Halkın Sesi (HAS Parti) Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Türkiye'de modern olmanın yanlış anlaşıldığını söyleyerek, "Modernlik kılıkta, kıyafette, kravatta, gömlekte, sandalyede, masada değil, kafada ve zihniyettedir. Modernizm bir düşünce felsefesidir" dedi.
HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Kırklareli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yenilikçi Gençlik Kulübü tarafından düzenlenen "Küresel Medeniyet Krizi ve Çıkış Yolu" konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Modernlikle ilgili düşüncelerini açıklayan Kurtulmuş, Türkiye'de modern olmanın yanlış anlaşıldığına dikkat çekti. Modernliğin kılıkta, kıyafette, kravatta, gömlekte, sandalyede, masada değil, kafada ve zihniyette olduğunu ifade eden Prof. Dr. Numan Kurtulmuş,
"Modern olmak deyince ne anlıyoruz? Türkiye'de en yanlış anlaşılan konulardan biri budur. Günlük konuşmalarımızda cümle içinde nasıl tanımlıyoruz? 'Falan kişi çok modern bir kıyafet giyiyor.' Modernlik kılık kıyafette, sandalye ve masada değil. Modernlik kafadadır. Modernlik zihniyettedir. Modernizm bir yaşam tarzı değil. Modernizm bir düşünce felsefesidir. Bir şekil şartı değildir. Bir sistematiktir. Ne yazık ki Türkiye modernleşmesi, Osmanlı modernleşmesi hep yanlış anlaşılmıştır. Bir türlü de Türk Modernleşmesi dediğimiz şey gerçekleşmemiştir" dedi.
Konuşmasında Soğuk Savaş dönemindeki Türkiye'den bir kesiti paylaşan Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, 1980'lerde üniversitelerdeki gençlerin sağcı ve solcu gruplara ayrılarak birbirleriyle savaştığını ancak bu savaşın aslında bize ait olmadığını söyledi. Kurtulmuş, "1945 ve 1990 arasında soğuk savaş dönemi yaşandı. Her bakımdan fiilen bir savaş yoksa da dünyanın her bölgesinde Amerika ve Rusya arasında bir gerilim vardı. Türkiye'de soğuk savaş döneminden payını aldı. Gençliğimizde 1980'de ülkenin her
üniversitesi sağcılar ve solcular olarak ikiye bölündü. Büyük şehirlerin her sokağı her caddesi, sağcılar ve solcular olarak bölündü. Binlerce genç bize ait olmayan bir çatışma unsuru olarak gencecik yaşta toprağa girdi. Aynı ailenin mensupları biri sağcı öteki solcu diye birbirini düşman görüyordu. Türkiye'nin bu savaşı aslında bize ait değildi" dedi.
Çocukluğundan örnek veren Kurtulmuş, "Ben çocukluğumda hatırlıyorum. Meşhur bir kanlı Pazar yaşandı. 1969'da rahmetli babam Cumartesi günü bizleri alarak Erenköy tarafına götürdü. Teyzeme dedi ki; 'Pazar günü İstanbul karışabilir. Büyük olaylar olabilir. Sizler burada kalın.' İstanbul'daki olay şuydu; 6. Filo İstanbul'a gelmiş, Dolmabahçe önlerine demir atmış, teknik üniversiteden idealist solcu gençler 6. Filo'yu protesto etmek için gösteriler yapacak. O dönem solcularda antiemperyalizm var. Ülkenin ana omurgasını oluşturan sağcı muhafazakar kitlelerde ise antikomünizm var. Solcu gençler Amerikalıları denize dökmek için sokağa çıktı. Türkiye'de on binlerce insan ellerinde sopalarla Solcu gençleri denize dökmek için sokağa çıktı. Maalesef solcu gençler Amerikan filosunu, sağcı muhafazakarlar da solcu gençleri denize döktüler. Eğer o gün soğuk savaşın bu oyununa gelmeyerek, bu ülkenin insanları geniş muhafazakar dindar kitleler ile Türkiye'nin idealist solcu gençleri yan yana Coni'leri denize dökmüş olsaydı.
Sizi temin ederim ki bugün Irak işgal edilemezdi. Bugün Afganistan işgal edilemezdi" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz