Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, olay tarihinde müşteki Emrah Arda'nın, 34 YK 9708 plakalı otomobiliyle arkadaşları Onur Akpınar ve ve Fatih Uzun ile Tuzla Sahili'nde ilerlediği anlatıldı.
Bu sırada bir polis aracının, Arda'nın kullandığı aracı durdurduğu aktarılan iddianamede, polis memuru A.B'nin aracın yanına gelerek, müştekinin ehliyet ve ruhsatını istediği belirtildi.
İddianamede, polis memurunun müşteki Arda'ya alkol alıp almadığını sorduğu ve Arda'nın da uzun süre önce az miktarda alkol aldığını söylemesi üzerine araçtan indirerek, polis aracına götürdüğü kaydedildi.
Polis aracı içinde şüpheli polis memuru A.B'nin müşteki Arda'ya hitaben "bizi uğraştırma" dedikten sonra diğer şüpheli polis memuru Ö.Ş'nin de "Sanayide aracımız tamirde o arabayı alacağız. Bize 250 lira lazım" şeklinde rüşvet istediği anlatılan iddianamede, müşteki Arda'nın da cebindeki 20 lirayı verdiği ve başka parasının olmadığını söylediği aktarıldı.
İddianamede, polis memurlarının "Araçtaki diğer arkadaşlarına sor, onlara sana yardımcı olsunlar" dediği, müşteki Arda'nın da arkadaşı Onur Akpınar'ın üzerinde bulunan 20 lirayı alarak polis memurlarına verdiği belirtilen iddianamede, polis memurlarının da parayı aldıktan sonra evraklarını müştekiye verdikleri ve ehliyetine el koyarak, "200 lira daha getirirsen ehliyetini bizden alırsın" dedikleri ifade edildi.
Polis memurlarının daha sonra da Emrah Arda'nın cep telefonunu isteyerek "Yarın seni ararız" dedikleri anlatılan iddianamede, polislerin verdiği ifadelerinde olayın durdurma kısmını kabul ettikleri, müştekiyi gönderdikten sonra da ehliyetini araçlarında unuttuklarını fark ettiklerini, ehliyeti ulaştırmak için de müştekiyi telefonla bulduklarını anlattıkları belirtildi.
İddianamede, müştekiyi aradıkları sırada şüpheli polislerden A.B'nin telefonunun aramaya kapalı, şüpheli Ö.Ş'nin ise telefonunun şarjının bitmesi sebebiyle başka bir şahıstan cep telefonu alarak müştekiyi arayarak ehliyeti bıraktıkları yeri söylediklerini beyan ettikleri vurgulanan iddianamede, tanıkların rüşvet olayını doğruladığı aktarıldı.
Şüpheli polis memurlarının kendisine hiç bir işlem veya ceza yazılmamasına ve aralarında husumet olmamasına rağmen, kendisinden 40 lira rüşvet aldıklarını, ehliyetini alıkoyduklarını söyleyerek polislerden şikayetçi olmasının beklenmesi imkansız olduğu vurgulanan iddianamede, bu durumun hayatın olağan akışına uygun olmadığı savunuldu.
İddianamede, şüpheli polis memurlarının üzerilerine atılı suçu işlediklerinin tüm dosya kapsamından anlaşıldığı belirtilerek, "rüşvet almak" suçundan 4'er yıldan 12'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Polis memurlarının yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.