Piyasalar neden kaygılı?

BBC Paris muhabiri Christian Fraser'a göre bunu anlamak için Avrupa'daki kamuoyu anketlerine bakmak gerek.

Christian Fraser

BBC Paris muhabiri

Avrupa'da banka hisseleri, borç krizinden doğan kaygıların arttığı bir ortamda son iki buçuk yılın en düşük seviyesinde seyrediyor.

İtalya, Yunanistan ve İspanya'nın borçlarına maruz kalmış olmalarından dolayı kaygılanan yatırımcıların asıl yükünü taşıyan Fransız bankalarıydı.

Fransa ve Almanya borsaları sabah satışları sonrasında yüzde 3 oranında düştü.

Amerika ve Avrupa'da resesyon tehlikesinin yeniden gündeme gelmesinden kaygı duyan ve küresel ekonominin beklentilerin üzerinde yavaşladığını gören yatırımcılar hisselerini elden çıkarıyor.

Reklam
Reklam

Piyasalardaki kaygının sebebini öğrenmek istiyorsanız - Avrupa'da son zamanlarda yayımlanan anketlerden ikisine bakmanız yeterli.

Bu kamuoyu anketlerinden Almanya'da yapılanı, halkın dörtte üçünün Başbakan Angela Merkel'e inancının ya hiç olmadığını ya da pek az olduğunu gösteriyor.

Fransa'da haftasonunda yapılan benzer bir anket ise Sarkozy'nin verecek bir karşılığı olduğuna inananların yüzde 33'ü geçmediğini gösterdi.

Diğer bir deyişle piyasalar seçmenin korku ve kaygılarını yansıtıyor.

Hisseler bugün de düşüş sergiledi.

Genelde riskten kaçınma eğilimi sergileyen Fransız bankaları, devlet tahvillerine yüklü yatırım yaptı.

Bu da İtalya, Fransa ve Yunanistan'daki borçlara büyük ölçüde maruz kalmaya açık olmaları anlamına geliyor.

İtalyan hükümeti daha büyük sıkıntı içine düşerse, Fransa'nın "AAA" olan kredi notu düşürülebilir ve bunun bedelini de ağır şekilde bankalar öder.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's (S&P), Fransa'nın ''AAA'' olan uzun vadeli kredi notunu ve ''durağan'' olan not görünümünü dün teyit etmişti.

Reklam
Reklam

Uluslararası piyasalarda geçen hafta kredi derecelendirme kuruluşlarının Fransa'nın kredi notunu düşürebileceği söylentileriyle sert düşüşler görülmüştü.

Ama piyasalardaki endişe aynı zamanda Salı günü Paris'te yapılan zirveden duyulan hüsranı yansıtıyor.

Fransız ve Alman liderler şimdiye dek belli vaatlerde bulundular, daha fazla vergiden, bürokrasiden ve kemer sıkma önlemlerinden bahsettiler.

Ama borç krizini durdurmak için tek yol olarak birçok yatırımcı tarafından görülen acil mali önlemler hakkında çok az şey var.

Hala iki lider açısından olumlu olan bir şey ise bono piyasalarının görece sakin olması.

Avrupa Merkez Bankası, İtalyan ve İspanyol tahvillerini satın alıyor.

On yıl vadeli tahvillerin faizi yüzde 5'in altına düştü ki en azından bu idare edilebilir bir durum olarak görülüyor.