Son dönemlerde dijital dönüşüme yönelik artan ilgi ve bu konunun sürekli gündemde yer alması ile birlikte, dijital dönüşümün etkileyeceği sektörlerin başlarında perakendeyi görmekteyiz. Ülkemizde, alışveriş merkezi (AVM) kültürünün şehir hayatının vazgeçilmez bir parçası olması ile birlikte, yeni açılan AVM’ler yeni lokasyonlar olarak perakendecilere fırsat olarak sunulsa da, fiziksel mağazacılığın hızla düşüş göstereceği; hatta abartılı bir öngörü ile fiziksel perakendenin kalmayacağı söylentileri hızla yayılmakta (Amazon’un resmi olarak bu yıl ülkemize giriş yapacağının da açıklanması ile Türkiye’de de bu değişimi yakın zamanda gözlemliyor olacağız.).
Yeni teknolojiler ve dijitalleşmenin perakende deneyimimizi değiştirdiği bir gerçek, bununla birlikte fiziksel mağazalar kısa sürede yok olmayacak, ancak alışveriş deneyimimiz günbegün daha bağlantılı, mobil ve veri odaklı hale gelecek. Bu yazımda, perakendeyi etkileyen ve öne çıkan, yeni trendleri derledim.
Mobil Alışveriş
Akıllı cihazlar, tüm alışveriş sürecini değiştirmekte. Artık fiziksel bir mağazaya girseniz bile, almak istediğiniz ürünün fotoğrafını telefonunuz ile çekerek, fiyat karşılaştırması yapabilir, benzer ürünleri bulabilir, yorumları ve tavsiyeleri okuyarak satınalma kararını verip; ürünü taşımaya gerek olmaksızın, mobilden siparişinizi tamamlayabilirsiniz. Bu süreç, fiziksel perakendelerin değer tekliflerini ve rekabet avantajlarını yeniden düşünmeleri için çıtayı yükseltiyor.
Bununla birlikte mobilin, perakendeciler tarafından yeni yeni keşfedilmeye başlayan bir özelliği de müşteriyi mağazalarına çekmek üzere doğru lokasyonda, doğru zamanda kişiye özel bildirimler göndermeleri. Bir mağazanın önünden geçen müşteriye ilgisi doğrultusunda gönderilen bir mesaj, ciroyu ve trafiği artırıcı bir sonuç yarattığı gibi, müşteri sadakatini de artırmakta. Aynı şekilde, mağazaya girip belli bir süre geçiren, diğer bir deyişle bir deneyim yaşayan müşteriye, mağazadan çıktığı anda gönderilen anketler de doğru geri bildirim alarak, sorunları gidermek ya da müşteri memnuniyetini artırmak adına kullanılmakta.
Beacon teknolojisi ile lokasyon bazlı bildirim gönderimi:
Kasasız Alışveriş
Supermarket zincirlerinin uzun süredir kafa yorduğu, kasa kuyruklarını ve ödeme sürecini kısaltacak çözüm arayışına, Amazon’un yeni nesil kasasız mağaza konsepti “Amazon Go” önemli bir heyecan getirdi. Amazon Go yapay zeka, mağaza içi kamera ve sensorlerin kombinasyonundan yararlanarak, kasaya girmeden ve herhangi bir ödeme noktasında vakit kaybetmeden, istediğiniz ürünleri alıp mağazadan çıkmanıza yönelik bir deneyim sunmakta. Peki ödeme nasıl mı yapılıyor? Aslında, Uber yaklaşımının, perakendeye uyarlanması olarak düşünebilirsiniz. Mağazalara girerken, turnikelerin üzerindeki okuyuculara kartınızı ya da mobil cüzdanınızı okutuyorsunuz, bu şekilde Amazon hesabınızı ya da kart bilgilerinizi paylaşmış oluyorsunuz. Mağazadan çıkarken de, toplam tutar, başta paylaşmış olduğunuz karttan tahsis ediliyor ve Size de bir e-fatura bildirimi ile tutar paylaşılıyor. Kasa kuyruğunun yoğun olduğu mağazaların bu çözümü yaygınlaştırmak isteyeceği kesin…
Amazon Go:
AR (Augmented Reality - Artırılmış Gerçeklik) destekli alışveriş kararları
Yeni nesil AR uygulamaları, fiziksel ve dijital dünyayı birleştiren oldukça yaratıcı kullanım alanları getirmekte.
Bu alanda Ikea, mobil uygulamasına gerçekleştirdiği AR uygulaması ile almak istediğiniz ürünü mağazaya gitmeden evinizde nasıl duracağını göstererek, oldukça önemli bir sorunu çözüyor ve zaman kaybıdını da ciddi oranda azaltıyor.
Ikea AR uygulaması:
Yakın zamanda, mağazalara yerleştirilecek olan akıllı aynalar yardımı ile beğendiğiniz kıyafetleri üzerinize giymeden, nasıl durduğunu görebilecek ve satınlamayı bu doğrultuda yapabileceksiniz.
Cisco - Alışverişin Geleceği: https://www.youtube.com/watch?v=XM9ZOWPeiAk
AR akımına katılan devlerden biri de Facebook oldu. Facebook mobil reklamlarına AR desteği getirerek, uygulamaları sanal dünyada, daha canlı bir şekilde deneyimleme imkanı sunuyor.
Facebook AR ads:
Kişisel Mağaza Deneyimi
IoT (internet of things - nesnelerin interneti) teknolojisi, mobil uygulamaların özellikleri ve beacon gibi mikro-lokasyon yetenekleri ile perakendeler artık müşterilerini çok daha iyi tanıyıp, istekleri doğrultusunda iletişime geçebilecek ya da tavsiyelerde bulunabilecek (tıpkı Amazon’un yıllardır ana sayfasında gerçekleştirdiği kişiselleştirme ya da bir ürün aldıktan sonra size tavsiyelerinde olduğu gibi)
Bu kapsamda öngörü analizleri (predictive analysis) olarak adlandırılan çalışmalar oldukça önem kazanmakta. Öngörü analizleri müşteri datasını birden fazla kaynaktan toplayarak, müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda, hasaslıkla özelleştirilmiş öneriler sunmayı vaat ediyor. Tabi bu hassaslığı sağlamak ve öngörülerde başarılı olmak için müşterinin farklı tercih ve davranışlarını doğru yapay zeka algoritmaları ile değerlendirmek gerekiyor; geçmiş alışverişler, ziyaret sıklığı, satınalma davranışları, kredi geçmişi, vb…
kullanıcının gereksinimi için hassas olan özelleştirilmiş bir öneri hazırlar. Bu AI motorları, alışveriş yapanların geçmiş satın alma davranışlarına, kredi geçmişine ve tercihlerine göre önerilerde bulunabilir. Öngörüye dayalı modelleme ve analizler, satış ve pazarlamada, potansiyel müşterilere ulaşmak. ve bir teklif karşısında müşterinin reaksiyonunun ne olacağını önceden anlamak adına sıkça kullanılacak. Tahminlerin doğruluğu, tedarik zinciri sürecinin de daha verimli bir şekilde yönetilmesine olanak sağlayarak; planlama, stok yönetimi, teslimat ve iadelere yönelik aksiyonları etkinleştirecek.
Yeni teknolojilerin perakendeye etkisinin büyük olacağı oldukça net. Önemli olan, bu teknolojileri doğru müşteri deneyimleri ile sunarak, müşterin benimsemesini sağlamak ve günlük hayata sokabilmek…