Prof.dr. Mehmet Mutaf: Kefen Parası Yerine Estetik Parası Biriktiriliyor

Selma KUNAR- Namık Kemal KILINÇ/ANTALYA, Türkiye'de ilk kez düzenlenen 1'inci Ulusal Medikal Estetik Kongresi, Antalya Belek'teki Cornelia Diamond Otel'de başladı. Medikal Estetik Tıp Derneği Kongre başkanı Plastik ve Rekonstrüktif Cerrah Prof.Dr. Mehmet Mutaf, insanların genç ve güzel olmaya dair heveslerinin çok eskiden bu yana devam ettiğini belirterek, antik Mısır'daki makyaj tekniklerini örnek verdi. Eskiden sadece aynaların olduğunu ve insanların kendi yüzlerini aynalarda görebildiklerini kaydeden Prof.Dr. Mutaf, günümüzde ise cep telefonlarıyla çekilen selfie'ler nedeniyle insanların sürekli kendi yüzlerini gördüklerine dikkat çekti.
40 YIL BİR EVİN İÇİNDEN ÇIKMAYAN HASTAM
İnsanların güzellik arayışına dikkat çeken Prof.Dr. Mutaf, doğuştan anomali ya da kazalar ve hastalıklar nedeniyle yüzünü kaybeden insanlara kendi dokularından yüz yapan bir cerrah olduğunu belirterek, “Orada gördüğüm çok enteresan bir şey var. 41 yaşında ilk defa toplumun içine girebilecek bir yüzü olmuş hastamda bile güzellik kaygısı gördüm. Düşünebiliyor musunuz 40 yıl bir evin içinde kalmışsınız yüzünüz olmadığı için, ağzınız, göz kapaklarınız ve burnunuz yok. Sonunda nakilsiz, kendi dokularınızla bir yüzünüz var. Orada bile daha güzel gözüksün diye ameliyat talep ediyor hasta" diye konuştu. Prof.Dr. Mutaf, sağlıklı güzelleşmenin önemini vurgulayarak, merdiven altı uygulamalara dikkat çekti.
HAC VE KEFEN PARASI YERİNE ESTETİK PARASI BİRİKTİRİLİYOR
Prof.Dr. Mutaf, insanların kendi yüzlerine dair kaygılarının çok fazla olduğunu belirterek, "Eskiden insanlar hac ve kefen parası, günümüzde ise estetik parası biriktiriyor" dedi. Erkeklerin de gençleşmeye dönük taleplerinin arttığına dikkat çeken Prof.Dr. Mutaf, “Erkekler hayatın geçmiş 50 yılında bulduğu nimetleri 50'den sonra da yaşayabilme imkanına sahip. Güzellik sadece kadına dair bir kavram değil. Erkekler plastik cerrahide gençleşme talepleri dışında, burun ameliyatı ve bel çevresi karın bölgesi yağlanmaları, saç problemleri öne çıkıyor" diye konuştu.
TÜRKİYE'DE BİR İLK
MESTDER Yönetim Kurulu Başkanı Phd. Dr. İbrahim Devrim Gürsoy ise iyi yapılan medikal estetik uygulamanın, dışarıdan bakıldığında anlaşılmaması gerektiğini belirtti. Phd. Dr. Gürsoy, “Medikal estetik uygulamalarda doğru olan kişinin taşıdığı yaşın ötesinde bakımlı, yıpranmamış, yaşını son derece iyi taşıyabilecek hale gelmesini amaçlayan bir alandır. Hekimler o anlamda hastaları bilinçlendirmek, yönlendirmek konusunda limitleri belirlemek noktasında ciddi anlamda sorumluluk sahibidir" dedi.
1'inci Ulusal Medikal Estetik Kongresi'nin Türkiye'de bir ilk olduğunu, farklı disiplinlerdeki hekimlerin bir araya geldiğine dikkat çeken Phd. Dr. Gürsoy, kontrolsüz ve halk sağlığını tehdit eden uygulamalara karşı bir araya geldiklerini söyledi.
ERKEKLERİN CİLDİ KADINLARA GÖRE ÇABUK İYİLEŞİYOR
Erkeklerin önce öz bakım kurallarının geliştirilmesi, sağlıklı yaşam ve tercih edilebilir olma isteğiyle medikal estetiğe yöneldiğini belirten Phd. Dr. Gürsoy, “Buna başladığı andan itibaren kırışıklık, saç kaybına ilgi gösteriyor. Erkek hastalara da dolgu, botoks ve iple yüz germe uygulanıyor. Erkek cildi kadınlara oranla daha çabuk iyileşiyor" dedi.
GÜZELLİĞİ SAĞLIKLI GÜZELLİKLE TAÇLANDIRMAK GEREKİYOR
Dr. Ayşegül Girgin, güzelliği sağlıklı güzellikle taçlandırmak gerektiğine dikkat çekerek, “Güzellik uğruna sağlığın kaybedilmemesi gerekiyor. Tüm hekimlerin bir arada olduğu bir alan medikal estetik. Önce zarar vermemek gerekiyor. Merdiven altı uygulamalarda zarar verme ihtimali ortaya çıkar. Uygulamalar bir hekim denetiminde yapılmalı" dedi. Uzman Dr. Gamze Menteşoğlu ise kozmetiğin son 20 yıldır tüm dünyada bir trend olduğuna dikkat çekerek, tüm dünyada çok iyi uygulamalar olduğunu vurguladı. Uzman Dr. Menteşoğlu, kozmetiğin günümüzde artık bir anabilim dalı olma yolunda ilerlediğini söyledi.
BU KEYFİN KAÇMAMASI GEREKİYOR
Sağlık Bakanlığı temsilcisi Osman Güzelgöz de “Asrımızın büyük düşünürlerinden birisi şöyle bir tanımlamada bulunuyor; Güzel bakan güzel görür, güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen de hayatından lezzet alır. Bana göre güzellik bu çerçevede değerlendirilmesi gereken bir şey. Bu keyfin kaçmaması gerekiyor. Bunun için de bu işi hekimlerin yapması gerekiyor. Bakanlık olarak biz başından beri bunun böyle olması gerektiğini düzenlemelerimizle ortaya koymuştuk. Hekimlerin giderek güzellik kavramının keyfini insanlarla beraber paylaşmasını diliyorum" diye konuştu.