Hoffman ve ABD Genelkurmay Sözcüsü William Byrne Jr, Pentagon'da düzenlediği brifingde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
ABD'nin SDG'ye silah desteğinin devam edip etmediğine ilişkin soru üzerine Hoffman, "DEAŞ'a karşı mücadelemizde halen SDG ile çalışıyoruz. DEAŞ'a karşı mücadeleye devam edebilmeleri için onlara desteğimizi sürdürüyoruz." dedi.
Uluslararası arenada petrol sahalarının meşru yönetime ait olduğunun anımsatılarak, ABD'nin bölgedeki petrol sahalarını hangi hukuki dayanağa göre elinde tuttuğunun sorulması üzerine Hoffman, "Bizim kendimizi savunma hakkımız var, herkes bizim nerede olduğumuzu biliyor." demekle yetindi.
Gelen yanıtlar üzerine bir muhabirin, "Benim sorum DEAŞ üzerine değil. ABD Savunma Bakanı Mark Esper bu alanlara Rusya'nın ve Suriye'nin erişimini de engelleyeceklerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bunun hukuki temeli ne?" sorusu üzerine, Hoffman şu ifadeleri kullandı:
"ABD'nin DEAŞ dahil terör örgütlerine karşı Amerikalıları koruma hakkımız var. Bizim bölgedeki çabalarımız DEAŞ'ın petrolü almamasına yönelik. Ayrıca SDG'yi DEAŞ'a karşı mücadelede bu sahaları fon olarak kullanmaları için de çabalıyoruz." dedi.
Muhabirin, "ABD ordusunun başka bir ülkenin sınırları içerisindeki doğal kaynakları alması ve kontrol etmesinin hukuki dayanağı nedir?" sorusunu tekrarlaması üzerine, Hoffman, "Dediğim gibi bu Başkomutan Trump'ın DEAŞ'a yönelik terörle mücadele yetkisinden kaynaklanmakta." diye yanıt verdi.
Hoffman, petrol sahaları konusundaki başka soruya da "Bu sahaların gelirleri ABD'ye değil, SDG'ye gidiyor." şeklinde yanıt verdi.
Byrne, ABD kuvvetlerinin Kobani'den çekilmesine yönelik, "Kobani'den çekilmemiz devam ediyor. Ekipmanların ve personelin büyük oranda çekildiğini söyleyebilirim ve güvenli bir şekilde oluyor. Çekilme başarılı ve sahadaki kumandanların gerekliliklerini karşılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Byrne, Suriye'nin kuzeydoğusundaki ateşkes konusunda ise "Genel olarak ateşkese uyuluyor. Bazı ufak çatışmalar oluyor ama bunların boyutu çok küçük. Tüm tarafların kurallara uyduğu görünüyor." ifadesini kullandı.
"Suriye yönetiminden bir yetkili gelip, 'Bu petrol sahalarını almak için buradayım' derse, ABD'nin bu yetkililere ateş etmek hakkı var mı?" sorusuna Byrne, ABD'nin Suriye'de bulunma nedenlerinin çatışmaların ve gerginliğin tırmanmasının önlenmesi olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Biz emin olmadığımız ve kesin olmayan bir durumla karşılaştığımızda yaptığımız ilk şey durumun gerginliğini azaltmak oluyor. Bunun için önceden planlanmış karşılığımız var ve potansiyel tehditi belirliyoruz. Biz nerede olduğumuzun bilinmesini sağlıyoruz, ve bölgeye gelenlerle, 'siz kimsiniz, neden buradasınız ve amacınız ne' sorularını yöneltiyoruz. Ayrıca komutanlarımızın düşmanca bir durumla karşılaştıklarında her zaman kendilerini savunma hakkı ve zorunluluğu var."
ABD'nin Suriye'de DEAŞ'ı yenmeye yönelik misyonunun da devam ettiğini belirten Byrne, "Bu misyonu SDG'li ortaklarımızla omuz omuza götürüyoruz." ifadesini kullandı.
Gazetecilerin Başkan Donald Trump'ın DEAŞ'ın yüzde 100 yenildiğini söylemesine rağmen Pentagon'un neden DEAŞ'ın yeniden ortaya çıkma ihtimalinden bahsettiğine ilişkin sorusu üzerine Hoffman, "Başkan burada, DEAŞ hilafetinin fiziksel olarak yenilmesinden bahsetti. Fiziksel sahiplik ve toprak kontrolleri yenildi. Ancak DEAŞ'ın ideolojisinin ve yeniden doğma ihtimalinin ortadan kaldırıldığını söylemedik. Bu yöndeki çabalarımızı sürdürüyoruz." dedi. (AA)