3 arkadaş geçtiğimiz yıl bir muhasebecinin bilgisayarını çaldı. İddiaya göre hırsızlığı yaptıran, gençlerin takıldığı internet cafenin sahibiydi. Gençler hakkında dava açıldı; yargılanmaları sürüyordu. Dava süreci devam ederken şoke edici olaylar yaşanmaya başladı.
Hürriyet'in haberine göre, gençlerden biri geçtiğimiz 25 Mart’ta, diğeri ise 11 Ağustos’ta intihar etti. Aileler, ‘intihar’ değil ‘cinayet’ diyor. Ölen gençlerden birinin cep telefonuna ise olaydan bir ay sonra “Siz ölümü hakkettiniz” mesajı gönderildi.
18 yaşında olan Ö. A. ve T. D. ile 16 yaşındaki M. K., İstanbul Pendik’e bağlı Bahçelievler Mahallesi’nde arkadaştı. Üçünün de aileleri yoksuldu. Bulabildikleri işlerde çalışıyorlardı. Kimi, evlere su dağıtıyor, kimi perdecide çalışıyordu. Kimi gün mahalledeki internet cafede, kimi gün parkta bir araya geldiler. Yakınları, 3 gencin yakın arkadaş olduklarını anlatıyor.
BİLGİSAYAR KASASINI ÇALDILAR
3 arkadaşın hayatını değiştiren olay ise 4 Mayıs 2012 günü yaşandı. Gün ortasında, zaman-zaman oturdukları parkın yakınında ofisi bulunan muhasebeci H.K.’nin ofisine girerek masaüstü bilgisayarını aldılar. Bilgisayar kasasını teslim ettikleri yer ise, sık-sık takıldıkları Z. İnternet Cafe oldu.
HAKLARINDA DAVA AÇILDI
H.K.’nin kısa sürede durumu fark etmesi ile polisler olay yerine geldi. Hırsızlık olayına karışan gençlerden Ö.A.’nın kız kardeşi Ş. A., polislere olayı tüm detayları ile anlattı.
Bilgisayarın nasıl alındığını, kimin neyi taşıdığını tüm detayları ile anlattı. Polisin kısa süren soruşturması sonrası gençlerden Ö.A ve T.D. gözaltına alındı; M.K. ise yakalanamadı. Ö.A ve T.D. savcılığa sevk edildi, haklarında hırsızlık suçlaması ile dava açıldı. M.K. ise, olaydan iki ay sonra kendiliğinden karakola gitti; olayı anlattı. M.K. hırsızlık olayı sonrası babası ile yaptığı görüşmede ise, bilgisayarı, internet cafe sahibinin yönlendirmesi sonrası çaldıklarını, bu iş için 300 lira aldıklarını anlattı. Cafe sahibi N. A. ise tanık olarak alınan ifadesine, bilgisayarın kendisine format attırmak için getirildiğini söyledi. M.K. hakkında açılan dava dosyası da diğer iki arkadaşının dosyası ile birleştirildi.
Üç genç hakkında Anadolu Adliyesi’nde yargılama sürerken, şoke edici olaylar yaşanmaya başladı.
ÖNCE Ö.A İNTİHAR ETTİ
Evlere su dağıtım işinde çalışan Ö.A. 25 Mart günü akşamı evinde asılı bulundu. Ö.A.’nın intiharı diğer iki arkadaşı üzerinde derin bir etkiye yol açtı. Bu süreçte M.K.’nın da davranışlarında farklılıklar görülmeye başlandı. M.K., Ö.A.’nın intiharı sonrası annesine “Ö. intihar etti kurtuldu” dediği kaydedildi.
BAYRAM GÜNÜ İNTİHAR
Ramazan Bayramı’nın 3’üncü günü olan 11 Ağustos akşamı yaşanacak olay ise herkesi şoke edecek düzeydeydi. M.K. olaydan 45 gün önce girdiği lojistik firmasında çalışmaya başladı. Biri engelli 3 kardeşi olan M.K.’nın aylık 900 liralık kazancı evin geçimine gidiyordu. Zira babaları uzun bir süreden beri ailesinden ayrı yaşıyordu. M.K. bayram günü evden erken çıktı. Akşamüstü 21.00 sıralarında çalıştığı lojistik firmasına gitti. Saatler 22.00’yi gösterdiğinde ise polis telsizlerinde ‘intihar’ anonsu geçildi.
CEBİNDE 22 LİRA ÇIKTI
Belirlenen adrese giden polis ekipleri M.K.’nin, pastanelerde kullanılan süs ipi ile intihar ettiğini belirledi. M.K.’nin boyu 1.75 cm, intihar ettiği yerin ise yerden yüksekliği ise 1.99 cm olarak ölçüldü. M.K.’nin ayakkabıları ise cansız bedenin hemen dibinde yan yana duruyordu. M.K.’nin yakınlarına haber verildi; eşyaları ailesine verildi. M.K.’nin cebinde yalnızca 22,25 lira ve ucu kırık eski bir telefon çıktı.
‘ÖLÜMÜ HAKETTİNİZ’ MESAJI
M.K.’nin kullandığı telefon ölüm sonrası incelenmeden ailesine verilmiş. Konu ile ilgili M.K.’nin ailesi ile Pendik’teki evlerinde görüştüğümüz sırada kız kardeşi, M.K.’nin kapalı durumdaki telefonunu getirdi. Telefonu açtıktan birkaç dakika sonra 2 mesajın geldiğini fark etti. Mesajlardan biri 9 Eylül tarihli. 18.19’da atıldığı anlaşılan mesajda “İnsan dolandırırsınız. Siz ölümü hakkettiniz” yazılıydı. Bir diğer mesajda ise “Sen kimle gezdiysen onun için öldün. O dolandırdı ateşine sen düştün” şeklinde ifadelerin yer aldığı görüldü. Söz konusu mesajların gönderildiği numara soruşturmayı yürüten savcılığa bildirildi.
‘KARDEŞİNE ELBİSE ALACAKTI’
Anne Gülçin K. oğlu M.’nin kesinlikle intihar edecek bir çocuk olmadığına inanıyor. Ailenin en çok sevilen çocuğu olduğunu aktaran Gülçin K., “Merdiven sildim, lokantalarda bulaşık yıkadım ve çocuklarımı büyüttüm. Şimdi de M.’nin cansız bedenini elime verdileri. Kapsamlı bir soruşturma yapılmadı. Annesi olarak benim bile ifadem alınmadı. Telefonları incelensin; kimlerle görüştüğü belirlensin. Bu çocuklar neden ölüyor, bu olaylar aydınlatılsın” dedi. Gülçin K., oğlu M.’nin, bayramda kaldığı mesailerle kız kardeşine elbise almayı planladığını da söyledi.
‘SORUŞTURMA GENİŞLETİLSİN’
M.K.’nin ailesinin avukatı Yasemin Bal soruşturmanın genişletilmesini talep ettiklerini ifade ederek “Birbiriyle arkadaş olan ve aynı suça karışan üç çocuktan ikisinin intihar etmesi ve M.’nin olaydan birkaç gün önce annesine "Size bir şey anlatamam, sizi de öldürürler" demesi ve bunun gibi soruşturma dosyasını aydınlatacak birçok konuda soruşturmanın genişletilmesini talep ettik. Soruşturma sürecinde toplanacak deliller ve Adli Tıp Raporu olayın cinayet mi, intihar mı olduğu, intiharsa intihara teşvik eden olup olmadığı hususlarında yol gösterici olacaktır.”