Prof. Dr. Yamaner: Ev Içinde Şiddetin Saklanması, Insan Hakları Ihlali

Nursima KESKİN- Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM, Çalıştay yöneticisi Toplumsal Cinsiyet Uzmanı Prof. Dr. Güzin Yamaner, Türkiye ve dünyada kadınların uğradığı fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet oranlarından bahsederek durumun ciddiyetini anlattı. Şiddete uğrayan kadınların bir çoğunun bu durumu ilgili kurumlara ihbar etmediğini vurgulayan Prof. Dr. Yamaner, aile içinde veya başka birlikteliklerde kadına yönelik cinsel şiddetin de mahremiyetten dolayı söylenmediğini anlattı. Prof. Dr. Yamaner konuşmasında şunları söyledi:
"Geleneksel toplumlarda çok alışkınızdır; ev içinde olanın ev içinde kalması meselesine. Oysa ev içinde olanda mahremiyet kisvesi altında insanların başına gelenin saklanmasıdır. İnsan hakları ihlalidir. Bu kamusal olarak tartışılması gereken bir meseledir. Toplumda bir biyolojik cinsiyetimiz var, bir de toplumun üzerimize bindirdiği cinsiyet kimliği var. Toplumsal cinsiyet ilişkileri, bizi kısır döngüye sevk ediyor. Çünkü kadınlığı ve erkekliği öyle bir oluşturuyoruz ki bu şiddeti ayrımcılığa, bunu da yine şiddete dönüştürüyor. Bir takım sözlerle çocuklarımızı yetiştirip, evlendirip gelin ediyoruz. Çok bildiğimiz şeyler bunlar. Çıktığı baba evine bir daha geri dönemeyeceği, orada sürekli bir fedakarlık ve susma eylemi içinde olmasını söylüyoruz kızlarımıza, kadınlarımıza."
"MECLİS'TE KADIN SAYISI AZ"
Türkiye'de okuma-yazma bilmeyen kadınların sayısının erkeklerden 7 kat fazla olduğunu bildiren Prof. Dr. Güzin Yamaner, ülkede kadın istihdamı açısında da kötü bir noktada olunduğunu bildirdi. Türkiye'de kadın istihdamının yüzde 30'larda olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Yamaner, Meclis'te de az sayıda kadın milletvekili olmasından yakındı. Prof. Dr. Yamaner, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uygar bir ülke olmak istiyorsak biz Meclis'teki koltuk sayısını, rakamsal olarak 'yarı yarıya' diye hayal ediyoruz. Çünkü çok dönüştürücü bir şey olacaktır kadın erkeğin eşit sayıda bir arada olması. Dünyada da kadına şiddette iyi şeyler olmuyor. Bu açıdan bakarsak genelin bir parçasıyız. Dünyada da çok fazla fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalma var. Kadınların şiddeti her zaman en yakınındaki erkekten görüyor. Dünyada 5 bin kadının namus adına öldürülmesi korkunç bir şey. Açıklanması mümkün olmayan bir şey. Dünyada kadınların yüzde 55'i cinsel tacize uğramaktadır. AB ülkelerinde her 3 kadından biri 15 yaşından itibaren fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmaktadır. Bu oranlar Danimarka'da yüzde 22, Almanya'da 25, Norveç'te ise 14'tür. AB ülkelerinde evlilik için tecavüze uğrayan kadın oranı yüzde 31."
İKİ YILDIR SÜRDÜRÜLEN ÇALIŞMA
Jandarma Genel Komutanlığı tarafından 2013 yılından beri yürütülen 'Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi, Koordinasyon ve Farkındalık Çalıştayı'nın son oturumu Erzurum'da Dedeman Ski Lodge Otelde düzenlendi. Daha önce 30 pilot ilde yapılan seminerin Erzurum'daki bölümüne Vali Yardımcısı Ersin Boylu, İl Jandarma Komutanı Albay Uysal Ağaoğlu, Bölge Adliye Başsavcısı Ünal Bingül, Yakutiye Kaymakamı Ahmet Katırcı, Palandöken Kaymakamı Gürbüz Karakuş, emniyet ve jandarma personeli, kadın STK temsilcileri, köy ve mahalle muhtarları katıldı.
"KADINA ŞİDDET, ÇOK ÖNEMLİ BİR SUÇTUR"
Jandarma Kurmay Binbaşı Hasan Ali Gider, projede 8 bin jandarma personelinin görev aldığını, 12 bin personele de kadına yönelik aile içi şiddetle mücadele ve yasının işleyişi hakkında eğitim verildiğini söyledi. Geçen yıl jandarma sorumluluk bölgesinde 13 bin 318 aile içi şiddet olayı meydana geldiğini kaydeden Binbaşı Gider, bu olaylarda 14 bin 316 kadının mağdur olduğunu, bunlardan 6 bin 167'si hakkında tedbir kararı çıkarıldığına dikkati çekti.
İl Jandarma Komutanı Albay Uysal Ağaoğlu ise geçmişten günümüze toplumda en fazla kadınların şiddete uğradıklarını belirterek "Toplumun en değerli varlıklarından biri olan kadınlara büyük zarar veren şiddetin ortadan kaldırılması daha sağlıklı bir toplum yapısına ulaşmamıza büyük katkı sağlayacaktır. Kadında kendini güvende hissetme algısının yaratılması ve şiddete maruz kalma korkusunun ortadan kaldırılması bu hedefe ulaşmanın en önemli göstergelerinden biridir. Kadına yönelik şiddet çok önemli bir suçtur. Şiddetten uzak bir yaşam her kadının en doğal hakkıdır" diye konuştu.