Polonya'nın ilk transseksüel milletvekili bugün yemin töreniyle göreve başlıyor.
57 yaşındaki Anna Grodzka, geçen ayki seçimlerde oyların yüzde onunu alarak sürpriz yapan yeni bir partiye üye.
Kilise karşıtı Palikot Hareketi adlı parti, Polonya meclisinde en büyük üçüncü grubu oluşturacak.
Kürtajın yasallaşması, eşcinsel evliliğe izin verilmesi ve esrar içiminin serbest bırakılması için kampanya yürüten Palikot Hareketi, Polonya'da güçlü bir konuma sahip olan Katolik Kilisesi'ne alternatif bir dünya görüşünü temsil ediyor.
Partinin sandıklarda kaydetiği başarı, Katolik Kilisesi'nin Polonya'da özellikle genç nesiller üzerinde etkisini kaybettiği yorumlarına yol açtı.
Palikot Hareketi'nin milletvekillerinden Anna Grodzka, bundan yaklaşık bir buçuk yıl önce Bangkok'ta ameliyat olarak cinsiyetini değiştirmeden önce, Krzysztof isimli çocuk sahibi evli bir erkekti.
Anna Grodzka, seçim kampanyası sırasında sokakta tanıştığı insanların çoğundan olumlu bir tepki aldığını, fakat yer yer saldırgan tavırlarla da karşılaştığını söylüyor.
Transseksüelleri ilgilendiren sorunların Polonya medyası ve siyasetinde yeterince anlaşılmadığını söyleyen Anna Grodzka'nın yanısıra, gene aynı partiden parlamentoya seçilen Robert Biedron, Polonya'nın açıkça eşcinsel olduğunu söyleyen ilk milletvekili olarak göreve başlıyor.
Biedron, eşcinsel ve transseksüellere yönelik ayrımcılığa son verilmesi için gayret edeceğini, eşcinsel çiftlerin de evlenebilmesi için yasa çıkartmaya çalışacağını söyledi.
Palikot Hareketi, rahiplerin Polonya siyasetinden tamamen el çekmesini talep ediyor.
Geçen yıl ülkeyi trajediye boğan bir uçak kazasında Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski'nin ölümü ardından, önde gelen bir grup din adamı cumhurbaşkanının ikiz kardeşi Jaroslaw'ın partisine destek verilmesi çağrısında bulunmuşlardı.
Polonya'da Katolik Kilisesi halk nezdinde önemli bir konuma sahip. Kilisenin yabancı işgal güçlerine karşı gösterdiği muhalefet ve komünizmin devrilmesinde oynadığı rol, günümüz Polonya'sında birçok çevre tarafından saygıyla anılıyor.
Fakat gözlemciler, 20 yılı aşkın süre öncesine giden bu olaylardan sonra doğmuş yeni nesil genç Polonyalılar ile kilise arasındaki ilişkinin eskisi kadar sağlam olmadığına dikkat çekiyor.