Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz'da Akyaka Mahallesi'nde yalnız yaşadığı evinden ayrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.
Ailesinin, Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin'i tanıyan kişilerin listesi çıkarıldı, bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvuruldu.
Şüphe üzerine gözaltına alınan genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabullenmese de delilleri görünce bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin'i bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etti.
Jandarma Suç Araştırma Timi'nde görevli ekip, Pınar Gültekin ile 6 aydır görüşmediğini belirten zanlının yalanını, telefon kayıtları, güvenlik kamera görüntüleri ve görgü tanıklarının ifadeleriyle ortaya çıkardı.
Ekiplerin, adresini verdiği akaryakıt istasyonundan "İki pet şişe benzini neden aldın?" sorusuna şaşıran zanlı, daha fazla cinayeti gizleyemeyeceğini anlayınca olayı detaylarıyla anlattı.
Avcı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
Soruşturma kapsamında Cemal Metin Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı, telefon sinyallerinin ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edilmesi üzerine jandarma ekiplerince gözaltına alındı.
Jandarmada çelişkili ifadeler veren ve suçlamaları kabul etmeyen Avcı, "delil karartmak" suçlamasıyla tutuklandı.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
İddianame, Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, tutuklu sanıklar Cemal Metin Avcı'nın "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı'nın ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"den 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Olayın ayrıntılarına da yer verilen iddianamede, sanığın Pınar Gültekin ile bir süredir ilişkisinin olduğu, bu durumu eşi ve ailesinden gizlediği belirtildi.
Sanığın yaşadığı bu ilişkiyi eşi ve ailesinin öğrenmesinden korktuğu için Pınar Gültekin'den kurtulmak amacıyla yaptığı plan doğrultusunda ikilinin bir alışveriş merkezinde buluştuğu kaydedilen iddianamede, Avcı'nın Gültekin'i Karabağlar Yaylası'ndaki bağ evine götürdüğü bilgisine yer verildi.
Avcı'nın bağ evinde yaşanan tartışma sonrasında maktulü darbederek yere düşürdüğü, yerdeyken de darbetmeyi sürdürdüğü anlatılan iddianamede, cinayetin burada gerçekleştiği bilgisi paylaşıldı. Sanığın, cesedin bulunduğu varili aracına yükleyip ertesi gün üzerini betonla kapatarak Dirgeme-Gülağzı yolunda çalılıklar arasına attığı ifade edildi.
İddianamede, diğer sanık Mertcan Avcı'nın, kardeşi Cemal Metin Avcı'nın maktulü öldürdükten sonra cesedini yok etmeye çalıştığı sırada olay yerine geldiği kaydedildi. Sanığın varilin yanmasına nezaret ettiği, bağ evinde bir süre kaldığı, bu zaman diliminde varilde ne yakıldığını görmemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı vurgulandı.
Sanık Cemal Metin Avcı'nın avukatları, 15 Ekim'de mahkemeye başvurarak sanığın duruşmaya SEGBİS ile katılmasını talep etti.
Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir de sanık müdafilerinin birtakım soyut gerekçelerle sanığı mahkeme huzurundan kaçırmak istediklerini öne sürerek, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılması yönündeki talebinin reddine karar verilmesini istedi. Buna ilişkin itiraz mahkemece kabul edildi. Mahkeme, sanığın duruşmada hazır edilmesine karar verdi.
Afyonkarahisar T Tipi Kapalı İnfaz Kurumundaki Cemal Metin Avcı ve Muğla'da tutuklu bulunan kardeşi Mertcan Avcı'nın 9 Kasım'da Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına başlanacak.
Kaynak: AA