Türkiye’nin ilk rahim, yüz ve çift kol nakli ameliyatlarını gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan, Organ Nakli Haftası kapsamında Konyaaltı İlçesi’nde bulunan Doğa Koleji öğrencileriyle bir araya geldi. Öğrencilere organ nakli konusunda bilgi veren Prof.Dr. Özkan, Türkiye’nin, organ nakli konusunda dünyadaki en iyi ülkelerden biri konumuna geldiğini aktardı. Tek eksiğin kadavradan bağışların az olması olduğunu kaydeden Prof.Dr. Özkan, süreç içinde eğitimle bu durumun da çözüme kavuşacağını belirtti.
Daha sonra öğrencilerin sorularını yanıtlayan Prof.Dr. Özkan, "İlk ameliyata girdiğinizde ne hissettiniz? şeklindeki soruya "Öğrenciyken ölmüş bedenler üzerinde çalışırdık. Hep anlatılırdı, ’Bayılanlar oluyor’ diye. Bizde de etkilenenler oldu ama ben etkilenmedim. O kısmı önemli. İnsanın kendini hazırlaması önemli" karşılığını verdi.
Prof. Dr. Ömer Özkan, "Siz yüz nakli olmak isteseniz kimin yüzünü almak isterdiniz?" sorusuna ise "Hiç kendime yüz nakli yapılmasını istemezdim. Öyle bir seçeneğiniz de olmuyor. Yüz nakli güzelleşmek için yapılmıyor. Yüz nakli ihtiyaç olduğu için yapılıyor. Topluma normalleştirme için yapılıyor. Çok güzel olmak için değil, topluma uyum için yapılıyor" yanıtını vendi.
Prof.Dr. Özkan, bir öğrencinin "Nakil yaparken mideniz bulanmıyor mu" sorusuna ise "Artık bulanmıyor" diye yanıt verdi. Prof.Dr.Özkan, "Bir insana yeni bir yüz vermek nasıl bir duygu?" şeklindeki soruya ise şu karşılığı verdi:
"O duygu gerçekten çok değişik. Ameliyata normal şekilde giriyorsunuz ama ameliyatta çok farklı hissediyorsunuz. İlk ameliyatta bunu hissettim. Ondan sonraki ameliyatlar rutin, sıradan gibi geldi. İlk ameliyatta hissettiğim bilim kurgu filmindesiniz gibi. Ameliyata başlıyorsunuz. Yüzü alıp diğer yüze koyuyorsunuz. Bakıyorsunuz önünüzdeki kişinin yüzü, farklı biri olmuş. Ama çok güzel bir duyguydu."
Prof. Dr. Özkan, bir öğrencinin, "Doktorlar için tehdit veya hakareti nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki sorusuna ise "Doktorluğun son dönemde en önemli sıkıntısı budur. İnsanları eğitmeden, onlara çok fazla hak verirseniz bu bizler içinde geçerli. Maalesef bu var. Şu anda doktorların kendilerini kötü hissetmelerinin nedeni odur. Bir politika olarak sıkıntı var. Aşılacağını umuyorum. Ama her meslekte tehdit edilirsiniz. Öğretmen de sıkıntılı olabiliyor. Okulların her basamağında bu eğitimin verilmesi ile bu sorunun düzene gireceğine inanıyorum" karşılığını verdi.