PKK itirafçısından ilginç açıklama

DİYARBAKIR (İHA) - Terör örgütü PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan, yazar Musa Anter'i öldüren timde yer aldığını iddia etti.

Timur Şahan ve Uğur Balık tarafından kaleme alınan 'İtirafçı' adlı kitapta, başından geçenleri anlatan Abdülkadir Aygan'ın itirafları arasında ilginç iddialara yer veriliyor. Terör örgütü PKK içinde Sason, Mutki ve Şirvan'da faaliyet gösterirken, 1985 yılında örgütten kaçarak teslim olan ve Pişmanlık Yasası'ndan yararlanıp 1990 yılında tahliye edilen Urfa Suruç doğumlu Abdülkadir Aygan, bir süre sonra Cem Ersever'in girişimiyle JİTEM içinde çalışmalarda bulunduğunu ifade ediyor. JİTEM'de çalışırken Malatya doğumlu Aziz Turan kimliğini kullandığını anlatan Aygan, 1 Eylül 1991 tarihinde, Jandarma Genel Komutanlığı Personel Başkanı Kurmay Albay Nurettin Çakır'ın 4313- 119- 92/kd. scl. sayılı yazısıyla "Genel idari hizmetler, istihbarat elemanı' sınıfından devlet memurluğuna alındığını belirtiyor.

Reklam
Reklam

20 Ocak 1992'de Halkın Emek Partisi (HEP) Muş Malazgirt İlçe Başkanı Harbi Arman'ın bir duruşma için Diyarbakır'a geldiğini anlatan Aygan, Arman'ı Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın talimatıyla kaçırıp öldürdüklerini söyleyerek, "Mahmut Yıldırım'ın bu şahsı istemesi üzerine, Harbi Arman'a, 'Bir ifade için bizimle geleceksin' dedik. Bir araca bindirdik. Gözlerini atkısıyla bağladık. 'Askeri birliğe götüreceğiz' bahanesiyle kent dışında bir köprünün altına getirdik. Ben tuttum, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım tabancasıyla vurdu. Köprü altına gözleri bağlı öyle bıraktık" dedi.

Gazeteci yazar Musa Anter'i öldüren timde yer aldığını da iddia eden Aygan, bu timde Yeşil, Mustafa Deniz ve yine terör örgütü PKK itirafçısı olan 'Hogir' kod adlı Cemil Işık ile 'Şırnaklı Hamid'in yer aldığını öne sürdü. Cemil Işık'ın önceden Musa Anter'i tanıdığını belirten Abdülkadir Aygan, şunları anlattı:

"Hamit, Musa Anter'in kaldığı otele gönderilerek, 'Hogir sizi bir evde bekliyor' diyerek otelden çıkarttı. Ben ve Hogir, Seyrantepe'de bekliyordum. Yeşil ve Mustafa Deniz bizden biraz ileride bekliyordu. Hamit, Musa Anter'i getirecekti, Hogir de öldürecekti. Ancak, bir süre sonra siren sesleri gelince aracımıza binerek JİTEM'e gittik. Bir süre sonra Hamit gelince, 'İş tamam' dedi. 'Neden yanımıza getirmedin' deyince, 'Benden şüphelenince yolda indirdim (öldürdüm)' diye cevapladı."

Reklam
Reklam

Terör örgütü PKK İtirafçısı Abdülkadir Aygan, daha önce öldürülen HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın'ın amcasının oğlu olan Sağlık-Sen Şube Başkanı Necati Aydın ile Ramazan Keskin ve Mehmet Aydın'ın öldürülmesi olayını da şöyle anlattı:

"Bir olay nedeniyle DGM'ye düşmüşlerdi. Mahkemeden çıktıktan sonra 'Emniyete gideceğiz, bir ifadeniz unutulmuş' diyerek polisin gözü önünde tekrar arabaya aldık. İki araçla Silvan-Diyarbakır arasındaki Kağıtlı Karakolu'nu geçtik. Köprü yakınında ayrılarak tarlanın içerisine girdik. Binbaşı Abdulkerim Kırcı tarafından kurşun sıkılarak öldürüldüler. Bu olayda Uzman Çavuş Uğur Yüksel, 'Adıyamanlı Apo' kod adlı Uzman Çavuş Abdülkadir Uğur, ben, Kemül Emlük, Diyarbakır İstihbarat Tim Komutanı Yüzbaşı Tuncay Yanardağ ve Binbaşı Abdulkerim Kırcı vardı."

Abdulkadir Aygan, Gaffar Okkan'ın Diyarbakır Emniyet Müdürü olmasıyla JİTEM elemanlarının çalışmasının güçleştiğine itiraflarında yer verdi. Gaffar Okkan'ın gelmesiyle Asayiş Şube Müdürlüğü'nün kendi prensibiyle çalışmaya başladığını anlatan Aygan, "Bunlar, JİTEM elemanlarına göz açtırmıyordu. Daha önce itirafçılar, korucular, JİTEM elemanları kent içinde başına buyruk hareket edebiliyordu. İstedikleri kişileri yakalayıp 'Emniyet'e götürüyoruz' diyebiliyordu. Okkan döneminde faili meçhul cinayetler büyük oranda azaldı" dedi.

Reklam
Reklam

İtirafçı Aygan, Diyarbakır'da izlemeye aldıkları gazeteciler, avukatlar, sendika başkanlarının isimlerinin de kendisi tarafından not edildiğini belirtildiği kitapta, ayrıca itirafçı'nın albümünden bazı fotoğraflara da yer verilmiş.