Roma (AA)- İtalya Başbakanı Romano Prodi'nin Ankara ziyareti sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile düzenlediği basın toplantısında sözde Ermeni soykırımına ilişkin bir soruyu temkinli ifadelerle yanıtlaması, İtalya'da bazı çevrelerin tepkisine neden oldu.
Yeşiller Partisi milletvekili Angelo Bonelli, Prodi'nin "aşırı ihtiyatlı ifadeler" kullanmakla yetindiğini belirterek, "Prodi'nin aşırı temkini yeğlemesi kabul edilebilir bir üslup değildir" dedi.
Kimi gazeteler, Prodi'nin ifadelerini değerlendirme amacıyla, sözde soykırımla ilgili söyleşilere de yer verdiler. İtalya'daki Ermenilerin önde gelen isimlerinden yazar Antonia Arslan, La Stampa gazetesindeki demecinde, "Prodi, özellikle de geçen Cuma günü gazeteci Hrant Dink'in öldürülmüş olduğu bir ortamda, önemli bir fırsatı kaçırmıştır. Gerçeği söylemem gerekirse, Prodi'nin kullandığı ifadeler endişe vericidir" dedi.
Soykırım tezini destekleyici eserleriyle tanınan Arslan, sözlerini, "Prodi'nin sözleri, İtalyan parlamentosunda 2000 yılında oy birliğiyle soykırımı tanıyan kararla da, Avrupa'nın son uyarılarıyla da çelişki içerisindedir" diye sürdürdü.
Corriere della Sera gazetesi de, Fransız filozof Bernard-Henry Levy ile yapılmış uzun bir söyleşi yayımladı. Levy, Prodi'nin Ankara'daki sözlerini "vahim bir hata" olarak niteleyerek, "Geçmişle ilgili bir yas yaşanmaksızın gelecek oluşturulamaz. Soykırımın tanınmamış olması, Türk kimliğinde bir çılgınlık alanı yaratmaktadır. İtalya Başbakanı tuzağa düşmüş, demokrasiye ve Avrupa'ya yakışır ifadeler kullanamamıştır" dedi.
Levy, Türkiye'nin AB'ye girişi için Ermeni soykırımını tanımasının bir ön koşul olmasını da savundu İtalyan gazetelerindeki bazı yorumlarda, Prodi'nin temkinli konuşmasının, konuya ilişkin soruya Başbakan Erdoğan ile birlikteyken muhatap olmasından kaynaklanmış olabileceği görüşüne yer verildi.
Prodi, Erdoğan ile dün yaptığı görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin bir soru üzerine, bu konunun birçok ülkede bölünme yarattığını ve geçmişle ilgili bu analizlerin bugün bir bölünme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini söylemişti.