Son dönem görsel ve basılı medya yorumları, o anki piyasanın yönüne göre biraz fazla keskin ifadeler içerebiliyor. Yükselirken bir anda 70.000'leri konuşurken, düşüşlerde de herşey yandı bitti şeklinde yorumlar duyuyorum. İster istemez insanın bu yorumları dinledikçe içi kararabilir.
Neticede hepsi benim yorumlarım gibi kişisel düşünceler. Bu nedenle hepsine saygı duyuyorum. Ama ben diyorum ki, içiniz gereğinden fazla kararmasın. Sonuçta 61.700 seviyelerindeki direnci hepiniz biliyordunuz. Yine bu seviyeye gelindiğinde, iki hafta evvel uzlaştık denen Yunan tahvil takası konusunda şüphelerle piyasaları gerdiler. Ama sakın bu gerilim sadece bizde yaşanıyor sanmayın. Yurt dışı bizden çok daha fazla düşüşler yaşıyor. Hatta onlarla kıyaslandığımızda imkb çok daha güçlü duruyor.
Dün Almanya Dax endeksi % 3 ler düzeyinde, ABD Dow endeksi de % 2'lere yakın düşmüşlerdi. Dün de tekrarlamıştım, yaşanılan düşüş Yunanistan'ın tahvil takasına katılımın yetersiz kalabileceği nedeniyle yaşandığını düşünüyorum. Yarın bu konudaki son tarih.
Yunanistan Tahvil Takası Ne Olacak?
Bence bu konuda ek bir sorun yaşanmayacak. İstenilen % 75 katılımın sağlanmasını bekliyorum. Çünkü mali birlik anlaşmalarının alt yapılarını hazırlarken en azından, şuanda Yunanistan nedeniyle bir krizi tetiklemek istemeyeceklerdir. Takas sonuçları yarın belli olacağı için, benim düşüncem gerçekleşecekse, bugün piyasalarda alımların başlamasını bekliyorum.
AB ve ABD Büyüme Oranları 2012'de ne olur?
Tek tek ülkeler için söyleyemem ama kısaca beklentilerden daha iyi olmasını beklediğimi söyleyebilirim ki, zaten bunu hep tekrarlıyorum. Avrupa Merkez Bankası tarafından bankalara verilen yaklaşık 1 Trilyon Euro'nun henüz büyük kısmı yine ECB'de park ediyor. Güven sorunu aşıldığı anda, bu paralar piyasadaki her türlü yatırım ve tüketim taleplerini fonlamak için kullanılmaya başlayacaktır. Bu sayede de 2012 ekonomik beklentileri AB ülkeleri için de ilk tahminlerden çok daha iyi olacaktır.
ABD için de düşünüldüğünden daha iyi veriler geliyor. ABD'de seçim yılı olduğu için, düzelmenin sürmesini bekliyorum.
Türkiye'de 2012'de Finansal Piyasalar Nasıl Olur?
Faiz
Tv.de dinliyorum, bu sene faizler kolay kolay 9'ların altına düşmez diye açıklanıyor. Ben bu fikirde değilim. Avrupa'da dolaşıma verilen 1 Trilyon Euro bir kriz bekleniyor olsaydı şimdi verilmez, olası kriz esnasında piyasaların ateşini söndürmek için daha sonrası beklenirdi. Ben bir finansal dönüşün başladığını ve bunun adımlarının atıldığını düşünüyorum. Avrupa'daki bu kredi kullanıma girmeye başladığı anda, bizim gibi gelişmekte olan ülkelere de ciddi katkısı olacaktır. Bu görüntü oluştuğu anda faizlerde ciddi düşüşlerin başlamasını bekliyorum. Ama bu sene bu düşüş yine de sınırlı kalabilir. % 6'nın altını 2012 için beklemiyorum. Bence % 7 gibi bir oran sağlanırsa dahi bence çok ciddi bir faiz düşmesi sağlanmış olur. Strateji yazımın içinde konuyu görebilirsiniz.
Borsa
Borsalar beklentilerin satın alındığı alanlardır. Bu nedenle beklenen gelişmeler daha öncesinde borsalara yansır. Ben ABD'de başlayıp, Avrupa'da süren finansal krizin 2012'de dip bulup dönmesini bekliyorum. Bu takdirde, bu sene tüm borsalarda yükselişlerin görülmesini bekliyorum. Gördüğümüz en yüksek endeks seviyelerini yıl bitmeden yine görürüz kanaatindeyim. Ama eğer dünyada net bir büyüme trendi başlarsa, işte o zaman yine borsa rekorları görülmeye başlanacaktır.
Büyüme Oranı
Görüyorsunuz öncesinde Türkiye için düşük büyüme tahmini yapan, onlarca analistin çalıştığı IMF gibi kurumlar bile tahminlerini yeniden yukarı çekmeye başladılar. Sıfırın kusuratı olarak yapılan tahmin % 2,4 ( yanlış hatırlamıyorsam) oranına çekildi. Önceki yazılarımda da bir çok kez söyledim. 2012 büyüme oranımızın % 4'ün altında olmasını beklemediğim gibi, % 5- 6 civarında gerçekleşmesi beklentilerimin alt sınırlarıdır.
Cari Açık
Cari açık büyümemiz sürerken yapısal tedbirlerle aramal üretimi ülkemizde yapılamadığı müddetçe yine yüksek olur. Yeni teşvik yasasını henüz göremedik. Yasanın detaylarına göre, bu konuda orta vadeli bir düzelme alt yapısı sağlanırsa, kalıcı bir düzelme süreci başlayabilir. Kur seviyesinin yüksek olması, bu konuda kısmi bir rahatlık sağlayabilir.
Ancak fonlanabildiği müddetçe cari açık kriz yaratmaz. Sadece potansiyel kur ve faiz krizi için birikim yaptırır. Bu sorunu bir kriz yaşamadan sonra da düzeltebilirsiniz. 2B yasası, Yabancılara mülk satışı konusunda çıkması beklenen yasalar ve kentsel dönüşüm projeleri Türkiye'ye ciddi finansal katkılar sağlayacaktır düşüncesindeyim.
Peki Hiç Mi Korkum Yok? Var tabii. En büyük risk bence İran ile olabilecek bir savaş olur. Boyutunu önceden kestiremeyeceğimiz bir dönem yaratır. Ancak sonrasında yeni bir İran rejiminin en yoğun ticaret yapacağı ülke yine Türkiye olur. Ancak savaşlarda kayıp olacak canlardan daha değerli hiç bir ticari beklenti olamaz. Bu nedenle savaş yaşanmadan çözümlerinin bulunması insanlar için en iyisidir.
Bir de en önemli konulardan birisi Başbakan'ın sağlık sorunu tabii ki. Bu konuda oluşabilecek riskler, belli bir dönem bir çok dengemizi sarsar. Kızımla ilgili yaşadığımız sağlık sıkıntılarını biliyorsunuz. Allah sağlık sorunu olan her kimse şifasını versin.
Kısacası görüyorsunuz ki, Türkiye için ciddi korkularım yok. Hatta ekonomik olarak çok ciddi bir trend içinde olduğumuzu düşünüyorum. On sene sonrasının Türkiye'si bugünkünden çok daha itibarlı ve güçlü olacak.
Dikkat ederseniz bir not artışından hiç bahsetmedik! Olası bir not artışı, bu beklentilerimin çok daha güçlenmesini sağlar.
İşte yaşanabilecek olası realizeleri, sonrasında olacak yükselişler öncesindeki düzeltmeler olarak düşünmek gerekir diye öngörüyorum. Teknik olarak alımlara çok yakın seviyelerde olduğumuz kanaatindeyim. Bu nedenle yeniden tekrarlıyorum gereğinden fazla içinizi karatmayın. Bu bir teknik düzeltmeydi. Belki biraz daha sürebilir ama dönüşe çok yakınız.
Not: Yazı Çarşamba günü saat 13:32'de borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır.
Aydın Eroğlu