Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı Organ ve Doku Nakli Şubesinin Böbrek Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Dinçkan, bir konferansa katılmak üzere geldiği Karaman'da AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplumda organ nakli hakkında birikimi ve farkındalığı artırmak için yoğun bir çalışma içinde olduklarını söyledi.
Türkiye'de 28 bin civarında organ bekleyen insan olduğunu, bu nedenle konunun büyük önem taşıdığını ifade eden Dinçkan, "Bu insanların yaşama tutunmaları için en önemli beklenen şey, organ bağışının yapılması. İnsanların yaşamaları için sağlık kurumları, hekimlerin dışında, toplumdan gelecek bağışlara ihtiyaç var. Bu yüzden organ bağışının yaygınlaştırılması için yapılan çalışmalar çok önemli." diye konuştu.
Dinçkan, organ bekleyenlerin büyük çoğunluğunu böbrek bekleyen insanların oluşturduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Daha sonra karaciğer nakli bekleyenler var. Onların sayısı da 2 bin civarında. Bin civarında ise kalp nakli bekleyen insan var. Böbrek nakli bekleyen insanlar biraz daha şanslı çünkü diyalize girebiliyorlar, canlıdan nakil bulabiliyorlar. Karaciğer nakli bekleyen insanlar, nakil olamadıkları zaman hayatını kaybediyorlar. Kalp nakli bekleyen insanlar var. Bunların canlıdan nakil olma şansları yok. Tek şansları bağışlanan organlar ile yaşama tutunmak. O yüzden organ bağışı önemlidir."
Aynı zamanda Sağlık Bakanlığının Böbrek Bilimi Kurulu üyesi olduğunu ve gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini vurgulayan Dinçkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ülkemizde bağışlanan organ oranı, günümüzde 15 yıl öncesine göre 5 kat daha arttı. Bu oran kötü değil ama gelişmiş ülkeleri hedef aldığımızda yeterli değil. Onların seviyesine çıkmadık. Organ bekleyen 28 bin hastayı, gelişmiş ülkeler düzeyinde bağış aldığımız zaman o kadar hızlı eritiriz ki bu bekleyen insan sayıları çok daha az olabilir."
Dinçkan, organ bağışının yaygınlaştırılabilmesinin tek yolunun bilgilendirmek ve bilinçlendirmek olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Organ bağışının önemini, konunun uzmanları olarak halka anlatıyoruz ama yetmez. Bununla ilgili tedaviyi yakalama şansı yakalamış kişilerin, toplumun karşısına çıkıp hayatında nelerin değiştiğini anlatması lazım. Organ nakli bekleyen insanların, hayatında neleri kaybettiğini anlatmaları gerekiyor. Onun için bekleyen hastalarımızla, bu işi yapan multidisipliner ekip arkadaşlarımızla birlikte sürekli anlatıyoruz çünkü yapacağımız başka bir şey yok. Organ nakline dini açıdan bakarsak candan cana yapılan en büyük sadaka. Sosyal açıdan bakarsanız insana mutluluk veren en yüce duygu olan bir başka hayata dokunabilme duygusu ki herhalde en güzel hediye de hayat hediye etme."