Prof. Kaymakcan: Güçlü Aktörler Din Eğitiminin Belirlenmesinde Etkili Oluyor

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Ankara Şubesi tarafından organize edilen akademik toplantıların bu haftaki toplantısında Türkiye'deki...

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Ankara Şubesi tarafından organize edilen akademik toplantıların bu haftaki toplantısında Türkiye'deki din eğitimi konusu ele alındı. İlahiyat Profosorü Recep Kaymakcan'ın değerlendirmelerde bulunduğu toplantıda, Türkiye'de din eğitiminin Cumhuriyet kurulduğundan bu yana tartışıldığına dikkat çekildi.

Din eğitimi konusunda, karar alan aktörlerin çok güçlü iktidarlar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Recep Kaymakcan, "Sıradan hükümetler kararlar alamıyor. Güçlü aktörler, din eğitimi siyasetinin belirlenmesinde etkin oluyorlar." dedi.

Reklam
Reklam

Kaymakcan yaptığı konuşmada, din eğitimi noktasında Türkiye'de bir uzlaşmanın sağlanamadığına da dikkat çekti. Din eğitiminin çok önemli olduğunu kaydeden Kaymakcan, din alanındaki politikaların değerlendirilmesinde, yaşanılan dönemin temel paradigmasının etkili olduğunu söyledi.

Modernite ile birlikte dinin rolünün git gide azaldığını dikkat çeken Kaymakcan, Milliyetçiliğin fazlaca empoze edildiği bir dönemde, din politikalarının milliyetçilikle örtüşecek bir şekilde değerlendirildiğini, SSCB sonrası dönemde ise demokrasinin gündemde tutularak din eğitiminin gündeme getirildiğini açıkladı.

Cumhuriyet döneminde din adamı ihtiyacını karşılamak için Darül Fünun'a bağlı ilahiyat fakülteleri kurulduğunu kaydeden Kaymakcan, Tevhidi Tedrisat Kanunu ile de modern okullarda din olgusunu kaldırıldığını anlattı.

Dini mantalite ile seküler mantalitenin bir arada bulunmasının mahsurlu görüldüğünü anlatan Kaymakcan, "Mahsurlu olduğunu görüyorlardı. Çünkü daha rasyonel ve daha politist bir düşüncenin aynı çatı altında bulunmasında sıkıntı olduğunu düşünüyorlardı." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Cumhuriyet döneminin din eğitimi ve politikalarının bir takım sorunlarının olduğunu da kaydeden Kaymakcan, "1948 yılında ilk okul 4-5'te din dersleri konuluyor ve 1951'de İmam Haitp Okulları açılmaya başlıyor. 1947'de onaylı kurslar açıyorlar. Din derslerinin konulmasının sebebi, 'Gençlerin ahlakı bozuldu, Komünizm tehlikesi var.' algısıydı. İngiltere'de benzer kaygılar söz konusuydu." şeklinde konuştu.

Din eğitiminin siyasi ve sosyolojik gerekçelerle okullarda yer verildiğini işaret eden Kayacan, "1940-1950'den sonra olumlu gelişmeler olmuştur. Liselere din dersi konuluyor, 12 Eylül ihtilali ile birlikte din kültürü ve ahlak bilgisi dersi zorunlu hale geliyor. En olumsuz süreç, 28 Şubat döneminde din kültürü ve ahlak kültürü dersinde, imam hatipler, Diyanet üzerinden bir çok sıkıntının olduğunu görmekteyiz.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: