Kahramanmaraş merkezli ilk depremin merkez üssü Pazarcık ilçesinde kahvehane işleten ve kentte "Kahveci Salman" olarak bilinen Baban, depremin ilk gününden itibaren işletmesini "kader ortakları" hemşehrilerine açtı.
Odun sobasında ateş, demliğinde çay eksik olmayan Salman Baban, hem barındırdığı kişilere hem de çevrede gönüllü olarak çalışanlara ücretsiz yemek ve çay ikramında bulunuyor.
Sadece tentesi hasar gören ve depremi hasarsız atlatan az sayıdaki bina arasında yer alan işletmesini adeta bir yatakhaneye çeviren Baban, AA muhabirine, deprem gecesini anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı.
Deprem gecesini "adeta küçük kıyamet" olarak nitelendiren Baban, o gece yaşadıklarını şöyle anlattı:
"İlk şokla uyandık. Hepimiz çok kötüydük. Ne yapacağımız bilmiyorduk ilk gün. Geldim hemen dışarda ateş yaktım. Komşular toplandı. İlk olarak buraya giremedik. Yağmur da Allah'ın bereketi, öyle bir yağıyordu ki. Çoluk çocuk komşular hepsi bana sığındı. Havanın aydınlanmasını bekledik. Çok kötü bir karanlık vardı. Ne yapacağımızı bilmiyorduk. Günün aydınlanmasıyla içeri girdim. Kendimden cesaret alarak insanları içeri davet ettim. 'Gelin' dedim en azından barınacak yerimiz var. Tüm kapı komşularım geldi. Sobayı hemen yaktım çünkü hava çok soğuktu. İnsanlara sıcak bir ortam hazırladım."
"DESTEK VERENLER BİZİ KOLLARININ ALTINA ALDI"
Başta devlet yetkilileri olmak üzere durumu görenlerin kendisine yardım ettiğini ifade eden Baban, şöyle devam etti:
"Sağ olsun herkes bize destek oldu. Bize yatak, kömür, erzak, battaniye getirdiler. Derken burayı yaşam alanı haline çevirdik. Sıkıntılarımız var ama hep birlikte atlatacağız. İlk iki gün küçük bir kıyamet yaşadık. Sadece depremi konuştuk ve psikolojimiz bozuldu. İkinci günden sonra bize destek veren arkadaşlar öyle bir kol kanat gerdiler ki bizi kendi kollarının arasına aldılar. Onlardan güç aldık. bugünkü günlerimize geldik."
Baban, ilçede bulunan herkesin depremden hemen sonra ağladığını ve birbirine sarıldığını söyledi.
Kötü günleri el ele vererek atlatacaklarını ifade eden Baban, şunları kaydetti:
"Hep beraber aynı ortamda yatıyoruz, eskiden köy evlerinde olduğu gibi. Bunda da bir hayır vardır. Sevgimiz ve arkadaşlığımız pekişti. Her şeyi iyi hale getirdik. O içimizdeki nefret depremle beraber yerle bir oldu. Sadece sevgi ve bağlılık geldi. Ele ele verirsek bu yükün altından kalkacağımızı düşünüyorum."