Ege Denizi'nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem büyük paniğe neden oldu. Çok sayıda ilde hissedilen deprem sonrası bazı vatandaşlar geceyi sokakta geçirdi.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy bir yıl önce "Midilli’de 7 büyüklüğünde bir deprem oluşabilir" açıklaması yapmıştı. Bu açıklamalarından ardından meydana gelen 6.2'lik depremin ardından Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'dan bir uyarı daha geldi. Bu kez Manisa’ya dikkat çeken Üşümezsoy, bölgede 6,5 büyüklüğünde deprem potansiyelinin bulunduğunu dile getirdi. Üşümezsoy, “Bu fay hattı Manisa’dan Akhisar ve Kırkağaç’a doğru giden yamuk bir fay sistemi. Buna velev gelen Akhisar-Gölmarmara Akhisar-Saruhan, Manisa Spil Dağı'nın doğu kesimi düzleminde olan faylar. Bu üç faylar bir tarak gibi ana faya doğru bulunmaktadır. Bu faylar üzerinde ikisinin birleştiği yerde daha etkin depremler oluşturmaktır. Benzeri Midilli tarafı ile de faylarla kesişmekte, keza Foça’daki fay da aşağıdan İzmir Körfezine girip kuzeye Foça’ya giden fayın kesiştiği yerde oluşuyor. Bu faylar, ikisi birlikte çalıştığı zaman riskli oluyor; ama tek başına çalışırsa risk düşük olur. Manisa’da hem kuzeyden hem de kuzeydoğusundan Salihli'ye doğru giden fay hattı var ama daha çok bu üç tarak gibi olan faylardan Gölmarmara, Saruhan, Manisa hatları giderek Gediz Vadisine doğru uzanan faylar. Bunları dikey kesen ise Manisa ve Akhisar fayı. Bunların birisi kırıldığı zaman 7 büyüklüğünde depremler oluşabilir” ifadelerini kullandı.
MİDİLLİ GÜNEYDOĞUSUNDA RİSKLİ FAYLAR
Kuzey Ege Denizi'ndeki depremlerin ana etkenlerinden olan Midilli’deki fayların enerji boşalmalarını tam olarak tamamlamadığını dile getiren Prof. Dr. Üşümezsoy, “Foça’nın hemen açıklarında olan bir deprem olmuştu ve o fay kuzey güney gidişle iyi bir kol ile Karaburun'dan gelen normal fayın kesiştiği bir yerdeydi; ama bu ikinci bir faydı. Midilli’nin güneyindeki ana fay hattı için uyarmıştım, yine aynı şekilde iki sene önce de Midilli'nin güneyinde 6,7 şiddetinde bir deprem olabilir diye bir haber yapmıştık. O dönemde Midilli'nin güneyinde beş büyüklüğünde depremler olmuştu. Bu beşlik depremler de beş kilometrelik bir fayın beş santim oynamasıydı. Bunların belirlediği olay, burada stres birikmiş artık fayın yırtmaya doğru yönelen hareketler yapıyordu. Bu faya baktığımız zaman uzunluğu 30-35 kilometrelik bir fay, total kırıldığında 6.7’lik bir deprem yapabilir demiştik. Bugünkü deprem ise o fayın güneydoğu ucunda 15 kilometrelik bir kesim de 10-15 santimetre bir yırtılmayla 6 üzeri bir deprem oluşturdu. Bu boyutuyla baktığımız zaman bu bölgede en önemli faylardan biri Midilli'nin güneyinden başlayıp, hatta Aliağa’ya doğru uzanıp Midilli'nin güneyinden devam ederek kuzeye giden hattır. Bu hattın üzerinde birçok deprem oluyor bu hattı batıdan sınırlayan da geçen yıl Ayvacık’da olan depremlerin devamını oluşturan fay hattı Ege Denizi'ndeki depremlerin devamını oluşturan fay hattı çukura doğru gidiyor. Bu iki fay kuzey Egedeki ana depremselliğe neden olabiliyor. Midilli Adası yükselerek öndeki çukur çöküyor. Bu yükselme dönemi ile aşağı çukurun çökmesi döneminde burada depremler oluşuyor. Midilli çukurundaki depremselliğin ana nedeni çukurun çökmesi ile oluşan bir etkendir. Fayın en aktif gözüken kesimi ise Midilli güney doğusunda riskli olduğu görülmüştür” dedi.
'RİSKLİ OLAN ARTÇILARIN KOMŞU FAYLARI TETİKLEMELERİ'
İzmir’de meydana gelen deprem ile ilgili bilgi veren Üşümezsoy, şunları söyledi:
“15 kilometrelik fay kırıldığı zaman 6.3'lük deprem yapar. Artçı depremlerin dizilimi tümüyle boşalımın gerçekleşmediği kesimlerde stres yamalarının boşalması lazımdır; ama bu fay düzenli biçimde yani fayın uzunluğu 15, derinliği 10 kilometrelik bir fay düzlemi fayda 15 santimlik atımla bu 6.3'lük oluşur. Ama her yere 15 santimlik atım oluşmadığı için, arada daha az kaymaların olduğu kesimlerde hemen artçılar olarak bunu 15 santime tamamlarlar. Fakat riskli olan bu artçıların fayın iki ucundaki bölgeye giderek komşu fayları tetiklemeleri olgusudur. Bu haliyle bakıldığı zaman tüm Midilli güneyindeki fayın totaldeki payı 6.7’lik depremdir. Birkaç tane 6.3’lük depremin birlikte oluşturacağı bir olaydır. Biz bu boyutu ile kuzeybatıya doğru, bundan sonraki dönemde böyle bir deprem olabilir ama şu anda bu fay üzerindeki stresi boşaltmış görünmektedir. Bir ucu Aliağa’ya doğru giderken, bir ucu da Karaburun’un kuzeyine doğru giden bir noktada fay hattı var. Bundan sonra daha kuzeye giden fay hattının stresi boşalmamış görünüyor." (İHA)