Piyasalarda, Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ) alacağı karar beklenirken, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 endeksi yeniden 44 bin seviyelerine ulaştı.
A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, piyasalarda bu hafta beklenen gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi.
Geçtiğimiz haftanın en önemli gelişmesinin ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke'nin açıklamaları olduğunu hatırlatan Salar, uzun zamandırgörülmeyen pozitif içerikte olan açıklamaların ardından, piyasalardaki olumlu gelişmelerin ivmesinin artış gösterdiğini belirtti.
ABD'de enflasyonun kontrol altına alınırken ekonomide yumuşak iniş olarak adlandırılabilecek kademeli soğumanın gerçekleşmesine ilişkin mesajların önümüzdeki dönemde FED'in faiz oranlarında artışa gitme ihtimallerini neredeyse ortadan kaldırdığını anlatan Salar, "Bernanke'nin açıklamaları sadecegeçtiğimiz haftaya yönelik olarak değil, aynı zamanda orta vadeli bir mesaj olarak da değerlendirilmelidir" dedi.
Salar, Türkiye'de ise Para Piyasası Kurulunun faiz kararının beklendiği biçimde şekillendiğini, piyasa genelinde faiz indirimi veya faiz artışı yönünde herhangi bir beklenti bulunmadığını aktardı.
KURDA GERİLEME
Döviz piyasasında gelişmelerin yurt dışına bağımlı biçimde devam edeceğini belirten Salar, özellikle 20-21 Şubat tarihlerinde Japonya'daki toplantıların devamında yen ile ilgili faiz oranlarında bir artışa gidilmemesi halinde döviz kurlarında yükseliş olmayacağı, hatta bir miktar daha gerileme yaşanabileceğini bildirdi.
Bu haftanın en önemli gündem maddesinin BOJ'un toplantısı olduğunun altını çizen Salar, şunları kaydetti:
"Bu toplantıdan sarsıcı bir faiz artış kararı çıkmadığı takdirde piyasalardaki genel olumlu havanın bozulması için herhangi bir neden görülmüyor.Dolayısıyla yatırımcılara özellikle Japonya'dan gelecek faiz kararını yakındantakip etmelerini ve açıklamaların içeriğine dikkat etmelerini önermekteyiz. Yatırımcılara önerimiz portföylerinde Türk Lirası enstrümanların ağırlıklarını korumaları yönündedir. Dünyadaki likidite koşullarında önemli bir aksilik yaşanmadığı takdirde, Türk Lirası cazibesini korumaya devam edecektir."
HAZİNE İHALELERİ
Bugün ve yarın Hazine'nin ihaleleri olduğunu belirten Salar, özellikle yarın gerçekleştirilecek olan 15.02.2012 vadeli TÜFE'ye endeksli devlet tahviline yabancı ilgisinin yoğun olmasının beklendiğini, ihalenin olumlu sonuçlanmasının faiz oranları ve kur seviyeleri hakkında daha pozitif bir ortam yaratabileceği görüşünü aktardı.
Globalleşmenin çarpıcı bir sonucu olarak dünya genelinde piyasaların birbirlerine olan elastikiyetinin son yıllarda gözle görülür biçimde arttığını dile getiren Salar, global likidite veya küresel sermaye olarak danitelendirilen uluslararası fonların, portföy tercihlerini salt ilgili ülkeninveya yatırım yaptıkları şirketin performansına göre değil, dünya genelindekimakro ekonomik gelişmeler doğrultusunda likidite koşullarına göre şekillendirdiklerini anlattı.
Buna bağlı olarak, ABD gibi dünya ekonomisinin liderliğini yapan ülkelerdeki gelişmeler ve FED'in faiz konusundaki kararlarının yanı sıra Japonya gibi ülkelerde taşınan pozisyonların yen ile taşınmasını sağlayan memleketlerdeki gelişmeler ve BOJ'un faiz kararlarının, dünya finans piyasaları üzerinde önümüzdeki dönemde en önemli etkiyi yaratacak etkenler olacağını belirten Salar,yatırımcıların bu alanlarda olup bitenleri çok yakından takip etmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Salar, "Bunların haricinde Türkiye'nin kendine özgü dinamikleriyle yaşayacağı birtakım siyasi süreçlerin gelişimi piyasalar üzerinde belirli oranda etkili olacaktır" dedi.
"KAR REALİZASYONLARI DA OLASILIKLAR DAHİLİNDE"
Likidite koşullarında çok önemli değişiklikler yaşanmadığı takdirde İMKB'deki olumlu seyrin bir müddet daha devam edeceğini aktaran Salar, "Ancak unutulmamalıdır ki İMKB son 1 aylık süreçte yüzde 20 civarında bir yükseliş yaşamıştır. Kar realizasyonları da olasılıklar dahilindedir" dedi.
Yatırımcıların portföy tercihlerini dikkatli yönlendirmeleri gerektiğini vurgulayan Salar, şöyle devam etti:
"Şubat ayında uygulamaya başlanan açılış seansı uygulamasının İMKB'nin orta ve uzun vadeli istikrarı açısından son derece faydalı olacağı söylenebilir. Özellikle küçük yatırımcılar açısından, açılışta baz bir fiyatın tesciledilmesi, referans noktası olması açısından gerekli ve faydalıdır. Zamaniçerisinde yatırımcıların yeni sisteme alışkanlığının artmasıyla birlikte daha verimli bir işlerlik görülecektir."