"Pehlivanlardan" Olimpiyat Değerlendirmesi

Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde, başarılarının yanı sıra minder güreşi deneyimleri de olan başpehlivanlar Londra Olimpiyatları'nı değerlendirdi.

2004, 2007, 2008 yılları Tarihi Kırkpınar Başpehlivanı Recep Kara AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle dünya ikincisi grekoromen takımından çok sayıda madalya beklenmesine rağmen, ortaya konan performans karşısında hayal kırıklığına uğradığını söyledi.

Madalya beklentisinin güreşçiler üzerinde baskı oluşturduğunu ve bunun da başarıyı etkilediğini düşündüğünü ifade eden Kara, şöyle konuştu:

"Dünya şampiyonları Nazmi Avluca, Selçuk Çebi'den madalya bekliyordum, olmadı. Olimpiyat kolay bir iş değil, bu durumu madalya baskısına bağlıyorum. Diğer branşlardan madalya çıkmayınca güreşçilerimiz madalya baskısı yaşadılar. Örneğin önceki olimpiyatlarda açılışı halterle yapardı, halterden madalya gelince bu motive sağlardı. Biz de bu işi yapıyoruz, bu kolay bir iş değil, kolay bir baskı değil. Performanslarını gösteremediler. Özellikle grekoromen takımı son 10 yılın en iyi takımıydı, ama beklediğim gibi sonuçlar çıkmadı. Rıza bile bronz madalya aldı ama, ben Rıza'ya olimpiyat şampiyonu gözüyle bakıyordum."

1992 Barcelona Olimpiyatları'nda gümüş madalya, 2003 Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Başpehlivanı Kenan Şimşek de, olimpiyatların atmosfer bakımından diğer şampiyonalardan ayrı olduğunu belirtti.

Şimşek, "İzlediğim kadarıyla güreşçilerimizin tam anlamıyla hazır olmadıklarını gördüm. Güreşçilerimizde güreşin sonuna kadar mücadele edecek enerji yoktu. Belki yanlış antrenman yaptılar ya da fazla yüklendiler ama çocukların enerjilerinin olmadığını gördüm" dedi.

2011 ve 2012 Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Başpehlivan Ali Gürbüz de beklenilen başarının yakalanamamasını, "olimpiyatlarda en çok madalya beklenen branşın güreş olmasının bir baskı oluşturmasına" bağladı.