Polis aracında bulunan patlayıcılarla ilgili Bakan Soylu’dan flaş açıklama: Hedef İstanbul’du!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu katıldığı bir canlı yayında eleştiri konusu olan polislerin şark görev sürelerinin düşürülmesi soruya cevap verdi. Soylu ‘dengesizlik vardı’ diyerek bunun için düzenleme yaptıklarını savundu. Öte yandan Soylu, Hakkari’de polis aracında bulunan bomba ile ilgili de flaş bir açıklama yaparak hedefin İstanbul olduğunu belirtti. İşte Soylu'nun TVNET canlı yayınında yaptığı açıklamanın detayları...

Polislerin "şark" görev sürelerini düşüren ve atamalarda yeni düzenlemeleri içeren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlandı. Söz konusu kararname ile polislerin doğu görevlerinin süresi düşürüldü. Ancak bu değişiklikle birlikte polisler bir daha şark görevi yapma durumu ile karşı karşıya kaldı. Bazı polisler de bir daha şark görevi yapmak zorunda kalacakları için tepki gösterdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu polislerin şark görevlerinin düşürülmesi ile ilgili yaptığı açıklamada "Doğu ve Güneydoğu böyle rahatlamışken şark sürelerini düşürelim dedik. Şarka giden var gitmeyen var dengesizlik oluyor ve bu huzursuzluğu doğuruyor. Bu huzursuzluğu minimize edebilmek için düzenleme yaptık." dedi.

Reklam
Reklam

"NE KADAR DİSİPLİN SAĞLARSAK O KADAR BAŞARILI OLURUZ"

Konuyla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TVNET ekranlarında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, "Güvenlik ve asayiş konusunda üç yıldır TÜİK verilerine göre halkın memnuniyeti konusunda birinci sırada. Bu kadar insan polis olmak isterken. Ne kadar çok disiplin sağlarsak o kadar başarılı olacağımızı düşünüyorum ve bundan da kolay kolay fedakarlık yapmıyorum. Benim korumalarım var mesela hepsi şark hizmetine gider." ifadelerini kullandı.

"ŞARKA GİDENLE GİTMEYEN ARASINDA DENGESİZLİK OLUYOR"

Dengesizlikten dem vuran Bakan Soylu, "Doğu ve Güneydoğu böyle rahatlamışken şark sürelerini düşürelim dedik. Şarka giden var gitmeyen var dengesizlik oluyor ve bu huzursuzluğu doğuruyor. Bu huzursuzluğu minimize edebilmek için düzenleme yaptık. Şehit ve gazi yakınlarıyla ilgili muğlaklık vardı, onu ortadan kaldırdık. Lehte olan tüm kararlar hemen yürürlüğe girecek. Bir tek bu bölge konusu tartışılıyor o da zaten 2024'te yürürlüğe girecek, daha çok zaman var, yeni bir formül olursa düzenleme olabilir." diye konuştu.

Reklam
Reklam

3600 EK GÖSTERGE VE BEKÇİ ALIMI

3600 ek göstergeyle ilgili soruya da Soylu, "3600 ek gösterge mayıs ayında netleşecek. 3-5 ay içerisinde biteceğini düşünüyorum. Bekçilerle ilgili 3 bin kadromuz çıktı. 250 de boş kadromuz var. 3 bin 250 kadroya önümüzdeki günlerde çıkacağız." dedi.

Bakan Soylu, TVNet'de gazetecilerin sorularını yanıtlarken birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Soylu'nun açıklamalarından satır başları:

HAKKARİ’DE POLİS MEMURUNUN ARACINDA BULUNAN PATLAYICI

Dün 8-9 gibi Hakkari Emniyet Müdürümüz aradı. Bizim çeşitli analiz programlarımız var. Bu yapay zeka dedikleri ve birçok bilgiyi üst üste koyarak oluşturdukları programlar. Buradan şüpheli bir aracı tespit ettiklerini söylediler. Uyuşturucu sevkiyatı olduğunu söylediler. Türkiye'de artık uyuşturucu ağının %70 Doğu'da %30'u batıda yakalanıyor. Arkada 133 paket, 53,5 kilo patlayıcı bulunca şaşırıyorlar. Kimliğine bakınca Polis Memuru olduğunu görüyorlar.

"HEDEF İSTANBUL"

Aktarım Kuzey Irak tarafından gelmiş, oradan geldiği içinde Şemdinli civarında arabayı bırakıyor ve malzemeyi içine koyuyorlar. Bu polis memurunu 2019 yılında adi suçtan dolayı ihraç etmişiz. Sonrasında mahkeme kararıyla geri dönüyor. Netice itibariyle hedef İstanbul. Biz zaten birçok aktarımlarla ilgili tedbirlerimiz var. Ancak yeni yeni yöntemler görüyoruz. Örneğin; PYD'nin bir karargahı. Görüntüler bizde. İki tane DEAŞ'lı kadına PYD'li komutanlar, "Şu patlayıcıları Türkiye'ye siz getireceksiniz. Eğer getirirseniz elimizde tuttuğumuz kocanızı, çocuğunuzu bırakırız" diyorlar. Oradaki bir araç ve polis olduğu için bir vesileyle bizim bunun atlayabileceğimizi düşündüler fakat arkadaşlarımızın temiz çalışması sonucu yakalandı. Bu yıl buna benzer 15 eylem engelledik.

Reklam
Reklam

FURKAN VAKFI ÜYELERİNE POLİS MÜDAHALESİ

Temel vazifemiz kamu düzenini sağlamak. Hukukun işlevselliğini devam ettirebilmek. Vatandaşımızın tehditle karşılaşmamasına özen göstermek ve bunu da kanunlar çerçevesinde yapmak. 4-5 aydır bu grup 50'nin üzerinde yasa dışı eylem gerçekleştirmeye çalıştı. Eylül-Ekim aylarında bunların içerisinde bulunan ve bunlardan olduğu iddia edilen bir kişi bunların maddi kaynağının başka bir yere aktarıldığı gerekçesiyle 7 Kuytulcu bu adamı kaçırıp işkence yapıyorlar. Netice itibariyle, bu 7 kişi yargıda ifadesini verince tutuklanmış oldu. Yine başta bir vilayette başka bir doktoru tehdit ediyorlar. Tehdidi gerçekleştirmek üzereyken o kişi de tutuklanıyor. Yıllardan beri bunlar hem dini bir grup olmanın ötesinde siyasi kimliklerini öne çıkararak, daha farklı kimlikler öne çıkararak motivasyonlar üzerinden gidiyorlar.

Buna ve bir takım irtibatlara devam edebilme veya organize suçla alakalı istediğini yapabilme hakkı vermiyor. Siz bir sokak yürüyüşü yapacaksanız bunun kanunu var. Kanun gereğini yerine getirmezseniz polis de oradaki diğer insanlar için tedbir almak yetkisi var. Sadece Adana'da değil. Mersin'de ve başka illerde de var. Bunlar sokağa çıkarlar kameraları ellerinde. Çocuklar ve kadınları önlere koyarlar. Polise tükürürler, vurmaya kalkarlar. Dünkü sosyal medyanın %45'i bot hesaplar. %55'inin büyük bölümü muhalif gruplar ve bunların da yarısı dışarıdan FETÖ'cüler. (Muhalifler)İktidar bir şey yapsın da ben onun aleyhinde ne üretirim kaygısında olanlar.

Reklam
Reklam

"ALPARSLAN KUYTUL, KÖKÜ DIŞARIDA BİR ADAMDIR"

Onların etkilerini orada azaltabilmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. En son kullanılacak Hadise joptur. Arkadaşlarımız bugüne kadar sıkıntılı görüntüyü vermeden bunu sağladılar. Ancak bunların karşı karşıya bıraktığı tahrik yüksektir. Alparslan Kuytul, kökü dışarıda bir adamdır. Bu adam raydan çıkmış ve şöyle bir korkusu var; Bir suç işletmiş bir tane daha işletmiş. Bunun üzerinden yakalanacağını biliyor. Yarın öbür gün başımıza din istismar eder, başka bir alanı istismar eder. Devlet ve biz buna müdahale etmeyiz. Karşımızda hakikaten bir şaklaban var. Başka yerlerden talimat alan bir adam. Kendine hoca dedirtiyor. Siyasete giriyor, darbeyi meşru kılmak için altyapısını oluşturuyor, dönüyor "Cumhurbaşkanı'nın kaleminin kırılacağını" söylüyor. Yarın buradan başka bir süreç ortaya çıkar. Devlet buna müdahale etmez.