Kamikaze Japonca'da "tanrısal rüzgar,""ruhani rüzgar," veya "kutsal rüzgar" anlamlarına geliyordu ancak II. Dünya Savaşında "Tanrı Rüzgarı Özel Saldırı Birliği" olarak resmiyet kazandı. Yani kısaca Kamikaze; II.Dünya Savaşı'nda müttefiklere karşı intihar saldırıları düzenleyen Japon Hava birliğine verilen isimdi.
Kamikaze pilotları son derece bilinçli olarak patlayıcılar ve çok miktarda yakıt yüklü uçaklarla müttefik birliklerine çarparak normalinden daha fazla hasar vermeyi amaçlıyorlardu. Düşünce yapıları; bir kişiye on kişi mantığıyla ilerliyordu.
Klasik savaş ortamlarında askerlerin ülkeleri için kendilerini feda ettikleri tarihin sayfalarında sık sık görülür. Elbette bu sadece ülkelerle sınırlı değildi. Bunun en büyük örneği özellikle Hassan Sabbah'ın Alamut Kalesinde kurduğu suikast timi olan Haşhaşilerdi. Beyni yıkandığı düşünülen suikastçiler bazen kendilerini hiçe sayarak düşmanlarını atl etmek için intihar etmekten çekinmezlerdi. Aradan geçen yaklaşık 900 yılın ardında yeniden bir intihar timi kuruldu. Ancak bu seferki kocaman bir orduydu... Onlara 'Kamikaze' deniliyordu.
Bize göre bilinçsizce yapılmış intihar saldırısı olabilir ancak onlara göre “ülke ve imparator için savaşta hayatını seve seve feda etmek" anlamları taşıyordu. Uzak Doğu'da gurur, vatan ve onur gibi kavramlar hayati önemler taşıyordu. Onurunun ve şerefinin kirlendiğini düşünen normal bir bireyin intihar ettiğini düşünürsek II.Dünya Savaşı'nda Kamikaze'nin kurulması ve büyük bir ilgi görmesi yavaş yavaş normal kabul edilebilir bir olguya dönüşüyor.
Aslında Japon kültürü incelendiğinde vatan için kendini feda etmek oldukça normal ve hatta onurlu sayılacak bir davranıştır. Ancak Kamikaze'nin farkı, ilk kez bireysel intiharcılar yerine toplu intiharcılar birliğinin kurulması ve bunu devlet bizzat kendi eliyle oluşturmasıydı. Not düşelim; Kamikaze pilotları gönüllülerden toplanıyor, kimseyi zorla kolundan tutup askere götürmüyorlardı...
Kamikaze pilotları başlarda çok fazla rütbesi ya da altyapısı olmayanlardan seçildikleri için daha intihar saldırılarını düzenleyemeden müttefiklere avlanıyorlardı. Daha sonra ordu, pilotları 2-3 aylık eğitim sürecinden geçirmeye başladı. Elbette bu da yeterli olmuyordu. Daha sonra profesyonel eğitimlere ağırlık verilerek Kamikaze pilotları intihar konusunda adeta sert eğitimlere girdi.
1942'de ABD'ye Pearl Harbor saldırısı yaparak resmen savaş açmış gibi görünen Japonlar, II.Dünya Savaşında adeta Uzak Doğu'nun Nazi Almanya'sı olmuştu. Savaşın genelinde pes etmek nedir bilmeyen Japonlar ağır yenilgiler alsa dahi savaşı bırakmıyordu. Hatta II. Dünya Savaşı'nda tüm ittifak devletleri pes etmişkeni, atom bombasına kadar Japonlar hala diretiyorlardı...
Pearl Harbor'un ardından ABD gemilerinin pasifiğe girmesiyle savaş başlamış ardından Japonya Midway savaşından mağlubiyetle ayrılınca savaş bir anda aleyhlerine dönmüştü. Son olarak ABD, Japonların en önemli deniz üssü olan Saipan'ı ele geçirmiş B-29 bombardıman savaş uçaklarıyla okyanusta cehennemi yaşatmıştı.
Bardağı taşıran son damla; Filipinlerin İşgali
Müttefiklerin Filipinleri işgal etme isteği Japonlar'ın ellerinde artık hiçbir şey kalmadığının kanıtı olmuştu. Bu yüzden 20 Ekim 1944'de bir birlik kuruldu ve Kamikaze saldırıları resmen başlamış oldu. 4 adet ABD gemisine yapılan intihar saldırıları bir anda orduyu gaza getirdi ve saldırılar ogranize şekilde gerçekleşti. Evet Japon askerleri canlarını hiçe sayıp birkaç kişi fazla öldürmek adına uçaklarıyla intihar ediyordu.
Filipinlerin ardından Kamikaze pilotları ilk organize saldırılarını gerçekleştirdi. 21 Ekim 1944'de Avustralya filosunun sancak gemisine yapılan ilk saldırı askerleri şaşkına düşürmüştü. Uçaklar, uçaksavarlara aldırış etmeden birden dalış yapıp gemilere çarparak içindeki düşmanlarla suyun dibini boyluyorlardı. Canlarını vatan sevgisi altında feda eden Kamikaze pilotlarının intihar saldırıları Ağustos 2015'e kadar sürdü.
Savaşı kazandım derken sevinen müttefikler yaklaşık 4.000 adet pilotun uçaklarını gemilerinin üzerinde parçalayacaklarını akıllarının ucundan bile geçirmiyorlardı. Özellikle Avustralya'da ABD müttefiklerinin gemilerine yapılan intihar dalışları müttefik devletlerinin üzerinde şok etkisi yaratmıştı.
Çoğu müttefik devlet Japon pilotlar için 'Akıllarını kaybetmiş, mantıksız insanlar ya da beyinleri yıkanmış' olarak yorumladı. Ancak ordunun Kamikaze'ye katılım için sadece gönüllüleri alması ve başvuru yapan insanların uzun sıralar beklemesi beyinlerinin yıkanmış değil, kültürlerinin etkisiyle oluşan vatan sevgisinden kaynaklı olduğu açıkça görülebiliyordu. (Tabii bu da bir başka beyin yıkama)
II. Dünya Savaşı'nın ardından soğuk savaş ve büyüyen terör örgütleri dünyayı ele geçirmeye başladı. Özellikle El Kaide gibi büyük terör örgütleri, birçok kanlı eylem gerçekleştirdi. 1980'lerde dünya üzerinde birçok intihar saldırısı bireysel olarak gerçekleştirildi. Tabii bunların arkasında hep terör örgütleri vardı. Bazı kaynaklar 11 Eylül'de İkiz Kuleler yani Dünya Ticaret Merkezine yapılan saldırıyı Kamikaze'den ilham alınarak gerçekleştirildiğini varsaydı.