İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mim Kemal Öke, öğrencilere mutluluğun formülünü anlattı.Öğrencilerin ufkunu açmak için eğitim seminerlerine devam eden Uludağ Üniversitesi İnegöl İşletme Fakültesi tarafından düzenlenen konferansın konuşmacısı Prof. Dr. Mim Kemal Öke oldu. Öke, öğrencilere mutlulukta 3A, mutsuzlukta ise 4 Y formülünü anlattı. Fakültenin çok amaçlı salonunda düzenlenen konferansı Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Başsavcı Osman Köse, İnegöl İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim S. Canbolat, öğretim görevlileri ve öğrenciler takip etti.35 yaşında profesör olarak Türkiye’nin en genç profesörü unvanını alan Mim Kemal Öke, “21. yüzyılda ne okursanız okuyun bir şeyin uzmanı olmanız gerektiğini söylüyorlar. Doğrudur, ama eksiktir; siz sadece bir şeyi görmeye başladığınız zaman toplumda çok sıkıcı bir insan olursunuz. Yani, kendinizle konuşacak insan bulamazsınız. Resmin bütününü göremediğiniz takdirde siz yoksunuz. Beşeri bilimlerde en önemli şeylerden bir tanesi; bütünü görebilmeye çalışmaktır. Son dönemde sizleri telefonla arıyorlar, başsavcıyım, polisim, savcıyım diyerek işletiyorlar. İstediğiniz kadar bilim sahibi olun, disiplinler arası çalışmak çok önemli. Yeni bir yaklaşım tarzı var; uygarlıklar çalışmaları. Bizim sosyal bilimlerde en önemli kavram; uygarlaşmak. Medeniyetin neresindeyiz? Ecdadın gelmiş olduğu nokta, ilişkiler açısından baktığımız zaman hakikaten geçmişten çok mu daha iyiyiz? Komünizm gidince hani refah gelecekti? Fay hattı kırıkları var. Suriye’de neler oluyor? Hangi enstantaneyi ele alırsanız alın 21. asırda çekilen fotoğraf kareleri bize geçmişten çok daha kötü olduğumuzu gösteriyor. Geçmişe nazaran daha katıyız, daha kabayız, daha saldırganız, daha fanatiğiz. Çocuk, kadın istismarları… Bugünkü terör masumlara yönelik. Dünyanın neresinde bir çatışma olursa, bunu istismar eden sapıklar var. Adam öldürmekten hoşlananlar var ve onlara kucak açılıyor” dedi.21. yüzyılın kaygı çağının da ötesine geçmiş, absürt olduğunun altını çizen Öke, “Neredeyse kıyametin bütün alametlerini üzerinde taşıyacak bir çağdayız. Haçlı seferlerinde İslam’la savaşıyor, fakat İslam’dan nefret etmiyorlardı. Dünyada şimdi ciddi bir şekilde anti İslamizm var. İstanbul’daki Ahi Evren Camii’nin Karadenizli imamı, cuma namazına gelen cemaate; ’Ne iyi ettiniz de cumaya geldiniz. Diğer namazları hep kaçırıyorsunuz. Buralara milyonlarca turist geliyor, sizi görüp bir tanesi Müslüman oldu mu?’ diyor” diye konuştu."MUTSUZ İNSAN ÇOK TEHLİKELİDİR"21. yüzyılda insanların mutsuz olduğuna işaret eden Öke, “Sapıklarımız artmış, delilerimiz, saldırganlarımız artmış. İnsanlar mutsuz. Mutsuz insan çok tehlikelidir. Mutsuz isyan eder. Mutsuz insan karanlığa gömülür, insanların arasına çıkmaktan hoşlanmaz. Onun tek koruyucusu vardır; antidepresan ilaçları. Ondan hiçbir iyilik bekleyemezsiniz. Orhan Gencebay ‘Batsın bu dünya’ dediği vakit intihar komandolarını kastetmemişti. Alıyor bombayı üzerine ve insanların arasına giriyor, intihar ediyor. Mutlu olmamın imkanı yoktur diyerek, mutlu insanları da beraberinde götürüyor. Korkunç bir şey” ifadelerini kullandı."TÜKETİM TOPLUMUNDA EN FAZLA TÜKETİLEN ŞEY İNSANIN TA KENDİSİDİR""Y" harflerinden oluşan bir tablonun 21. asrın insanını çok güzel resmettiğini ifade eden Prof. Dr. Öke, “Birincisi yabancılaşma, yozlaşma, yalnızlaşma, yoksunluk, yoksulluk, yıkıcılık… Hepsi 21. yüzyıl insanını ifade ediyor. Tarihin değil, insanlığın sorunu. Tüketim toplumunda en fazla tüketilen şey insanın ta kendisidir. Çok enteresan bir şekilde 20. yüzyılın filozofu Friedrich Nietzsche; hiççilik, yıkılış manasında her şeyi imha ediyor, bu anarşizmin de ötesine geçiyor. İnsan her kötülüğü yapabilir. Korkunç bir dönemden geçiyoruz. Bu insanı nasıl kurtarabiliriz? İdealist bir kuşaktan geliyorum. 1980’lerde düşündüğümüz de karşımıza sihirli bir kelime çıktı; sistem. Ecevit de diyordu; bu düzen değişmeli, bu düzeni değiştirelim. Bunun için devrim yapacaktık, sokaklara çıkacaktık. Sisteme takmışlar. Kaçıncı defa sistem değişti. Bu mutsuzluk hep devam ediyor. Bütün dünyada devam ediyor. Kapitalizm, komünizm geldi gitti, her şey geldi gitti; düzen değişmedi. İnsan haklarını sabah-akşam tartıştılar. İnsanın insana zulmü… İnsanın haklarından bahsederken, insanın ne olduğundan bahsediyor muyuz? İnsan kim? Düşünce özgürlüğü deniyor sabahtan akşama. Peki özgürlük düşüncesi üzerinde duruyor muyuz? Sistemi değiştirmekle olmuyor. İnsanı değiştireceksin. Komünizmin Türkiye’ye gelmemesi için biz çok mücadele verdik. Keşke vermeseydik. Keşke Türkiye’ye gelseymiş. Dünyada komünizmi de biz bozardık. İnanın komünizmi bir bela olmaktan kurtarırdık. Ben son 15 yıldır insan üzerinde duruyorum. İnsan bozuk olursa, sistemi de bozar. Meyhanelerin önünden geçtiğinizde bir takım filozoflar var. Bir tanesi; ‘Ben kimim, ben bu dünyaya niye geldim?’ diye sorar. Soruyor musunuz? Öbür tarafta Allah sorar, dünyada ne yaptın diye. İnsan dediğiniz bedenden ibarettir. Beden bitti sen de bittin. Ekonomiye giriş dersinde; ekonomi, kıt kaynaklar ve sonsuz ihtiyaçlar… Böyle bir şey olabilir mi? Dünyada kıt kaynaklar varmış, yalanın daniskası. Şirke düşüyorsunuz; Allah’ın kurmuş olduğu dünyayı beğenmiyorsunuz. Allah, defolu dünya yarattı demek istiyorsunuz. Maide suresi var… Ben bir tane simit yiyorum, ikicisini yiyemem mesela… Yemeye gayret ederseniz obez olursunuz. Allah insana kanaat diye bir şey vermiştir ve kanaat insanın fıtratındadır. İhtiraslar sonsuz değildir, hepsinin bir sonu vardır. Dünyayı yıkanlar zaten akil adamlar olmuştur. Biz hep akıllılardan çektik. Akıl denen şey, ihtiraslarımızı meşrulaştırmak için kullandığımız bir aygıttan başka bir şey değil. Mevlana diyor ki; ’Sen neyin elbisesi olduğunu bil de ona göre davran’. Neyin elbisesiniz?” dedi.3A FORMÜLÜMutluluğun 3A reçetesini veren Öke, “Mutluluğun yolu 3A’dan geçer. Adem olarak kendinizi keşfedeceksiniz, yani insan olarak. Almaktan değil, vermekten dolayı mutlu olacaksınız. İkinci A alemdir. Alemlerle irtibat halinde olacaksınız. Üçüncü A da Allah’tır” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz