Prof. Acar: S&P'un açıklamasının ne aklen ne iktisadi yönden mantıklı izahı yok

Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar, kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poors (S&P)'un, Türkiye’nin notunun pozitiften durağana çevirip, Yunanistan’ın notunu ise yükseltmesinin iktisadi akılla, makro göstergelerle izah edilebilir bir durum olmadığını ifade etti.

Prof. Dr. Mustafa Acar, "Bunun, hakikaten iyi niyetle sağ duyuyla ve ekonomik akılla, rasyonel bir şekilde izah edilmesi mümkün değil. Bunun çok maksatlı olduğunu düşünüyorum. Bu kuruluşların esasen ciddi biçimde yanılgı içerisinde olduklarını, daha önceki deneyimlerimizle de biliyoruz." dedi.

Türkiye'nin, bazı uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından farklı değerlendirilmesine bir tepki de Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar’dan geldi. Aslen kendisi de bir iktisatçı olan Acar, bu kuruluşların açıklamalarının ne aklen ne de iktisadi yönden mantıklı bir izahının olamayacağını ifade etti. Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar, şöyle dedi:

"S&P denen kredi derecelendirme kuruluşu, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin notunu pozitiften durağana çevirdi, Yunanistan’ın notunu ise yükseltti. Doğrusunu isterseniz, bu durum, iktisadi akılla makro göstergelerle izah edilebilir bir durum değil. Türkiye, bugün küresel krizden en az etkilenmeyi başarmış, küresel kriz sonrasında bütün göstergeleri hızla iyileştirmiş belki ticari açık dışında iyileştirmeyi başarmış. Bütün dünyanın, bu başarıyı nelere borçlusunuz diye merakla gözünün içine baktığı bir ülke iken. İşsizlik oranlarında kayda değer oranlarda azalma başarmışken. Kişi başına gelirimiz artmışken. Dünyada en hızlı büyüyen ikinci ekonomi olmayı başarmışken, dolayısı ile dediğim gibi cari açık dışında bütün makro göstergelerimizim olumluya giderken Türkiye’nin kredi notu düşürülüyor, buna karşılık sokaklarında nerdeyse kan gövdeyi götüren, insanlarının birbirleriyle kapıştığı, polisle halkın çatıştığı. İflas eden iş yerlerinin sayısının hızla kabardığı. İnsanların bir kısmının, 'çöplükten ekmek toplamak zorunda kalacağım günleri bekleyemem' diyerek intihar ettiği bir ülkeyi Yunanistan’ın notunu yükseltiyor, Türkiye’ninkini düşürüyor. Bu, hakikaten iyi niyetle sağ duyuyla ve ekonomik akılla rasyonel bir şekilde izah edilmesi mümkün değil. Bunun çok maksatlı olduğunu düşünüyorum. Bu kuruluşların esasen ciddi biçimde yanılgı içerisinde olduklarını daha önceki deneyimlerimizle de biliyoruz."

Prof. Acar, küresel krize hızla girilen dönemlerde, bu kurumlardan hiç birisinin yakın gelecekte Türkiye’yi büyük bir krizin beklediğini tahmin edemediğine dikkat çekti. Prof. Acar, "Kredi notlarını AA’dan aşağıya düşürmediler, ülkelerin pek çoğu iflas etti. Küresel krizden en çok zararları onlar gördü. Buna karşılık yine en az etkilenen ülkelerin başarısını göremediler. Bunun çeşitli sebepleri olabilir. Uzmanların yetersizliğinden tutun da patronlarının bazı ülkelerle ilgili siyasi, ideolojik kaygılarla hareket ettiklerine varıncaya kadar açıklamaları olabilir. Ama şu çok açıktır ki bu kredi derecelendirme kuruluşları bizim güvenilir her sözlerine inanılır kurumlar olmaktan çoktan çıkmıştır. Benim önerim, bu arkadaşların söylediklerini tamamen görmezden gelmeyelim, belki ihtiyatlı olmak için bir sebebimiz olsun ama tamamen bunların dediğinin doğruluğuna inanmak gibi bir saflık içerisi nede girmeyelim. Doğru bildiğimiz yolda, makro göstergeleri iyeleştirmeye yönelik adımları atmaya devam edelim, yolumuza yürüyelim derim." şeklinde konuştu.