Üç kadının sözcüsü açıklama yaparak, kaçırma olayının şüphelisi Ariel Castro'nun davası devam ettiği sürece medyaya konuşmayacaklarını açıkladı.
ABD'de kaybolan 3 kadının 10 yıl sonra ortaya çıkışı, kaçırılarak yıllarca bodrum katlarında tutulan, dış dünyayla bağları kesilen ve tecavüze uğrayan çocukların hikayelerini yeniden hatırlattı.
Amanda Berry, Gina DeJesus ve Michelle Knight ve altı yaşındaki küçük kızın hikayesi kurtarılmalarından bu yana büyük yankı uyandırdı.
Ohio'lu yetkililer Cuma günü, yapılan testlerde kızın babasının Castro olduğunun doğrulandığını açıkladı. The Wall Street Journal Gazetesi'nin görme fırsatı bulduğu gizli bir polis raporunda, kızın annesinin Berry olduğu ve çocuğunu plastik bir havuzda doğurduğu belirtiliyor.
Üç kadının avukatı Jim Wooley, Pazar günü Cleveland'da yaptığı basın konferansında müvekkillerinin toparlanma sürecinde özel hayatlarının gizli kalmasını istediğini belirtti ve kendi yazdıkları açıklamaları okudu.
Açıklamada DeJesus, "Şu an zamanımı ailemle geçirmek istiyorum," derken Knight "Sağlıklı, mutlu ve güvendeyim. Bu güzel zamanda ailem, arkadaşlarım ve destek verenlerle iletişim kurmak istiyorum," dedi. Berry ise, "Yaptığınız ve yapmaya devam ettiğiniz her şey için teşekkürler. Ailemle evde olmak çok güzel," dedi.
Pazar günü sunulan kaçırılan üç kadının kaleme aldığı açıklamada, Castro davasında hem tanık hem de kurban olduklarına ve olayla ilişkili kişilerin medyaya açıklamada bulunmasının süreceğe zarar verebileceğine dikkat çekildi.
Wall Street Journal Türkiye'nin haberine göre, dört alıkoyma ve üç tecavüz suçlamasıyla karşı karşıya olan 52 yaşındaki eski okul otobüsü şoförü Castro 'nun tutuksuz yargılanabilmesi için 8 milyon dolar kefalet bedeli belirlendi. Diğer taraftan evinde tuttuğu kadınlardan birinin hamileliklerini şiddet kullanarak sonlandırdığı iddiası idam cezası almasına neden olabileceği açıklandı. Castro suçlamalara itirazda bulunmadı.
Polisin ilk başta gözaltına alıp ardından salıverdiği kardeşleri Pedro ve Onil, CNN'e verdikleri röportajda olaylarla ilgilerinin olmadığını belirtti.
Pedro Castro, "Böyle bir şey yapmasını asla beklemezdim. Bilseydim polisi arardım çünkü yaptığı doğru değil," dedi. Onil Castro ise, "Kimsenin böyle bir şey yapacağımı düşünmesi için neden yok," dedi.