Polip, vücuttaki hücrelerin gereğinden fazla üremesi sonucu oluşan tümör benzeri dokulardır. Bu oluşumlar genellikle, boşluğu olan organlarda daha çok görülür. Her yaşta ve sıklıkla görülmesine rağmen tam olarak neden oluştuğu bilinmez. Farklı nedenlerle yapılan gastropik işlemler sırasında tanı konur. Genel muhtevası iyi huylu olarak bilinse de çok düşük bir ihtimalle kötü huylu çıkabilir. Bu durumda doktor gözetiminde ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale gerekebilir.
“Polip ne demek?” sorusunun cevabı olarak; vücudun çeşitli bölgelerinde çok sık görülmesine rağmen tam olarak sebebi bilinmeyen oluşumlar demek doğrudur. Çoğunlukla iyi huylu olmalarına rağmen kötü huylu olmasına bağlı olarak, az da olsa kanser riski bulunur. Küçük bir yapıya sahip olan bu dokular en fazla birkaç santimetre ve milimetre kadardır. Ses telleri, bağırsaklar, rahim ve rahim ağzı, safra, mide, yemek borusu kistlerinin insan vücüdunda en çok görüldüğü yerlerdir. Bu tümörlerin tedavisinde yapının iyi huylu veya kötü huylu olmasına bakılır. Bu nedenle, belirtileri gördüğünüzde doktora başvurmakta yarar vardır.
Polip belirtileri genellikle kendini hissettirmeyen bir yapıya sahiptir. Vücudunuzda önemli bir sağlık problemine sebep olmazlar. Yapı itibari ile küçük olduklarından da alma ihtiyacı duyulmaz. Ancak bazen büyük yapıda olanlar, bulundukları bölgeye göre farklı belirtiler gösterir. Verdiği rahatsızlık sonucu, cerrahi işlemle alınabilirler. Bu tümörler bulundukları bölgeye göre farklı belirtiler gösterir. Burundakiler koku kaybı, baş ağrısı ve soğuk algınlığı gibi belirtiler gösterir. Kulak kisti işitme kaybı, kulaktan kan gelmesine sebep olur. Rahim ve rahim ağzı kistleri kısırlığa, düzensiz adet ve vajinal kanamaya, olağan dışı akıntıya sebep olur. Bağırsaklar ise dışkıda kan, ishal, kabızlık, şiddetli karın ağrısına sebep olmaktadır. Midedekiler ise ağrı, kanama, hassasiyet ve kusmaya sebep olur. Belirtileri en açık görülen türlerden biri midedekilerdir. Bu belirtiler bireylere büyük ölçüde rahatsızlık vererek yaşamlarını zorlaştırabilir. Sizde de bu belirtiler varsa, hekimlere başvurmalısınız.
Genellikle belli bir sebebe bağlı olarak ortaya çıkmayan bu kistler, vücudun her yerinde görülür. En çok görüldüğü bölgeler ise safra kesesi, ses telleri, rahim ve rahim ağzı, mide ve bağırsaklar. Rahim ve rahim ağzı kisti özellikle menopoz döneminde kendini gösterir. Daha çok kanama şeklinde belirti gösteren kistler, endometrial olarak bilinir. Safra kesesi kistleri çoğunlukla safra çamuru ve safra taşı gibi diğer hastalıklarla karıştırılır. Büyük boyutlara sahipse, safra kesesinin tıkanmasına ve alınmasına sebep olabilir. Bağırsaklardakiler, kanserleşme riski diğerlerine göre daha fazla olan bir çeşididir. Kabızlık, ishal, dışkıda kan, şiddetli karın ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Ses tellerinde olanlar ise seste kalınlık, çatallaşma gibi belirtiler gösterir. Bu tür ilaçlar yardımı ile tedavi edilse de bazen cerrahi müdahale gereken durumlar olabilir.
Çeşitlerinin hepsinde olduğu gibi, mide dokusunda oluşan kistler de belli bir sebebe göre ortaya çıkmaz. Mide yapısında oluşan kistler ağrı, hassasiyet, kusma kanama gibi belirtiler göstererek ortaya çıksa da genellikle farklı sebeplerle yapılan gastroskopik işlemler sonucunda fark edilir. Ciddi bir sağlık sorunu olarak görülmese de ailesinde mide kanseri geçirmiş veya herhangi bir mide sorunu olan bireylerin daha hassas davranması gerekir. Midede kist gibi bir sorunla karşılaştıklarında, mutlaka takip etmeli ve gerekli tedaviyi aksatmadan olmalılar. Özellikle büyük boyuttaki kistler, kanser olmaya daha yatkındır ve mutlaka takip edilmelidir.
Polip sebepleri denildiğinde genellikle söylenebilecek pek fazla sebep yoktur. Ancak vücutta polip oluşumunu etkileyen bazı etmenlerin olduğu bilinir. Polipler bulundukları bölgeye göre farklı belirtiler gösterir. Obezite, sigara, stres, hareketsiz yaşam, 50 yaş üstü olmak, tip 2 diyabet, genetik iz (ailede kanser olma riski), farklı tedaviler için kullanılan bazı ilaçlar, iltihap, kist, aşırı östrojen poliplerin insan vücudunda ortaya çıkmasına neden olur.
Muhtevası itibariyle çoğunlukla belirti vermeyen bu kistler, teşhis kısmında da genellikle başka hastalıkların teşhisi sırasında fark edilir. Küçük yapıda bulunması nedeniyle ultrasonik araştırmalarda fark edilmeyebilir. Ancak belirti göstermesiyle örnek doku alınır ve inceleme yapılır. Milimetrik yapıdaki dokulara ancak patolojik inceleme sonucu teşhis konulabilir. Bulundukları bölge itibariyle örnek almak için çeşitli yöntemler kullanılır. Rahim ve rahim ağzı dokusunun teşhisi için Pap smear testi yapılır. Mide ve ince bağırsak dokusu için genellikle endoskopi yapılır. Kalın bağırsak dokusu için kolonoskopi kullanılır. Biyopsi vücutta ulaşılması kolay bölgelerin tespiti için kullanılırken, ses telleri için ağız içine bir ayna tutularak muayene edilir.
Genellikle iyi huylu bir yapıda olmalarından, bu kistler için herhangi bir müdahale gerekmez. Ancak herhangi bir kanserleşme riskinin olduğu bir durum bulunursa müdahale edilir. Tedavisi için halk arasında farklı yöntemler kullanılsa da doktor gözetimi olmadan bir müdahale yapmak yanlıştır. Polip ameliyatı, bu sorunun tedavisinde ilk başvurulan yöntem değildir. Dokunun yapısı, boyutu, bulunduğu bölge, sayısı, iyi huylu veya kötü huylu olması gibi etkenler değerlendirilip operasyonuna karar verilir.