Picasso'ya "Guernica"yı Çizdiren Savaş Suriyeli Abdalla'ya "Halep"i Resmettirdi

ENSAR ÖZDEMİR - Ülkelerindeki olaylardan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve kaldıkları konaklama tesislerinde resim eğitimi alan Suriyeliler, iç savaşın şiddetini arttırarak devam ettiği Suriye'de yaşanan insanlık dramını eserleriyle duyurmaya çalışıyor. Kimi anestezi uzmanıydı, kimi tüccar, kimi sanatçı, doktor, öğretmen, düşünür, yazar... Savaşın yıkıcı yüzüne tanık olan, ölüm kusan silahların nefesini ensesinde hisseden yüzlerce insan ülkesini terk etti. Türkiye'ye sığınan ve konaklama merkezlerinde kalan Suriyelilerin sayısı resmi rakamlara göre 200 bini geçti. Suriye savaşı başladığı günün üzerinden 33 ay, 11 mevsim geçti, farklı ülkelere sığınan ve mülteci durumuna düşen yüz binlerce Suriyeli şimdi yabancısı oldukları ülkelerde savaşın biteceği umuduyla topraklarına dönecekleri günün hayalini kuruyor. Adana Sarıçam Konaklama Merkezinde kalan aşçı Hussam Beddu, anastezi uzmanı Mahmut Şeyh Abdalla ve öğretmen Vefa Şaar, savaşın yıkıcılığının en yakın tanıklarından... Onların hayatlarını kesiştiren ülkelerindeki savaş, acının sorumlularına duydukları öfkeyi resmettirdi. Nazi Almanyası'nca 26 Nisan 1937'de İspanya'daki Guernica şehrinin bombalanmasından etkilenerek hazırladığı "Guernica" adlı tablosu dünya çapında üne kavuşan Pablo Picasso, Paris'teki evinde Gestapo tarafından sorgulandığında Guernica fotoğrafını gören bir Nazi subayının "Bunu siz mi yaptınız?" sorusuna "Hayır, siz yaptınız" cevabını vermişti. Varil bombalarıyla vurulan Halep'i resmeden Suriyeli sanatçılar da ülkelerinde yaşanan dramı eserlerine yansıttı. Geçen haziran ayında AFAD tarafından halk eğitim merkezinin de desteğiyle açılan el sanatları kurslarına gelmeye başlayan Suriyeliler burada resim yeteneklerini keşfetti. Yaşadıkları ve şahit oldukları yıkım yaptıkları resimlere yansıyan savaşın sanatçılarından Abdalla, "Halep"i, Beddu "Barış ve Paris"i, Şaar da "Dünya Liderleri"ni resmetti. Yaptıkları resimler UNICEF'in çadırkentler arasında düzenlediği resim yarışmasına gönderilen sanatçılar barışa olan inanç ve özlemin yerleşmesi için yıkım ve savaşların olmasını beklememek gerektiği çağrısını yaptı. -"Kapı komşumuzla düşman olduk"- Esed ordusu tarafından varil bombalarıyla vurulan Halep'i resmettiğini anlatan aşçı Mahmut Şeyh Abdalla, barışın geleceği güne olan inançla yaşadıklarını ifade ederek hiçbir zalimin zulmünün ebedi olmadığını, savaşın insanlar üzerinde bıraktığı ağır travmalarla son bulacağını kaydetti. Daha önce sadece hobi olarak uğraştığı resim sanatına yöneldiğini dile getiren Abdalla, "İnsanoğlu, tarihi boyunca savaşmış ve bir arada barış içinde yaşama iradesini bir türlü gösterememiştir. Ortadoğu'da yaşanan olaylar binlerce insanın ölümüne, binlercesinin mülteci hayatı yaşamasına neden olmuştur. Ben bugün ülkemden uzakta mesleğimi icra edemiyor olmanın ezikliğini yaşıyorum. Çocukluğumun, gençliğimin, dostluklarımın yaşandığı Halep tonlarca bomba kullanılarak dünyanın en yaşanmaz yeri haline getirildi. Bu zulüm ebedi değil. Buna inanıyorum. Ancak, ne oldu da kapı komşumla düşman olabildim. Birlikte yemek yediğimiz, oturup saatlerce vakit geçirdiğimiz insanlarla bir anda düşman oluverdik" dedi. Hama'da anestezi uzmanı olarak çalıştığını anlatan Beddu, savaşla hayatlarının altüst olduğunu ve kendilerini Türkiye'deki bir çadırkentte bulduklarını belirtti. Günlerinin büyük bölümünü resim yaparak geçirdiğini dile getiren Beddu, barışa olan özlemi nedeniyle barış temasını sürekli olarak işlediğini söyledi. -Başbakan Erdoğan'a portresini hediye etmek istiyor- Dünya liderlerinin portrelerini çizen Vefa Şaar da "Resim yapmak çocukluğumdan beri en büyük hobim oldu. Burada daha fazla resim yapma şansı buldum. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın portrelerini yapmayı çok seviyorum. Bir gün fırsat bulabilirsem, kendisine bir resim de hediye etmek isterim" diye konuştu. Halk Eğitim Müdürlüğünün görevlendirmesiyle el sanatları eğitimi veren Yıldız Noyaner, haziran ayından beri el sanatları dersi vermeye başardıklarını, kurslara katılan Suriyelilerin inanılmaz biçimde başarılı olduklarını ifade etti., Noyaner, "Duygularını özlemlerini resimle çok güzel anlatabiliyorlar. Daha çok karakalem yaparken yağlı boya resimler yapanlar da var. Resim eğitimi alanlar yok, yalnızca daha önce hobi olarak yapanlar var. UNICEF'in özgürlük temalı yarışmasına da resim gönderdik" dedi.