Dünyada şimdiye kadar bilinen bir tedavisi olmayan Gbolus (boğazda yumru varmış hissi) hastalığını, Polatlı Devlet Hastanesinde Başhekim olan Dr. Hüseyin Arslan akupunkturla tedavi etmeyi başardı.
Dünyada şimdiye kadar bilinen bir tedavisi olmayan ve araştırmalara rağmen henüz bir tedavinin geliştirilemediği Gbolus (boğazda yumru varmış hissi) hastalığında önemli bir gelişme yaşandı. Türk hekim üç yıllık yoğun araştırma ve deneylerin sonucunda Türkiye’de nüfusun yüzde 4’ünde, dünyada da büyük oranda görülen Globus hastalarını tedavi etmeyi başardı. 2015’te halen çalışmakta olduğu Ankara Polatlı Devlet Hastanesi’nin Geleneksel Tedavi Kliniği’nde gönüllü 40 hasta üzerinde çalışmalarına başlayan Doktor Hüseyin Arslan, “Biz burada Kulak Burun Boğaz (KBB) ile bir ilke imza attık. Çalışmalarımız sonucunda hastaların akupunkturdan faydalandığını, yutkunma probleminin aşıldığını gördük. Sonuç olarak hastalığı akupunktur ile tedavi etmeyi başardık” dedi.
Nedenlerinin büyük oranda psikolojik olduğunu belirttiği Globus’un bilinen, doğrudan bir tedavisinin olmadığına dikkat çeken Dr. Aslan, “Hasta boğazında yumru ya da yabancı bir madde varmış, yutkununca gidecekmiş gibi olup gitmediğini hissediyor. Çok eski bir hastalık, 2 bin 500 yıl öncesinde görüldüğü biliniyor. Yutkunma güçlüğü kadınlarda daha yaygın. Stres ve kaygı etkili. Dünyanın her yerinde birçok branş bu hastalıkla ilgili çalışmalar yürütse de net bir tedavi yöntemi geliştirilemedi” şeklinde konuştu.
Doktor Arslan şöyle devam etti:
"15 yıldır akupunktur tedavisi uyguluyorum. Hastaneme sürekli Globus hastaları geliyordu, bazılarının durumu gerçekten çok sıkıntılıydı. Yoğun bir hasta grubuyla karşılaşınca ‘Biz bunu tedavi edebilir miyiz?’ dedik. Önce araştırmaya başladık, deneysel çalışmalar yaptık. Birkaç hastadan bu şekilde olumlu cevap alınca 40 hasta üzerinde araştırmaları derinleştirdik. 2 yıl deneme ve yayın çalışmaları sürdü. Bunu bilimsel yayına çevirdik ve yayınlandı.
Hasta geldiği anda yutkunma ile ilgili bir sorun var mı, boğazda kitle var mı gibi düşüncelerle ilgili tüm branşlardan kapsamlı bir taramaya alıyoruz. Çok ciddi bir taramadan geçiriyoruz. Görünen bir sorun olmadığı netleştiğinde hastaya akupunktur tedavisi başlatıyoruz. Artık hastaları bu şekilde tedavi ediyoruz ve hastanemizden de iyileşerek çıkıyorlar.
Üç yıldır tedavi ediyoruz. Bu şekilde onlarca hastayı iyileştirdik. Artık bir umudumuz var. Üstelik bu başarıyı bilimsel temele oturttuk ve Türk hekimler olarak bu hastalıkta dünyaya önemli bir yayın kazandırdık. Bu hastalığın artık tedavisi var ve bu dünyada Türkiye’nin bilimsel yayın ve imzasıyla yapılmakta. Ülkemiz açısından önemli bir gurur ve gelişme.
Öte yandan İstanbul’da son yapılan Geleneksel Tamamlayıcı Tıp Kongresi’nde Türk ve yabancı hekimlere bu gelişmeyi sunum yaptım. Tıp dünyasından çok ciddi ilgi ve merak var. Dünyada tedavisi yok denilen bir hastalıkta hastaları Türkiye’de bir devlet hastanesinde iyileştirmeyi başardık. Farklı şehirlerden hatta farklı ülkelerden hastalar tedaviye geliyorlar."