Prof. Dr. Hacısalihoğlu: “gençlerin Ruhuna Dokunmalıyız”

İstanbul da görev yapan rehber öğretmenlerin mesleki gelişimine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen Psikoloji Günleri Etkinliğinde konuşan İstanbul yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu birçok konuda tavsiyelerde bulunarak, “Yeni nesil gençlerin ruhlarına okunabilmek için rehberlik hizmetleri oldukça önemli bir konu. Onların içlerini görmeliyiz ve mutluluğu tüketmelerine engel olmalıyız. dedi.Güngören İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Güngören Rehberlik ve Araştırma Merkezi bünyesinde, Psikoterapi Enstitüsü ve T.C İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi işbirliğiyle “1. Psikoloji Günleri” etkinliği düzenlendi. Etkinlikte uzmanlar tarafından, ‘Birlikteliğin ve Ayrılığın Bedeli’, ‘Ergenlerdeki Psikopatoloji’, ‘Koruyucu Ruh Sağlığı için Sanat’, ‘Psikolojik Danışma Sürecinde Rüyalar’, ‘Aile Rehberliği’ gibi konularda sunumlar gerçekleştirildi. Rehber öğretmenlerin ve öğrencilerin katıldığı iki gün sürecek olan etkinliğin önümüzdeki yılarda da devam ettirilmesi planlanıyor.“Gençler hayatı bir oyun olarak görüp hep bir level atlama peşindeler”Etkinliğin açılışında konuşan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, bu tarz işbirlikleri ile yapılan etkinliklere çok önem verdiklerini ifade ederek, rehberlik hizmetinin üzerinde durulması gereken bir konu olduğuna değindi. Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu aynı zamanda özellikle yeni kuşak gençlerin ruhuna dokunulmasının onları anlamak için en önemli yol olduğunu da dikkat çekerek, “Rehberlik hizmetleri her zaman çok büyük bir sorumluk taşıyor. Yüksek donanımlarla birlikte geliştirdiğimiz tekniklerle yeni nesil kuşağı yakalamamız ve onların ruhuna dokunmamız gerekiyor. Onların dünyalarının içine girmeliyiz. Çünkü yeniçağ bunu gerektiriyor. X ve Y olarak sıfatlandırılan yeni nesil hedonist ve hazza dayalı bir kuşak. Tam bir oyun kuşağı. Hayatı da oyun olarak görüp hep bir level atlama peşindeler. Tabi bunun dünyaya uyum sağlama konusun dışında tehlikeli durumları da var. O yüzden dikkat etmeliyiz. Özellikle üretim ve tüketim arasındaki dengeyi sağlamalıyız. Tüketici yan üretici yanın üstüne çıkarsa mutlu olabilecekleri şeyleri de tüketebilecek duruma gelirler. Mutluluğu tüketimde arayanlar mutluluğu tüketirler. Bu mutluluğu tüketmemek için de gençlerimizin içlerine ve ruhlarına dokunmalıyız. Bunu da iyimserlikle değil donanımlı ve tam bilgi ile yaklaşarak aşabiliriz” ifadelerini kullandı.