Pazarda sebze meyve satan ve yaklaşık 25 yıldır bu işi yapan Mehmet Karahan ise Sangne'nin iyi bir arkadaş olduğuna vurgu yaparak, "Sabah erken kalkıp, pazara geliyor. Çalışkan, sevimli, müşteriye karşı çok saygılı, takdir edilesi bir arkadaş. Muhabbet ediyoruz ama hikayesinden pek bahsetmiyor. Biraz çekingen. Türkçe bilmiyor ama satış yaparken bir sıkıntı yaşamıyor. Mustafa’yı seviyoruz. O da bizi seviyor." şeklinde konuştu.

Aynı pazarda tezgahı bulunan Cahit Çelebi de Mustafa Sangne'nin işini canıgönülden yaptığına değinerek, "Mustafa çok iyi bir insan, pazarın gülü o. Mustafa çok iyi canımız ciğerimiz, en iyi adam." dedi.

Anahtar Kelimeler: