Simon Holliday 24 Mayıs 2014'te Hong Kong'tan Makao'ya doğru suya atladığında kendini oldukça hazır hissediyordu. Ne sabahın 5.30’undaki yüzüşünün bir dünya rekoru kıracağını biliyordu, ne de beklenmedik bir izleyici sürücüsü çekeceğini düşünmüştü.
Okyanus Kurtarma Birliği’nin (Ocean Recovery Alliance) kirlenmeye karşı başlattığı girişime para toplamak amacıyla Clean Cross Swim kapsamında 10:20:30 adında bir etkinlik düzenlendi.
Yaklaşık 4 saat geçtikten sonra 35. km’de küekçi Holliday Pearl River Delta’sına yaklaştığında, kendisine eşlik eden diğer Shu Pu bağırmaya başladı! Etrafta sanki yarışa katılmak istercesine yüzen, nesli tükenmekte olan pembe yunuslar bulunuyordu.
Pu'nun bu durumu şöyle ifade etti:
"7 yıldır Hong Kong'da adaların arasında kürek çekiyorum ve tek başıma hiç bir zaman bir pembe yunusa rastlamadım. Üstelik bir ya da iki yunus değillerdi, neredeyse 25–30 tanesi takımı takip ediyorlardı ve her taraftan dalıyorlardı. Bir saatten fazla bizimle kaldılar ve bize öylesine yaklaştılar ki, belki de benden 3 metre uzaktaydılar. Pembe yunuslar, zıplıyorlar ve kanomun önünden geçiyorlardı. Aslında bir ara göz göze geldik ve birbirimizi anlar gibiydik!"
Ekip, Holliday’in Macau’ya yaklaştığı sırada onları bitiş çizgisini beklermiş gibi duran, pembemsi renklerinden dolayı zaman zaman pembe yunus olarak adlandırılan, başka bir beyaz Çin yunusu grubuyla karşılaştı.
Holliday, yaşadıkları anı şu sözlerle aktarıyor:
"Aslında ekibim bana söyleyene kadar orada olduklarını bilmiyordum. Sonrasında güneşin doğduğunu, yunusların beni takip ettiğini ve başladığım işi bitirebileceğimi düşündüm. Bu gerçekten harika bir motivasyon oldu. "
İlk olarak bu günlerde pembe yunusları gözlemlemek, oldukça sıra dışı ve ayrıca onların birçoğunu aynı yerde ve aynı zamanda görmek pek duyulmamış bir şey.
Hong Kong Yunusları Koruma Derneği'ne göre, Hong Kong sularındaki pembe yunusların sayısı 2003’te 158 iken 2014'te yüzde 40 azalma ile 61'e düşmüş.
Diğer küçük Çin beyaz yunusları da Vietnam ve Malezya'da nehir ağızlarında bulunuyorlar ve onlar da tehlike altındalar.
Yüksek hızlı ticari feribotlar, 50 kilometrelik Honh Kong Zhuhai-Macau Köprüsü tamamlandığında, her gün Çin'e sefer yapacak. Hong Kong'un suları, fiziksel tehdit ve akustik kaos ile iç içe olacak.
İkinci tehlike özellikle yunuslar için zarar verici, çünkü yunusların yön bulma, iletişim kurma ve yemek bulma davranışları sahip oldukları sonar sistemlere dayanıyor.
Hükümet, ayrıca yunuslar için birincil geçiş noktası olan Hong Kong uluslararası Havaalanı yakınındaki Lantau Adası'na üçüncü bir pist inşa etmeyi düşünüyor. Proje, 650 hektarı içeren arazi ıslahını kapsıyor ve yunusların yaşam alanını belirgin bir şekilde azaltarak hareket alanlarını daha da kısıtlıyor.
Yunusları takip etmeye ve onların ölüm nedenlerini araştırmaya kendini adamış bir STK (Sivil toplum kuruluşu) olan Hong Kong Yunusları Koruma Derneği Başkanı Dr. Samuel Hung:
"Bu durum son on yılda çok daha kötüleşmiş. Eğer kalkınmanın baskısı bu ölçüde devam ederse, çok fazla umut kalmayacak"
Ancak tek sorun köprü ve arazinin gelişimi değil. Hayvanlar, hastalıklara ve yavru yunusların erken ölümüne yol açan kirlilikten dolayı ciddi tehditlerle karşı karşıya. Etkisiz atık yönetimi sebebiyle Hong Kong'un suları plastikler, gübreler ve ağır metaller yüzünden yüksek derecede kirlenmiş durumda. Bu durumda Clean Cross Swim’in farkındalığı yükseltmeye çalıştığı bir problem.
Ayrıca denetlenmeyen turlarla ilgili sorunlar da var. Yunus koridorlarından birisine yakın konumda bulunan Tai O Köyü'ndeki pek çok balıkçı, küçük motorlu tekneleriyle yunusları gözlemlemek için ufak turlar düzenliyor.
Bazı kılavuzlar gerekli önlemleri alırken pek çoğu yunuslara hızlıca yaklaşmak, etraflarında toplanmak, aniden yön değiştirmek veya anne ile yavru arasına girmek konusunda uyarıların yer aldığı Tarım, Balıkçılık ve Koruma Bakanlığı’nca yayımlanan gönüllü davranış kurallarına uymuyorlar.
Bu sorunu çözümlemek amacıyla temmuz ayında WWF-Hong Kong tarafından dört ay süren Yunus İzleme - Yorumlama Pilot Programı, "Yunuslara önem verin" sloganı içeren gömlekleri gezginlere eşlik eden Tai O merkezli dört küçük tekne kullanıcısına konunun ne kadar vahim olduğunu açıklamak için dağıttı.
Bill Leverett tarafından kurulmuş olan Ekoturizm Operatörü'nün amacı farkındalığı arttırmak ve pembe renkli bu doğal güzellikler için finansman sağlamak.
Şirket sözcüsü Bill'in ifadesi şu şekilde:
"Özellikle balina ve yunusları gözlemlemek adına yapılan ekoturizm, dünya çapındaki en iyi uygulamaları araştırdı ve aynı standartları burada uygulamaya çalışıyor. Eğer yunuslar için maddi bir değer biçerseniz, belki insanların onları korumaya değeceğini düşündürebilirsiniz."
Günümüzde bu geziler, haftada yarım günlük olarak Lantau Adası'nın kuzeyinde Tung Chang'ten kalkıp herhangi bir yere giden ve 10 ila 50 kişi arasında insan taşıyan 20 metrelik gemilerle yapılıyor.
Grup gezileri yüzde 97 gözlem oranına sahip ve ikonik yunuslar, oyuncu kişilikleri ve fotojenik görüntüleriyle gezginleri büyülüyorlar. Genel olarak ikili veya üçlü yunus grupları halinde ortaya çıkıyorlar ve bazen bir saniyede dağılıyorlar.
Diğer zamanlarda ise oyun atlayışlarını gerçekleştiriyorlar ve parlak pamuk şekerini andıran renk tonları, koyu yeşil sularla muhteşem bir zıtlık oluşturuyor.
Ayrıca bu manzara, gezginler için sadece eğlenceli bir deneyim olmakla kalmıyor, aynı zamanda nesli azalan bu yunusların her gün karşı karşıya kaldıkları zararları görerek, bu sevimli yaratıkları korumak için bir adım daha atmış oluyorlar.
Simon Holliday‘in yaptığı gibi pembe yunusların yanında yüzemeyebilirsiniz, ancak aktivistlerin,gezginleri ve kılavuzları eğitmek için süregelen çabaları sayesinde, pembe yunuslar Hong Kong sularında bir süre daha dalmaya devam edebilirler.