Polis dizilerinin oyuncuları ve yazarları, ABD'deki polis şiddetine nasıl tepki gösteriyor?

ABD'de siyah Amreikalı George Floyd'un polis tarafından gözaltına alınırken öldürülmesi üzerine başlayan protestolar sadece ülkenin 140 şehrine yayılmakla kalmadı, aynı zamanda polis şiddetinin de yeniden tartışılmasına yol açtı.

ABD'de siyah Amerkalı George Floyd'un polis tarafından gözaltına alınırken öldürülmesi üzerine başlayan protestolar sadece ülkenin 140 şehrine yayılmakla kalmadı, aynı zamanda polis şiddetinin de yeniden tartışılmasına yol açtı.

En popüler dizi türlerinden biri olan suç ve detektiflik dizilerinde Amerikan polisinin nasıl ekrana yansıdığı da bu dönemde tartışılan konulardan biri.

ABD yapımı dizilerde polis karakterini canlandıran kimi oyuncular ya da bu dizilerin senaristleri özeleştiri yaparak televizyonda polislerin sürekli iyi karakterler olarak yansıtılmasının, polis şiddetinin körükleyicisi olduğunu kabul etti.

Reklam
Reklam

Raporlar ve sosyal medyada gösterilen tepkiler bu konuda yeteri kadar özenin ve çabanın gösterilmemesini eleştiriyor.

Hem George Floyd'un bir polis tarafından öldürülmesi hem de barışçıl göstericilere polisin şiddetle yaklaşmasının Amerikan televizyon dünyasında yol açtığı tartışmaları derledik.

Senarist diziden kovuldu

Bu yönde olumlu olarak tanımlanan ilk adımlardan biri Law & Order dizisinin yaratıcısı ve yapımcısı Dick Wolf'dan geldi.

Law & Order'da Christopher Meloni'nin canlandırdığı Elliot Stabler adlı detektifin hikayesinin anlatılacağı uyarlama (spinoff) dizinin senaryo yazarlarından biri olan Craig Gore, yağmacılarla ilgili Facebook'ta yaptığı açıklamalar yüzünden kovuldu.

S.W.A.T. ve Chicago P.D. dizilerinin senaristlerinden olan Gore, sosyal medyada yaptığı açıklamalarda silahlı bir fotoğrafını paylaşmış, "Benim malımı yağmalamaya gelen bu kişileri yakmayacağımı mı sanıyorsunuz?" demişti.

Komedyen Drew Janda'nın Gore'un bu paylaşımına dikkati çekmesiyle televizyon dünyasından çok sayıda tepki geldi.

Reklam
Reklam

https://twitter.com/drewjanda/status/1267724276305588224?s=20

Dizinin yapımcısı Dick Wolf, "Milli yasımız varken böyle bir şeye göz yumamam" diyerek Gore'un işine son verdiğini açıkladı.

Law & Order dizisinin oyuncularından Ice-T ise "Büyük patron evini temizliyor" diyerek bu karara saygı duyduğunu belirtti.

https://twitter.com/FINALLEVEL/status/1267888731131752449?s=20

Polis şiddetine karşı mücadele eden organizasyonlara bağış

Amerikalı bir detektifin hikayesinin anlatıldığı Monk dizisinin oyuncusu, yazarı ve yapımcısı Tom Scharpling, pazartesi günü Twitter'da yaptığı paylaşımda televizyon dünyasında çalışan çok sayıda kişinin, polislerin özünde "iyi insanlar" olduğu önyargısına yanlış bir şekilde katkıda bulunduğunu savundu.

https://twitter.com/scharpling/status/1267576111250075648?s=20

Monk'taki gibi "şaşkın polislerin şaşkın bir şekilde canlandırılmasının" da bu kanıya sebep olduğunu söyleyen Scharpling, artık bunun bedelini ödemenin gerektiğini vurguladı.

Bu tarz dizilerin günlük olarak polislerin yol açtığı acı veren olayların ve ırkçılığın görmezden gelinmesine sebep olduğunu vurgulayan yazar, "Eğer siz de hayatınızı bir zararı dokunmayan kahraman polisleri canlandırarak kazandıysanız, doğru ve adil olan için ve gerçek değişim için katkıda bulunabilirsiniz" diyerek polis şiddetine karşı bağış toplayan organizasyonların sayfasına bağlantı verdi.

Reklam
Reklam

Bu çağrının üzerine Blue Bloods dizisinde yaklaşık 10 yıl önce bir detektifi oynayan oyuncu Griffin Newman, tutuklanan protestocuların serbest bırakılması için para toplayan Community Justice Exchange organizasyonuna 10 bin dolar bağışladığını açıkladı.

https://twitter.com/GriffLightning/status/1267666336731324416?s=20

Newman aynı zamanda, "Şu an bir polisi mi canlandırıyorsunuz? Bir yılda bu rolden on binlerce ya da yüz binlerce dolar mı kazanıyorsunuz? Matematiği size bırakıyorum" diyerek diğer oyuncuları da bağış yapmaya çağırdı.

Bunun üzerine Netflix'te de gösterilen NBC yapımı Brooklyn Nine-Nine dizisinin oyuncularından Stephanie Beatriz de 11 bin dolar bağışladığını açıkladı.

https://twitter.com/iamstephbeatz/status/1267730471670050823?s=20

'**Dizi bir propaganda**'

Diğer yandan çok sayıda sosyal medya kullanıcısı Brooklyn Nine-Nine dizisinin daha açık bir şekilde George Floyd için düzenlenen protestolara destek vermesi ve polis şiddetine karşı çıktığını açıklaması gerektiğini düşünüyor.

Reklam
Reklam

Dizinin hayranları geniş ve çeşitli bir izleyici kitlesine sahip bu dizinin daha açık ve resmi bir şekilde duruşunu yansıtması gerektiği görüşünde.

Kimi Twitter kullanıcıları, diziyi "propaganda yapmakla" bile suçladı.

Vulture internet sitesinin yazarı Kathryn VanArendonk ise, "Brooklyn Nine-Nine eğlenceli bir dizi; ancak dizideki salaklıklar polisin bakış açısının diğerlerine üstün bir şekilde verildiği gerçeğini değiştirmiyor. Hatta dizinin hafif olması, polisle empati kurulmasına daha çok yol açıyor; onları sanki hep çok tatlı, düşünceli, ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan insanlar olarak düşünmemize sebep oluyor. Polisi aklıyor" yorumunda bulundu.

Dizinin siyah oyuncularından Terry Crews ise Instagram'da yayımladığı videoda, "George Floyd bana benziyor, George Floyd ben olabilirdim. Ben çok kolay bir şekilde polis memurunun dizi boğazımda yerde yatan biri olabilirdim. Bunu beni çok üzüyor ve bizi koruması gereken güvenlik güçlerine karşı hayalkırıklığına uğramama yol açıyor" dedi.

Reklam
Reklam

https://www.instagram.com/tv/CAyOHZhAtNF/

"Irkçılığı körükleyen diziler"

Bir sivil toplum kuruluşu olan Color of Change, bu yılın başında televizyonda polis karakterlerinin nasıl yansıtıldığına yönelik bir rapor yayımladı.

353 bölümün ve 26 dizinin incelendiği raporda, "Televizyonun ana türlerinden olan suç dizileri, güvenlik güçlerine dair yanlış bir kahraman imgesi çiziyor, siyahlar, diğer azınlıklar ve kadınlar hakkında çarpıtılmış temsiliyetler oluşturuyor" ifadesi kullanıldı.

Suç dizilerinin yazarları ve yapımcılarının çoğunlukla beyaz olduğunun vurgulandığı raporda, "bu dizilerin ırkçılığı görünmez kıldığı, polisin hesap verebilirliğini ortadan kaldırdığı ve adalet sistemi içindeki ırkçı davranışların kabul edilebilir hatta neredeyse kahramanca gösterdiği" belirtildi.