Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkarılışının 11. yıldönümünde Doğu ve Güneydoğu illerinde yapılan izinsiz gösterilerde, fatura yine çocuklara kesildi. Cizre’de, eve atılan gaz bombası, annesinin kucağındaki 18 aylık Mehmet Uytun’un başına geldi. Beyin kanaması geçiren küçük Mehmet, yoğun bakıma alındı. Yüksekova’da ise 15 yaşındaki Anter Yardımcı, beline gelen kurşanla ağır yaralandı.
PKK ve Öcalan lehine gösterilen yapıldığı ve polisin müdahale ettiği yerlerden birisi de, Şırnak’ın Cizre ilçesi oldu. Baba Turan Uytun’un verdiği bilgiye göre, gösterilerin sürdüğü 9 Ekim’de saat 16.30 sularında evde otururken, içeriye gaz bombası atıldı. O sırada, eşinin, kucağındaki 18 aylık oğulları Mehmet’le, balkondan salona geçmek üzere koridorda bulunduğunu anlatan Uytun, şunları söyledi: “İçerisi duman doldu. Çocuklar hep yerlerde... Sis bombasını bir torbaya düşmüş. Alıp attım. Baktım annesi ağlıyor, ‘Oğlum öldü’ diye. Kulağının arkası kanıyordu.”
Baba Uytun, çocuğunu hemen Cizre Devlet Hastanesi’ne götürdü. Beyin kanaması geçiren küçük Mehmet, aynı akşam ambulansla Diyarbakır Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Oğlunun yoğun bakımda tutulduğunu belirten baba Uytun, “‘Allaha bağlıdır’ diyorlar. Allah’a duacıyız” dedi. Uytun, evlerinin hemen karşısında Vergi Dairesi’nin yer aldığını, olaylar sırasında polis ve askerin burada toplandığını kaydetti.
Sırtından vuruldu
Bu arada, Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde de, sokak aralarında süren izinsiz gösteriler sırasında 15 yaşındaki Anter Yardımcı sırtından kurşunla yaralandı. Yardımcı, Devlet Hastanesi’nde yapılan müdahalenin ardından Van’a sevk edildi.
‘Açılım’la artan şiddet
İnsan Hakları Derneği (İHD ) Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, orantısız güç kullanımının her yere sıçradığını belirterek, şöyle dedi: “Can güvenliği kapalı kapılar arkasında, evinde ve annesinin kucağında bile tehdit altına. Hükümet bir taraftan ‘Demokratik Açılım’a devam ederken, inanılmaz ölçüde şiddet kullanılmaya başlandı. Ya açılımı güvenlik güçleri takmıyor ya da başka bir problem var. Uygulamalar çok sertleşti. Hiçbir zaman bu kadar çok tutuklama olmadı. Yurttaş devleti asker, polis ve mahkemeden ibaret görüyor artık. Devletle yurttaş arasındaki uçurum giderek genişliyor.”