ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkeyi kısır çekişmelerin içine çekecek, tıkır tıkır işlemekte olan bir ekonomiyi akamete uğratacak ve sırf muhalefet olsun diye ortaya atılmış polemiklerle bu ülkenin vaktini zayi etmeyelim" dedi.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu'nun (TESK), TESK Otel'de gerçekleştirilen Başkanlar Kurulu toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, 18 aylık dönemde ekonominin dünyadaki belli başlı bütün ekonomik çevreleri şaşırtan bir büyüme hızı ve iyileşme yakaladığını söyledi. Göreve geldikten sonra 'bizden bir yıl birşey beklemeyin, 3 yıl sonra cebiniz dolacak' dediğini hatırlatan Erdoğan, gidişatın bu yönde olduğunu savundu. 2003 rakamlarıyla Türkiye'nin 65 katrilyon liralık bir dış borca sahip olduğunu belirten ve "Dış borçları biz yapmadık, devraldık" diyen Erdoğan, borçların arttığına yönelik açıklamalara da tepki gösterdi. Erdoğan, "Zaman zaman 'borç şu kadardı, bu kadar oldu' diyorlar. Borç arttı, artacak tabi. Hazır kaynak mı var? Milleti aldatmanın anlamı yok. Vatandaş hep aldatıldı. Hamdolsun biz şimdi bunlardan kurtulduk. Argo olacak ama ben de palavra sıkabilirim. Ben aldanan olmam, ne de aldatan olurum. Böyle bir bela ve yük devraldık ve bunu beraber aşacağız" diye konuştu. Vergi reformu altyapı çalışmalarının devam ettiğini ve vergiyi tabana yaymaya çalıştıklarını anlatan Erdoğan, "Hazırlıklar devam ediyor. Önümüzdeki süreçte sürprizleri göreceksiniz" dedi. Türkiye'nin yılın ilk dört aylık verilerine göre şu anda ihracat artışında dünyada birinci konumunun yakalandığını belirten Erdoğan, dış ekonomik etkenlere bağlı olarak döviz dalgalanmaları yaşanmasına rağmen, ekonominin ciddi anlamda sıkıntı yaşamadığını vurguladı. "Eskiden ekonomi, öksürüğü duyduğunda zatürre oluyordu" diyen Erdoğan, iktidarlarıyla birlikte 3 haneli enflasyon rakamlarının geride kaldığını ve tek haneli enflasyondan bahsedildiğini hatırlattı. Erdoğan, birçok ekonomik kriz yaşayan Türkiye'nin bir Arjantin olmamasında Türk milletinin vefakar davranışının çok önemli rol oynadığına işaret ederek, "Türk milleti en zor dönemde bile 'Allah bu devlete, millete zeval vermesin' der. İşte bu sağlam yapı bizi Arjantin yapmamıştır" değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmasında esnaf ve sanatkarın sorunlarına da değinen Erdoğan, esnafa yönelik çalışmalar sırasında sıkıntılar olabileceğini ancak, bir orta yolun mutlaka bulunacağını belirtti. Esnaf ve sanatkarın sorunlarını gidermek ve durumlarını iyileştirmek amacıyla mevzuatın yeniden düzenlendiğinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sizi zayıf düşürecek bir ortam hazırlar mıyız? Sizler güçlü olacaksınız ki istihdam sorunu hallolsun. Bizim bütün çabamız, ekonomimizin belkemiği olarak gördüğümüz siz değerli esnaf ve sanatkarımızın en iyi şartlar içerisinde hizmet ve faaliyetinizi sürdürmenizi temindir. Bu konuda mevcut çalışmalarımızla ilgili her türlü katkınızın başımızın üstünde yeni vardır. Türkiye'yi kalkındırmak için önce çalışan kesimlerimizi kalkındırmamız gerektiğinin farkındayız. Ayrıca şu önümüzdeki en büyük ekonomik ve sosyal problemlerden biri gibi duran işsizlikle mücadelede en büyük desteğimiz de yine esnaf ve sanatkarımızın oluştaracağı yeni istihdam imkanları olacaktır. Diyalogu hiç koparmadan, en yararlı, en verimli ve en etkin işleyecek mevzuatı ortaya çıkarmalıyız. Bizim hükümet olarak, 'her şeyi biz belirleyelim, herkes buna uysun' gibi bir saplantımız yoktur".
Erdoğan, yönetimde, bilgi, para ve insanı iyi yönetmenin çok önemli olduğunu ve bunların yapılması halinde başarının geleceğini ifade ederek, "Eğer birini dahi başaramazsanız, tökezlersiniz" dedi. Hükümet olarak sorunların çözümü noktasında sivil inisiyatiften en yüksek düzeyde faydalanmayı isteyen bir yapı içinde olduklarını anlatan Erdoğan, "Yeter ki ülkeyi kısır çekişmelerin içine çekecek, tıkır tıkır işlemekte olan bir ekonomiyi akamete uğratacak ve sırf muhalefet olsun diye ortaya atılmış polemiklerle bu ülkenin vaktini zayi etmeyelim" dedi. Erdoğan, ülke ekonomisinin artık şokları emebilen bir güce sahip olduğunu ve dalgalı kurda bu tür oynamaların olabileceğini belirtti. 'Dere yatağında akar' atasözünü hatırlatan Erdoğan, "Hiç zorlamayın. Bırak, dere yatağında aksın. Para da aynen civa gibidir. Hiç zorlanmaz, yerini bulur. Ürkütürsen başka yerlere kaçar. Bırakın dere yatağında aktığı gibi akıversin" ifadelerini kullandı.
TESK Genel Başkanı Derviş Günday ise 507 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu'nda değişikliğe ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un kendilerine önerdiği 'Odalar ve Borsalar Birliği Yasa Tasarısı'nın düzenleme ilke ve yaklaşımlarını dikkate alınarak hazırladıkları yasa taslağına bakanlıkça itibar edilmediğini öne süren Günday, buna karşılık bakanlık tarafından hazırlanan alternatif yasa taslağının son derece devletçi ve müdahaleci bir metin olduğunu savundu. Bunun, hükümet programında öngörülen liberal, demokrat ve özgürlükçü yaklaşımlara da bütünüyle ters olduğunu vurgulayan Günday, yasanın bir uzlaşı içinde hazırlanmasını istedi. Esnaf ve sanatkarın işinin iyi olmasına paralel olarak işsizlik sorununun da çözüleceğini belirten Günday, "Bu nedenle hükümetimizden esnaf ve sanatkarın sorunlarını çözmesini ve gerekirse özel bir programla korumasını bekliyoruz. Çünk biz 4 milyonuz. 4 milyon güçlü esnaf ve sanatkar en az 4 milyon işsize iş demektir. Gönlümüz bunu yapmayı yani en az 4 milyon işsize iş vermeyi istiyor" diye konuştu. Toplantının ardından çıkışta bir gazetecinin 'ABD'nin İncirlik Üssü'ne ilişkin bir talebi oldu mu?' sorusuna Başbakan Erdoğan, "Daha müzakere etmedik. Görüşmedik" iyileştirmek amacıyla mevzudedi. Erdoğan, aynı sorunun pazar gezmesi sırasında yinelenmesi üzerine ise, "Bana daha ulaşmadı" karşılığını verdi.