Portofino

Acıtır Şekilde Güzel Kıskanç ve kötümser Avrupalı, Portofino'yu gezerken; 'İtalya gerçekten de böylesine acı güzelliğe sahip şehirlerden mi oluşuyor?!' diye sorar.

Bu, Portofino'nun İtalya'daki bütün şehirler arasında en güzeli olduğuna karar vermemizle beraber, şehrin özel bir statü kazanmasından önceydi. Portofino aslında sadece kendiyle yarış içinde. Bu balıkçı kasabası tam bir mücevher. Ve bunu, buraya ilk geldiğinizde, yat limanı ile göz göze gelip, nefesiniz kesilince anlayacaksınız. Rengarenk evler Akdeniz'e kafa tutarcasına suyla karşı karşıyalar. Dondurmacılar ve restaurantlar, teyzeler çamaşırlarını bunların pencerelerine asarken iyi iş yapıyor. Bu evlerin pencereleri, karşılarında bulunan tepedeki gür yeşilliğin mükemmel manzarasına bakıyor. Buraya gitmeden önce, kalabalık arasından ve dar sokaklardan aşağıya doğru, limana giderken birtakım zorlukla karşılaşacağınızdan haberdar olun -önce arabadayken sonra da yürürken-. Araba yolculukları için yapılmamışlar. Eğer yerlilere sorarsanız sizlere gezmeniz için birkaç yer söyleyecekler: Castello Brown'a giderek güzel bir manzaranın keyfini çıkarabilir, Divo Martino Kilisesi'ni ziyaret edebilirsiniz. Burada pizza yemek, kahvenizden bir yudum almak oldukça ekonomikken; butikleri, alışverişi ve gece yaşantısı oldukça pahalı. Bu yüzden burası genellikle, Avrupa'nın zenginleri tarafından tercih edilen bir yer. Aklımıza tekrar acı güzellik temamız geliyor. Burada her şeyi görebilirsiniz ama dokunamazsınız. Ve bu gerçekten acı. Not: Portofino İtalya'ya yapılan uluslararası geziler için iyi bir giriş noktası değil. Bunun yerine Roma, Genova veya Torino şehirlerini deneyin.

Reklam
Reklam