Coş, Çukurova Üniversitesi Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi'nde 'Terör Üzerine Söyleşi' konulu konferansta yaptığı konuşmada, terörün kökeninde korkunun bulunduğunu, terörle mücadele etmek için korkunun yenilmesi gerektiğini belirtti.
Terör örgütünün eleman bulmakta zorlandığını, yetişkin insanlardan eleman temin edemeyince çoluk çocuk ne bulursa bunları kandırarak, kaçırarak kaybettiği elemanların yerine koymaya çalıştığını ifade eden Vali Coş, 'Örgütün kullandığı dağ kadrosuna aldığı elemanların yaşının 10'a kadar indiğini biliyoruz' diye konuştu.
Coş, şöyle devam etti:
'Örgütün elinde bin civarında 18 yaşından küçük çocuğun bulunduğunu, bunların eğitilerek silahlı mücadelede kullanıldığını biliyoruz. 18 yaşından küçük çocukların kullanılması, ellerine silah verilerek ateşe atılması, ölüme gönderilmesinin anlamı nedir? Bu çocuk istismarı, yaşam hakkının engellenmesidir. 18 yaşından küçükler medeni hakları kullanma ehliyetine sahip değil. Neden reşit olmadıkları için, iyiyi doğruyu ayırt etme kabiliyetine, melekesine henüz tam olarak kavuşamadıkları için biz bunlara hukuken çocuk diyoruz.'
Güvenlik güçlerinin müdahalesine tepki gösterenleri de eleştiren Coş, 'Bu azgın örgüt mensuplarına karşı 'polis gaz kullanmasın' diyebilecek kadar ne dediğini, tam olarak iyi düşünmediğini tahmin ettiğimiz sivil toplum temsilcileri çıkabiliyor. Bunlara karşı polis silah kullanmayacak, gaz kullanmayacak peki ne kullanacak? Kendisini ve korumakla yükümlü olduğu sizin temsil ettiğiniz vatandaşları nasıl koruyacağız' diye konuştu.
Terör yanlılarına karşı, terör örgütü mensuplarının tutum ve davranışlarına karşı söz konusu sivil toplum yöneticilerinin kınamasını, ayıplamasını duymadığını kaydeden Coş, 'Duyan varsa açıklasın. Peki bu çifte standart niye? Bu çifte standarttan dolayı diyoruz ki; kimse taşları bağlayıp, köpekleri serbest bırakma gibi yaklaşıma girmesin. Herkes asli vazifelerini iyi yapsın' ifadesini kullandı.
2 yıllık sürede güvenlik güçlerine karşı küçük yaşta çocuklar kullandırılarak 369 el yapımı bomba, 3 bini aşan molotofkokteyli ve 6 bin civarında havai fişekle saldırıda bulunulduğunu belirten Coş, son zamanlarda da açlık grevi olayları bahane edilerek bu tip izinsiz gösterilerin düzenlendiğini kaydetti.
Bu gösteriler sırasında 2 polisin şehit olduğunu, aralarında polis ve çocukların da olmak üzere onlarca vatandaşın yaralandığını anlatan Coş, 'Birçok çocuk da yapımı aşamasında bombayı patlatmak suretiyle kendisini telef etmiş. Bunlar hep önemli olaylar. Buna karşılık hepimizin duyarlı ve dikkatli olması gerekiyor' dedi.
Terörle mücadelede başarılı olabilmek için milletçe cesur olunması gerektiğinin altını çizen Coş, 'Şehitlerimize üzülmememiz mümkün mü? Üzüleceğiz, ama düşman unsurları sevindirmeden, üzüleceğiz' diye konuştu.
Terör örgütünün büyük bir organize suç imparatorluğu haline dönüştüğünü anlatan Coş, 'Örgüt sadece uluslararası güçlerin, dış güçlerin siyasi taşeronluğunu yapmıyor. Aynı zamanda elindeki mevcut örgüt yapısını korumak, güçlendirmek, bundan her şekilde yararlanabilmek için her türlü kaçakçılık olayını, her türlü kanunsuz faaliyetleri fırsat bulduğunca icra ediyor ve bundan büyük paralar elde ediyor' dedi.
İnsan hakları konusunda hassas olan çevrelerin bu örgütü savunmalarının büyük bir çelişki olduğunu da dile getiren Coş, 'Örgüt kandan, gözyaşından başka hiçbir şey bırakmadı. Kendi dışında başka Kürt politikacıların, başka Kürt sivil toplum kuruluşlarının oluşmasına, yaygınlaşmasına karşı çıkmaktadır. İstemeden ortaya çıkan olursa onları da ölümle tehdit etmektedir. Bu Kürt aydınlarını yine Türk güvenlik kuvvetleri, devletimizin güvenlik kuvvetleri korumaktadır' ifadesini kullandı.