İzmir Ekonomi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celal Kozanoğlu DHA’ya konuştu. Prof. Dr. Kozanoğlu, “Biz 15 katlı gemiler yapabiliyoruz, okyanusta gidiyor. 15 katlı gemi 5- 6 metre dalgalara dayanarak, okyanusu geçiyor. Ama suyu tanıdığımız için gemiyi öyle tasarlayabiliyoruz. Suyu nasıl tanıyorsak zemini de çok iyi tanımamız gerekir. Zemini nasıl tanıyacağız? Zemini de laboratuvarlarda yapacağımız deneylerle tanıyacağız, raporlandıracağız binamızı da zemine göre yapacağız” dedi.
Prof. Dr. Kozanoğlu, şöyle devam etti:
“Pizza kulesi örnek. Pizza kulesi temel probleminden dolayı yan yatmıştır, ama öylece turistik değer kazanmıştır. O kuleyi öylece tutmaya çalışıyorlar, içinde yaşanmıyor. Ama bizim bu yan yatan binaları mutlaka yıkıp yeniden yapmamız gerekir. Yan yatmasını engellemek için üstünde bulunduğu zemine göre yapının tasarlanması gerekir. Deprem bir dalgadır, denizdeki gibi bir dalgadır. Her bina kendi özelinde incelenmeli. Bir binaya bakıp yıkım sebebini hemen anlamak mümkün değil. Projesine bakılacak, malzeme kalitesine bakılacak ve sonunda bir teknik raporla bu binanın yıkım sebebi ortaya çıkacak.
Ne yazık ki Türkiye'de kolon kesme alışkanlığı var. Kolon kesilmezse bile, vitrin yapmak uğruna zemin katın duvarları alınırsa o kat yumuşak kat adını alır. Biz bu katı zararlı olarak algılarız. Böyle uygulamaları mutlaka durdurmak zorundayız. Bu konu, mimarı açıdan statik analize kadar giden bir hesaplama zinciridir. Dolayısıyla o duvarların olmaması, o katta bir zayıflık, bir yumuşaklık belirtisidir. Depremde o zayıflık kendini hemen gösterir. Park amacıyla boşaltılan kat, mutlaka bir zayıflıktır veya bir mağaza amacıyla duvarları alınmış bir kat depremde bir zayıflık belirtisidir.”
DHA