ANKARA (İHA) - Polonya'nın AB'ye katılım sürecinde tarım konusundaki müzakereleri yürüten ve geçen yıl Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda danışman olarak görevlendirilen Jerzy Plewa, AB müzakerelerine ilişkin Türkiye'ye çok önemli tavsiyelerde bulundu. "Tarım müzakerelerine mümkün olduğunca geç başlayın" diyen Plewa, "Türkiye'nin tarım yapısıyla AB'nin tarım yapısı arasında çok büyük fark var. İşletme ölçekleri, nüfus, istihdam, ürün kalitesi gibi piyasanın çalışması gibi birçok alanda farklılıklar var. Siz bunları kısa bir zamanda yapamazsınız. Bu nedenle müzakereleri ileri tarihlere atın" şeklinde uyardı.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda danışman olarak göreve başlayan Polonya'nın tarım baş müzakerecisi Jerzy Plewa'nın görev süresi resmi olarak bitti. Polonya'nın eski Tarım Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Tarım Müzakereleri yetkililerinden Jerzy Plewa, gitmeden önce Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'ye, Türk tarımı ve AB müzakereleriyle ilgili çok önemli tavsiyeler verdi. AB üyelik sürecinin tarım açısından sancılı bir süreç olduğunu belirten Plewa, "Tarım müzakerelerini ileri tarihe atın, bu arada da siz AB'nin tarım politikalarını kendi tarımınıza uygulamaya çalışın. Önümüz açık, ama müzakere sürecine başladığınız zaman bunları rahat rahat uygulamazsınız" uyarısında bulundu.
Türkiye'deki gıda işleme tesisleri mevzuatının mutlaka AB'ye yüzde 100 uyum sağlaması gerektiği belirterek Plewa, söz konusu mevzuatların hazırlanmasını, etki değerlendirme çalışmalarına başlanmasını ve süt kotasına dikkat edilmesi gerektiği yönünde bir dizi önerileri getirdi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Haşim Öğüt, İHA'ya Dr. Plewa'nın danışmanlığının bittiğini, fakat resmi raporunun henüz ellerine ulaşmadığını söyledi. Plewa'nın resmi raporun dışında Türk tarımına yönelik kendilerine hassas noktalarda çok önemli tavsiye ve önerilerde bulunduğunu ifade eden Öğüt, "Müzakere sürecinde hassas noktalar nelerdir? Hangi konular bizim karşımıza çıkacak? Onları da sorduk, zevkle cevaplandırdı. Ancak Plewa Türkiye'ye geliş AB sürecinde Tarım Bakanlığı bünyesinde idari yapılanma nasıl olmalı ve kırsal kalkına için neler yapılması gerektiği konularında danışmanlık yaptı. İş günü olarak bir ay bizimle çalıştı fakat biz bunu iki aşamalı olarak, 2004 ve 2005 yılları arasında kullandık" diye konuştu. Bunların dışında Plewa'dan Polonya'nın AB müzakere sürecindeki tecrübelerin yararlandıklarını söyleyen Öğüt, Plewa'nın AB müzakere süreci için Türkiye'ye şu tavsiyelerde bulunduğunu açıkladı:
"AB sürecinde tarım müzakereleri sancılı bir süreçtir, bu yüzden müzakerelerde tarımı önce başlatmayın, ileri tarihlere atın. Aradan geçen bu sürede AB'nin tarım politikalarını kendi tarımınıza uygulamaya çalışın. Önünüz açık, ama bu sürece başladığınız zaman bunları rahat rahat uygulayamazsınız. Çünkü bunlar kısım kısım görüşülüyor, anlaşma sağlanıyor ve bir tarafa konuluyor. Örneğin biz Polonya olarak DGD'yle ilgili AB'nin bize yaptığı büyük baskılara göğüs germeye çalıştık. AB bize yeni katılan ülkelerin Birliğin 15 üyesinin aldığı DGD'nin ancak yüzde 25'ini ilk yıl alabilir dedi. Biz kendilerine bunu artıralım yüzde 30 civarında da kırsal kalkınmadan destek alalım dedik ve kabul ettirdik. Ayrıca kendi bütçemizden desteklemeler karşı çıktılar ama biz müzakerelerde bunu da kabul ettirdik. Ayrıca yeniden yapılandırmaya sağlamak için getirilen SAPARD programı müzakerelerde bizi bağladı ve yönlendirdi. O bakımdan sizin de bunlara hazırlık olmanız gerekir. Gıda işleme tesislerinde üyelik noktasında tarihinde yüzde 100 uygulamanız gereken bazı mevzuatlar var. Ama bazıları için geçiş süresi diyebilirsiniz, bunları çok iyi tespit edin. Etki değerlendirme çalışmaları bir an evvel başlayın. AB'ye katılımdan dolayı ortaya çıkacak durumun etkilerini şimdiden görebilmeniz lazım ki müzakere raporlarınızı ona göre hazırlayın. Süt kotası çok önemli bir tartışma konusudur. Süt kotası bir ülkede üretilen toplam süt miktarı olmuyor. Hijyenik şartlarda üretilen ve sanayie giren süt dikkate alınıyor. O bakımdan sizin 10 milyon ton üretiminiz var ama sanayie giren miktar onun 4'te biri kadar. Bunu artırmaya bakın. Müzakerelere başladığınız zamanlarda bunu yapamazsınız. Müzakere sürecinde çalışma gruplarını mutlaka şimdiden kurun ve müzakere sürecinde aynı kişiler devam etsin. Biz bunları İngiltere'de bir üniversite ile anlaşarak eğitimlerini sağladık, hepsini eğittik, döndüler süreç sırasında hep bunlar görev aldılar. Sizde benzer bir uygulama yapın. Müzakereyi komisyonla yapıyoruz diye düşünmeyin. Aslında esas müzakere tarımda olacak. Orada alınan veya verilen tavizleri sektöre gelip anlatmanız gerekiyor. Buradan tekrar yönlendirme alıp oraya gidip tekrar onlara anlatmanız gerekiyor . Bunun için ayrı bir grup kurulsun, o grup şimdiden o işlere başlasın. Tarım müzakerelerine mümkün olduğunca geç başlayın. Türkiye'nin tarım yapısı ile AB'nin tarım yapısı arasında çok fark var, işletme ölçekleri, nüfus, istihdam, ürün kalitesi gibi piyasanın çalışması gibi birçok alan farklılık gösteriyor. Siz bunları kısa bir zamanda yapamazsınız. Bu nedenle müzakereleri ileri tarihlere atın."
Tarım Bakanlığı Müsteşarı Öğüt, Dr. Plewa'nın tavsiyelerinin kendilerine faydalı olduğunu, bu kapsamda başka danışmanları da getirmek istediklerini belirterek, "Bazı isimler aramadık, daha kesin karar vermedik. Biz Macaristan'ın müzakerelerinde görev almış kişilerin faydalı olacağını düşünüyoruz. Bulgaristan süreci daha yeni yaşadı oradan da biri olabilir. Lituanya'nın tarım müzakerelerine katılan yetkilisini Türkiye'ye davet ettik. Haziran ayında gelecek" dedi.
Öğüt ayrıca, 17 Aralık'ta Türkiye'ye müzakere tarihi velimesinin ardından Bakanlık olarak analiz çalışmaları yaptıklarını ve Türkiye ile AB tarım politikaları arasındaki farklılıkları çıkarttıklarını söyledi. İlerleme Raporu'nda eksiklik olarak yer alan Kırsal Kalkınma Stratejini hazırlayan DPT'ye gönderdiklerini vurgulayan Öğüt, bundan sonraki süreçte etki analizi çalışmalarına başlayacaklarını ve tüm sektörleri tek tek masaya yatırarak AB'ye üyelik sürecinden nasıl etkileneceklerini belirleyeceklerini söyledi.