Prof. Dr. Takımcı: Medya Kadın Ve Erkekleri Ayrıştırıyor

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Takımcı, medyanın belirgin bir şekilde tüketimi önde tutarak kadın ve erkekleri ayrıştırdığını söyledi. Medyanın topluma da önem vermediği ve yayınlarında es geçtiğini belirten Takımcı, “Medyanın yayınları hep tüketime yönelik. Toplumsal yararı göz ardı ediyor. Ayrıca medyadaki bütün formatlar yabancı menşeli.” dedi. İzmir Kültürler Arası Diyalog Merkezi (İZDİM) ve Ege Nilüfer Kadın Dernekleri Federasyonu (ENKAFED) cumhuriyetin 90. yılın münasebetiyle ‘Kadın ve Toplum’ konulu panel düzenledi. Gediz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zülfikar Bayraktar’ın moderatörlüğünde Hilton Otel’de gerçekleştirilen panele Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nerin Yayın, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Takımcı ve Gediz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gaye Güngör konuşmacı olarak katıldı. Panelde, 'Türk Sözlü Geleneğinde İdeal Kadın Tipi' konusunu ele alan Prof. Dr. Yayın, Türk destanlarında kadını anlattı. Destanlarda kadının evinin dayağı ve eşinin en yakın destekçisi olarak tasvir edildiğini kaydeden Yayın, “Kadın, Türk destanlarında özel temalarla yer alıyor. Milliyetçi bir karakter olarak anlatılır. Bazen de geleceği bilme gücüne sahip olarak tasvir edilir. Örneğin, Dede Korkut’ta kadın evinin dayağıdır.” diye konuştu. Prof. Dr. Yayın, günümüzde ise ideal kadının, ‘eğitimli, çalışan, mesleği olan, eşine maddi destek sağlayabilen’ şeklinde tarif edildiğini dile getirdi. "MEDYADA ATAERKİL BİR SİSTEM VAR"'Kadın ve Medya' konusunu üzerine değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Takımcı ise medyanın yayınlarında toplumsal yararı göz ardı ettiğine dikkat çekti. Medyanın yayınlarının toplum yararından çok tüketime yönelik olduğunu vurgulayan Takımcı, şöyle devam etti: “Medya toplamsal yarar yönünde yayın yapılması lazım. Ancak bunu göz ardı ediliyor. 1990 yıllarından sonra özel TV’lerin açılmasından sonra medyanın yayınları toplum yararından çok tüketim ve hazza yönelik oluştu. Medya toplumu es geçiyor. Topluma önem vermiyor. Medya belirgin bir şekilde tüketimi önde tutarak kadın ve erkekleri ayrıştırıyor.” Medyada ataerkil bir yapının da olduğunu savunan Prof. Dr. Takımcı, “Medyada erkek egemen bir yapı var. Haberleri sunanların çoğu erkek. Yaşını başını almış erkekler haber sunuyor. Kadınlar ise daha genç. Hiç kırk yaşında yüzü kırışmış bir kadının haber sunduğunu gördünüz mü? Dolayısıyla medyanın her kademesinde erkek egemen.” diye konuştu.