TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Baş Danışmanı, İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan, tarihi yapılar hariç bina güçlendirme çalışmalarına karşı olduğunu açıkladı. Prof. Ercan, "Benim 81 yaşındaki anamdan güçlendirme ile 18 yaşında genç kız çıkaramazsın. Çünkü onun yaşı 81'dir. 1967 yılında Adapazarı'nda güçlendirme yapılan yapıların tamamı yıkılmıştır." dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Yerel Yönetimler Kamu İşverenleri Sendikası (YERELSEN) ile Van Valiliği'nce düzenlenen 'Kentsel Dönüşümde Sektörler Buluşuyor' toplantısının birinci oturumunda konuşan İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Van'da bazı binaların güçlendirildiğine şahit olduğunu, bilim adamı olarak güçlendirmeye karşı olduğunu ifade ederek gerekçesini şöyle açıkladı: "Bizim korunacak bir kentimiz yok. Van'ın Urartu, Selçuklu uygarlığına uygun olarak, mahalle ölçeğinde yıkılarak yeniden yapılması gerekiyor. Van Gölü kıyısının yapılaşmaya açılmaması şart. Özellikle terk edilip kaldırılması gerekiyor. Özellikle Van Kalesi'nin bulunduğu yerlerde boş alanlar var. Bu boş alanlar yeni yapılarla doldurulmamalı. Tekrar ediyorum, güçlendirme olayına şiddetle karşıyım. Güçlendirme bence sadece 'atalardan miras' yapılara yapılabilir. Gelişi güzel her yeri güçlendirmek doğru değil. Çünkü benim 81 yaşındaki anamdan evirip, çevirip, güçlendirip 18 yaşındaki genç kız yapamazsın. O'nun yaşı 81'dir. 1967 yılında Adapazarı'nda güçlendirme yapılan yapıların tamamı yıkıldı. Hatalardan ders almamız gerekiyor."
"BAKANIN BOYNUNDA İDAM İPİ VAR"
Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye'de yapıların yıkılmasının yüzde 64 nedeninin 'paslanma' olduğunu açıkladı. Paslanmanın insandaki karşılığının 'kemik erimesi" olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ercan, "Sağlam olarak gördüğünüz Bayram Oteli'nin yıkılma nedeni budur. Bundan sonra Türkiye'de olası bir afette 'suçlu ayağa kalk' denilirse eğer ayağa kimin kalkması gerekiyor biliyor musunuz? Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımızın ayağa kalkması gerekiyor. Çünkü onun boynunda 'idam ipi' var. Yaptığı iyi işler belki alkışlanmayacak ama kötü uygulamalar hafıza da yer edecek. Bakandan sonra ayağa kalkması gerekenler; belediyeler, üniversiteler, yükleniciler (müteahhitler), yapı denetim sayışmanı, yer-yapı inceleyiciler. Demek ki bu altı birim bundan sonra olabilecek bütün kıyımlardan ve kırımlardan sorumludur." şeklinde konuştu.
Depremin Van'da kızgın bir alan bıraktığına vurgulayan Prof. Dr. Ercan, Van'ın bundan sonra kaplıca şehri olması gerektiğini vurgulayarak şu bilgileri verdi: " Van 10 yıl içinde Türkiye'nin gözde kentlerinden biri olacak. Kimse İstanbul'a iş için gitmeyecek. İnşaat sektörünün burada gelişmesi gerekiyor. Para Van'da kalsın. Van'da işsiz olanlar dağa değil inşaata gitsin. Bu bölgede terörün en aza indirilmesi için de kentsel dönüşüm biricik çare" diye konuştu.
Depremin siyasi bir malzeme olarak kullanılmaması gerektiğini de belirten Ercan, 'Sen sağcıda solcuda olsan, inansan da inanmasan da deprem geliyor seni buluyor. Deprem siyasi bir malzeme siyasi bir malzeme olmaması gerekiyor ülkesini seven insanlar için." dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz