Prof Dr. Hadders: "bebeklerin Yaklaşık Yüzde 15’i Riskli Doğuyor"

Gebelik ve doğum süreçlerindeki tüm çabaya rağmen çok sayıda nedenden dolayı bebeklerin yaklaşık yüzde 15’inin riskli bebek olarak doğduğunu belirten Prof. Dr. Mijna Hadders, "Riskli bebeklerin doğumu ile ilgili en önemli neden erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı doğumlardır" dedi.Türkiye’de bir ilk olarak yapılan Riskli Bebek Kongresi’nde "doğum sonrası dönemi" çok sayıda sağlık profesyoneli bir araya gelerek konuyu masaya yatırdı. 1.Ulusal Riskli Gebelik Kongresi’nde konuşan Prof. Dr. Mijna Hadders riskli gebelik ve doğum süreçleri hakkında bilgi verdi. Artan tüp bebek uygulamaları, ileri yaş gebelikleri, artan obezite, sigara, içki, madde kullanımının artmasının riskli gebelik ve riskli bebek oranını artıracağını ifade eden Hadders, "Bu bebeklerin riskli doğmaları engellenemez. Ama iyi bakımla ve erken tedavilerle risklerin etkilerinin oldukça azaltılabileceği çok sayıda araştırma ve erken takip modeliyle kanıtlanmıştır" dedi.Riskli gebeliğe neden olabilecek gebelik öncesi, gebelik takibi ve doğum sonrası dönemlerin ele alındığı kongrede konuşan Prof. Dr. Mijna Hadders, "Riskli bebeklerin doğumu ile ilgili en önemli neden erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı doğumlardır. Bir kısmı ise fiziksel kusur, genetik hastalıklarla doğan bebekler olur. Zannedildiğinin aksine daha az oranla sezaryen veya normal doğum travmaları ve doğum sonrası süreçler bebeklerde risk doğurabilir" diye konuştu.Prof. Dr. Mijna Hadders, "Son yıllarda artan tanısal yöntemlerle çoğu doğumla ilişkilendirilen hipoksik bebeklerin önemli bir kısmında doğumdan önce süreç başlar. Doğum şekli ve doğum sürecinden bağımsız olarak bebeğin riskli doğabileceğinin kanıtları artmaktadır" dedi.Asıl sorunun doğum sonrası bakım ve tedaviler olduğunun üzerinde yoğunlaşan kongreye Hollanda’dan katılan Hadders, engelin sadece kafalarda olduğunu, hayat bize ne sunarsa sunsun hayallerin peşinden koşulabileceğini vurguladı. Prof. Dr. Mijna Hadders çalışarak, araştırarak mutlu olunduğunu, enerjinin hayal ettikçe, umut oldukça hiç bitmediğini de sözlerine ekledi.