Prof.dr. Ahmet Keleş Dü Rektörlüğü’ne Adaylığını Açıkladı

Dicle Üniversitesi (DÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Keleş Temmuz ayında yapılacak olan rektörlük seçimlerinde aday olduğunu açıkladı. Keleş, yaptığı açıklamada üniversitenin tarihinde hiç olmadığı ölçüde ayrımcılığa ve ötekileştirmeye maruz kaldığını söyledi. Dicle Üniversitesi’nin devletin resmi olarak terör örgütü ilan ettiği ’Paralel Yapı’nın merkezi olduğunu ileri süren Keleş, devlet ve millet aleyhine faaliyette bulunanların hukuki çerçevede hak ettikleri karşılığı alacaklarını ifade etti.DÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Keleş 12 Temmuz’da yapılacak olan rektörlük seçimlerinde aday olduğunu açıkladı. İlahiyat Fakültesi’nde basına açıklamalarda bulunan Keleş, tüm gelişmiş devletlerin gelişmişlik seviyelerini üniversitelerine borçlu olduğunu ve üniversitelerin içinde bulundukları toplumun ihtiyacı olan hemen her şeyi en iyi şekilde yerine getirmek gibi asli bir misyona sahip olduklarına dikkat çekti.“KADROLAŞMA UĞRUNA YAPILMADIK HUKUKSUZLUK KALMADI”Üniversite Rektörü Ayşegül Jale Saraç ve ekibinin iki dönemlik yönetiminde üniversitenin geçmişinde görülmemiş bir kadrolaşma gerçekleştirdiğini ve kadrolaşma uğruna yapılmadık hukuksuzluk kalmadığını ileri süren Keleş, “Özellikle de yönetim ikinci döneminde inanılmaz derecede mağrurlaşırken üniversitemizin ötekileşmiş mensupları da aynı ölçüde mağdurlaştılar. Belli bir zihniyete, aidiyete mensup olanlar üniversitenin her türlü imkanlarından sınırsız bir şekilde yararlanırken ötekileştirdikleri personellerimiz ise her türlü mağduriyete ve mahrumiyete maruz kaldı. Hemen her vesileyle soruşturmaya uğrayan ve sonuçta ya istifa ya da emeklilik seçeneklerinden birine zorlanan üniversitemize yıllarını vermiş değerli hocalarımız gözyaşlarıyla üniversitemizi terk etmek zorunda kaldı. Tabii yönetim bu gözyaşlarını görmediği gibi adeta def çalıp oynarcasına boşalan kadrolara kendi zihniyetlerinden elemanları liyakatsizliklerine, ehliyetsizliklerine ve yetersizliklerine bakmaksızın atadı. Sekiz yıldır şahit olduğumuz, daha doğru bir ifadeyle maruz kaldığımız bu durumu bir cümle ile şu şekilde ifade edebilirim, ’Ya bizden olacak veya yok olacak’ hep bu anlayış var oldu" dedi.“ÜNİVERSİTE, PARALEL YAPININ KALESİ HALİNE GELDİ”’Paralel Yapı’nın üniversitede inanılmaz derecede kadrolaştığını ve bu yapının kalesi haline geldiğini öteden beri hep ifade ettiğini aktaran Keleş, “Üniversiteler, kendi asli misyonlarını eda etmekten çıkar belli zihniyetlere dönüşürlerse artık oradan herhangi bir şey beklemek mümkün olmaz. Bu itibarla üniversitemiz böyle sınır tanımayan, hukuk tanımayan, adalet tanımayan bir yapılanmanın arkasından öyle bir noktaya geldi ki üniversiteyi yönetenler bu acımasız kadrolaşmanın arkasından giderek hiçbir şeyden çekinmeyen, hiçbir adalet ve hukuk yargısını gözetmeyen bu kadrolaşmanın nihayetinde ve sonucunda mağrurlaştı. Mağrurlaştıkça ötekileştirdi. Bu koşullar altında üniversitemizin acilen bu çıkmazdan, bu kısır döngüden kurtulması ve içinde bulunduğu bu kargaşadan kurtularak kendisinden beklenen performansı göstererek başta Diyarbakır olmak üzere bölgeye ve ülkeye olumlu katkıları yapması gerekmektedir" diye konuştu.Üniversite personeline de seslenen Keleş üniversitenin muhtaç olduğu bütünleştirmeyi, huzur ortamını üniversite mensuplarına vaat ettiğini açıkladı. Keleş, “2012 yılında rektör adayı iken hem Diyarbakır kamuoyuna hem de üniversitemiz mensuplarına vaat ettiğim her sözümün arkasındayım. O yıl ki yerel televizyonlarda yaptığım konuşmalar halen sosyal medyada mevcuttur, izlenebilir. Neredeyse yok hale gelmiş üniversite-şehir diyalogunu en azami düzeye getireceğiz ve üniversitemiz sahip olduğu her şeyi şehrimiz başta olmak üzere tüm bölgeyle paylaşacaktır. Öğrencilerimizin de şikayet ettiği eğitim kalitesindeki son sekiz yıldaki hızlı düşüş telafi edilecek ve eğitim-öğretim kalitemiz yükseltilecektir. Hiçbir aidiyeti ve mensubiyeti bulunmadığını, sadece akademik ve demokrat kimliği olan bir akademisyen olarak üniversitenin muhtaç olduğu bütünleştirici ve kucaklayıcı yönetimi gerçekleştireceğine inandığını ifade eden Keleş, 2016 Ağustos ayı itibariyle üniversitenin makus talihinin de değişeceğini ve üniversitenin fabrika ayarlarına dönerek asli misyonuna dönecektir" şeklinde konuştu.